Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 'Gıdanı Koru-sofrana sahip çık' kampanyasıyla 21 milyon kişiye ulaşıldığını belirterek, "Türkiye’deki gıda kaybı neredeyse yüzde 40 civarında. Gıda kaybının sadece yüzde 2’sini önleyebilseydik, bu 360 bin asgari ücretlinin yıllık maaşına eşit olurdu. Gıda kaybının yüzde 5’ini önleyebilirsek, bu rakam bir milyon insanın maaşına eşit olmakta” dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye’nin katkılarıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen "29 Eylül" “Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü” etkinliğine konuşmacı olarak katıldı. Bakan Pakdemirli, 'Gıdanı Koru ve Sofrana Sahip Çık" kampanyasını dünyaya tanıttı.
Bakan Pakdemirli, konuşmasında Birleşmiş Milletlere, “Bizlere ilk Uluslararası Gıda Kaybı ve İsrafı Farkındalık Günü’nü kutlama fırsatı sağladığı için genel olarak teşekkür ederim. Ayrıca bu organizasyon için FAO ve UNEP’e şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Bu organizasyonun bir parçası olarak FAO ile işbirliği içinde yürütülen Gıdanı Koru Kampanyasını tanıtmanın kendisi için onur olduğunu vurgulayan Bakan Pakdemirli, şöyle devam etti:
“Uluslar olarak gıda kaybını ve israfını azaltmaya odaklanmak ve harekete geçmek için buradayız. Bu konuda çok kararlı davrandık. Böylelikle 2015 yılında Türkiye’nin G20 başkanlığı döneminde gıda kaybı ve israfı konusunu dünya gündemine aldık. Bunu takiben, FAO ve Uluslararası Gıda Politikası Araştırma Enstitüsü (IFPRI) ile Gıda Kaybı ve İsrafının Ölçülmesi ve Azaltılmasına İlişkin Teknik Platformun kurulması için girişimde bulunduk.”
Yaşanan salgının, gıda güvenliği, tarım ve doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımının önemine bir kez daha işaret ettiğine vurgu yapan Pakdemirli, “Bu nedenle, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına ulaşmak için çabalarımızı artırmalıyız” dedi.
"TÜRKİYE’DEKİ GIDA KAYBI NEREDEYSE YÜZDE 40 CİVARINDA"
Gıda kaybı ve israfı ile ilgili olarak Türkiye’deki durumu ve bununla mücadele etmek için neler yapıldığını aktaran Bakan Pakdemirli, “Türkiye her yıl yaklaşık 19 milyon ton gıda israfı yapmaktadır. Bu ürettiğimizin neredeyse beşte biri. Türkiye’deki gıda kaybı düzeyine baktığımızda neredeyse yüzde 40 civarında. Çalışmalar ışığında, gıda kaybını ve israfını azaltmak ve uzun soluklu ortağımız FAO ile vizyonumuzu ulusaldan küresel düzeye yaymak amacıyla Türkiye Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlandı. Bu belge, işbirlikçi ve çoğulcu bir yaklaşımın mükemmel bir örneğidir. Çok sayıda çalıştay, toplantı düzenlendi, yüzlerce paydaşla görüşüldü ve sonunda bu strateji ve eylem planı üzerinde mutabık kalındı. Ayrıca, tamamen Türk hükümeti tarafından finanse edilen FAO-Türkiye Ortaklık Programı kapsamında Türkiye ve Orta Asya’da gıda kaybı ve israfının azaltılmasına yönelik bölgesel bir proje başlattık. Proje aynı zamanda “Gıdanı Koru” adlı ulusal bir kampanyayı da kapsıyor. Bu kampanya, projenin yararlanıcı ülkeleri tarafından da uygulanabilir. Gıda kaybına ve israfı ile mücadele etmeyi ve hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve iyi uygulamaları bölgesel düzeyde yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
