Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Arslan, 2017 hedeflerini paylaştı. Su Ürünleri Fakültesi olarak yaptıkları çalışmalara değindiği açıklamasında Arslan, ilgili sektörlere işbirliği mesajı verdi. Arslan, “2017’de ilgili sektörlerle işbirliğine yönelik projeler düşünüyoruz. Araştırma anlayışımızı biraz değiştiriyoruz. Hedefe veya ihtiyaca yönelik araştırma planlıyoruz bu kapsamda sektör ve üniversiteyi bir araya getiren projeler var. Üniversite sanayi iş birliği, sektörel bazda Ar-Ge araştırmaları gibi.. Burada üniversitenin rolü danışmanlık niteliğinde oluyor. TÜBİTAK kapsamında sanayici ve üreticinin üniversiteyle bir araya gelmesi. TÜBİTAK üreticiye diyor ki, siz herhangi bir konuda bir ürün geliştirme, ya da bir sorun çözmeye yönelik bir ar-ge yapın biz bunu destekleyelim. Biz de üreticinin TÜBİTAK’ın sunduğu imkandan faydalanması için üniversite olarak gerekli desteği verelim diyoruz.” diye konuştu
ORTAK PROJE ÇALIŞMASI
Üniversite-sektör iş birliği kapsamında, öğrencilerden sektör muhataplarıyla öncelikli belirlenmiş bir konu dahilinde ve birlikte proje vermelerini istediklerini dile getiren Dekan Arslan, “Benim fakülteden ve öğrencilerden istediğim şu anda sektöre yönelik, sektör muhataplarıyla öncelikli belirlenmiş bir konu dahilinde ve birlikte proje vermeleridir. Projenin teknik yeterlilik ayağını üniversitedeki yetkili yürütecek, diğer kısmı da sektörde yürütülecek. 2017 de bu tarz şeylere önem vereceğiz.” dedi
YEM ÜRETME PROJESİ
Hali hazırda yürüttükleri yem üretme projesine de değinen Dekan Arslan, “Şu anda benim lideri olduğum bir proje devam ettiriyoruz, kapatmak üzereyiz. Bu projede şunu yaptık. Çiftliklerdeki balıklara yem yedirmek gerekiyor. Yem varsa balık yetiştirmek mümkün olur. Çiftlik şartlarında her şey kontrolünüz altında olur. Kalitesine müdahale etme şansınız olur. Doğayı taklit ederek çiftlik şartlarında yem yapmalıyız. Balığın hikayesi ham maddeden başlar. Bu ham maddeler birleştiriliyor. Hayvanın ihtiyacına uygun olarak yem yapılıyor. Soru işaretleri var burada; yediğimiz ürün hangi yemlerle besleniyor, bir araya getirilen ham maddelerin hayvanın kendisine etkileri neler? Balık yemlerinin şu an iki önemli ham maddesi var. Birincisi kendi unu, diğeri balık yağı. Yemlerin içinde protein de diğer unsurları da kullanmanız gerekiyor. Fakat çiftliklerde yetişen balık miktarı her geçen gün artıyor. Şu an Türkiye’de 250 bin ton civarında balık üretiliyor. Bu kadar da yeme ihtiyacınız olacaktır. Balık yemlerinde kullanılan yağların neler olabileceğini, balık yağına alternatif maddeler bulunabileceğini içeriyor proje. Başka hammaddeler bulmak zorundayız. Projeyle sistemin sürdürülebilirliğini amaçlıyoruz. Yani balık üretmek için yeme, yemi üretmek için de ham maddeye ihtiyaç var. Bu ham madde için kullanılan hamsi de artık doğada sınırsız değil, sınıra ulaşmış durumda. Balık çiftliklerine yem yaparken yağ ham maddelerinin neler olabileceğini de araştırdık bu projede. Birtakım bitkisel yağlar kullandık. Yeme Farklı yağlar kullanarak sonucunun ne olacağını görmeye çalıştık.” şeklinde konuştu