GÖKTÜRK FIRAT (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, mail iddialarının açığa çıkmasının ardından yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na fıkralı cevap vererek yaşananların ona iyi bir ders olduğunu söyledi.
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, seçim bölgesi Rize'de basın mensupları ile bir araya gelerek sorularını yanıtladı. Yazıcı, kendi adına ÖSYM'ye torpil talepli mail atan zanlının yakalanmasını değerlendirerek ''İsmimi kullanarak ÖSYM Başkanı'na gönderilen mail dolayısıyla kişilik haklarıma saldırı teşkil eden bir konu. Suç teşkil eden bir durum. Dolayısıyla avukatım aracılığıyla şikayet hakkımızı kullandık. O çalışma sonucunda mail ile bağlantılı 3 kişinin ismi üzerinde durulduğu bana söylendi. Onlardan biri
alındı, sorgulandı ve bırakıldı. Sanıyorum diğerlerinin de ifadelerini alacaklar. Sonuçta savcı veya mahkeme takdir edecek. Bütün ifade süreçleri bittikten sonra bu ifadeleri avukatım alınca gerek olursa yeni bir değerlendirme yapacağım. Şu aşamada bir hazırlık tahkikatı söz konusu. Hazırlık tahkikatı gizli sürüyor. Ben de detayları çok fazla elde etme isteği içinde olmam. Yasanın da buna cevap vermediği alana girmek söz konusu değil. Avukatımın alabileceği bilgiler dahilinde bilgi sahibiyim. Süreç devam ediyor'' dedi.
KILIÇDAROĞLU’NA GÖNDERME
Konuyla ilgili Kılıçdaroğlu'nun ne diyeceğini merakla beklediğini belirten Yazıcı, CHP Genel Başkanı'na bir Temel Fıkrası'nda geçen yöresel sözle cevap vererek şunları söyledi: ''Kemal Bey'e bir sorun bakalım. Bakalım ne diyecek. Demek ki insanların çok daha dikkatli olması lazım. Ama burada ifade etmek istediğim şu; maile bakıldığında mailin içeriği, göndericisi, muhatabı, kullanılan sözcükler dikkate alındığında hukukta bir kelime var, 'iğfal kabiliyeti' haiz olmadığı açık, insanın yanılmasına yol
açabilecek şekilde değil. İlk baktığınız zaman ortalama insan aklına sahip her bireyin onun bir bakanın, bir aklı birazcık elinde olan bir insanın olamayacağını görebileceği netliktedir. Bunu gördüğü halde bir argüman olarak her yerde taksitlendirerek bir gün bir cümle, ertesi gün bir iki cümle, sanki kamuoyunda büyük bir olay yaratacak bir şey bulmuş gibi bir konuya dönüştürmüş olması siyasal sorumluluk açısından değerlendirmeye değer. Ben ana muhalefet partisi genel başkanının böyle bir duruma düşmesini istemezdim, onun yerinde olmayı kesinlikle arzu etmem. Herhalde bu Temel'in 'diyesi' ona iyi bir ders olur diye düşünüyorum."
DERVİŞ’İN FİKRİ NE İSE
Yazıcı, Kılıçdaroğlu'nun eski kabinede yer alan bazı bakanların yolsuzluk yaptığı yönündeki iddialarına da cevap vererek şöyle konuştu: "Dervişin fikri ne ise zikri odur. Sayın Kılıçdaroğlu hep o alanlarda top çevirmeye çalışıyor. Sonra da topu kendi kalesine atıyor. Yani başbakanımızın ifadeleri onun o şekilde bakan arkadaşlarımızı itham etmesine zemin teşkil etmez. Daha özenli davranması lazım. Nitekim bakan arkadaşlarımızdan birisi ile 'karşılaştığında ben seni kastetmedim' deyip sonra arkasını dönüp
uzaklaştığında 'o da vardı' demesi de insana verilen değer açısından irdelenmesi gereken bir davranış biçimi. Doğru bulmuyorum şık da bulmuyorum."
Ana muhalefet partisi Türkiye yönetimine talip olduğunu söylüyorsa Türkiye'yi nasıl yönetir projeleri nedir onları ifade etmesi gerektiğini anlatan Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "O projelerin de ayakları üzerinde duracak projeler olması lazım. Bir şey söyledi bugüne kadar 'aile sigortası' diye. Onu da unutuyor ama o söylediği konuyu açtığınızda bizim 8.5 yıldır sosyal devlet olma olgusu çerçevesinde uygulamakta olduğumuz projeleri başka isimler altında isimlendirerek takdiminden ibaret. Dolayısıyla
muhalefet partileri siyasi partiler rekabet içinde ülke yönetiminde yönelik çalışmalarını sürdürürken projeler üzerinden çalışmalarını sürdürmeleri gerekir. Böyle birbirinin hukukuna saldırı teşkil edecek tarzda konuşmakla bir yere varılamayacaktır. Bunu da vatandaş nezdinde bıktırıcılığa yol açacağını yakında görecekler. En azından 12 Haziran günü akşam bir daha görecekler ve bir daha oturup yaptıklarını kendi açılarından irdeleyecektir diye düşünüyorum.''
Bakan Yazıcı, 40 yıldır bölgenin gündeminde olan Erzurum-İspir-Ovit Tüneli'nin Başbakan tarafından ilk kez konuşulduğunu da hatırlatarak sözlerini şöyle tamamladı: "Başbakanımız Ovit Tüneli'nin gerçekleştirileceğini vurguladı. Bu konu ile ilgili projeler bitmek üzere. Büyük bir aksilik olmazsa bu yıl içinde ihale süreçleri tamamlanmış olacak. Ovit, Türkiye'nin 14 bin 600 metre ile Türkiye'nin en uzun tüneli olacak. Tünelin gerçekleşmesi halinde Rize'nin ticaret aktivitesi daha güven içinde olacak ticaret ivme kazanacak." Yazıcı, ayrıca Çaykur'un özelleştirilmeyeceğini sözlerine ekledi.