"GIDANI KORU-SOFRANA SAHİP ÇIK KAMPANYASIYLA 21 MİLYON KİŞİYE ULAŞILDI"
Kampanyanın adının “Gıdanı Koru-Sofrana Sahip Çık” olduğunu belirten Pakdemirli, “Ana mesajımız İhtiyacın Kadar Al - Geleceği Çöpe Atma. Dijital ve sosyal medya aracılığıyla bugüne kadar 21 milyon kişiye ulaştık. İnternet sitemiz 'gidanikoru.com' İngilizce ve Türkçe olarak detaylı bilgileri bulabileceğiniz, sürekli güncellenen ve tüketiciler için ipuçlarından en iyi uygulamalara ve kaynaklara kadar her türlü bilgiyi içeren bir yer olarak tasarlandı. Kampanyanın iletişim materyalleri, güçlü kurumsal kapasitemiz ve belediyelerin yardımıyla tüm Türkiye genelinde yayınlanmaktadır. Kampanyamızın ilk aşamasında farkındalık oluşturmaya odaklandık. Artık milyonlara ulaştığımıza göre, bu yıl sonuna kadar 'söz veriyorum' etkinliğimiz ile etkimizi artırmayı hedefliyoruz. Ekim ayındaki bu 'söz veriyorum' haftasında, tüm Türkiye’yi gıda kaybını ve israfını azaltmak için harekete geçmeye çağıracağız. Bu eylem, özellikle gıda israfı konusunda ülke çapında bir farkındalık sağlayacaktır” açıklamasını yaptı.
"GIDA KAYBININ SADECE YÜZDE 2’Sİ 360 BİN ASGARİ ÜCRETLİNİN YILLIK MAAŞINA EŞİT"
Çeşitli paydaşlarla gıda kaybı ve israfı konusunda ulusal bir platform oluşturmak için çalışma yaptıklarını da ifade eden Bakan Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ayrıca, çiftlik, perakende ve HoReCa düzeyinde gıda kayıplarını azaltmak için kılavuzlar üzerine için çalışıyoruz. Türkiye gıda sektöründe çok iddialı. Sektörün toplam büyüklüğü 66 milyar dolar civarında. Gıda kaybının sadece yüzde 2’sini önleyebilseydik, bu 360 bin asgari ücretlinin yıllık maaşına eşit olurdu. Gıda kaybının yüzde 5’ini önleyebilirsek, bu rakam bir milyon insanın maaşına eşit olmakta. Bu rakamlar bize gıda kaybı ve israfı ile mücadelenin önemini göstermektedir.”
GELECEĞE NEFES 35 ÜLKENİN KATILIMIYLA SINIRLARIN ÖTESİNE TAŞINACAK
Tüm çabalarının 'BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına Ulaşmak' olduğunun altını çizen Bakan Pakdemirli, “Bunu göz önünde bulundurarak Kasım ayında yapacağımız bir etkinliğe daha değinmek istiyorum. Gıdayı tek başına düşünemeyiz. Yaklaşımımız, bu temel konuya kapsayıcı bir şekilde bakmak olmuştur. Türkiye son 10 yıldır orman alanını önemli ölçüde artırmıştır. Bunun sonucunda 'Geleceğe Nefes' teması altında yeniden ağaçlandırma için bir kampanya başlattık. Geçen yıl 13 milyondan fazla fidan toprakla buluştu. Ayrıca, 1 saatte en fazla fidanı dikerek Guinness Dünya Rekoru kırdık. Bu yıl 11.11.2020 tarihinde 35 ülkenin katılımıyla bu kampanyayı sınırlarımızın ötesine taşıyacağız. Doğal kaynaklarımızın sürdürülebilirliğine yönelik uluslararası işbirliği ve kararlılığın sürdürülebilir kalkınma araçları ve geleceğimiz için çok güçlü bir destek oluşturacağına inanıyorum” açıklamasını yaptı.