Mobbing ile Mücadele Derneği Erzurum Başkan Jale Alcan, üniversitelerde yaşanan mobbinglerle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Alcan yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bilim evrenseldir ve insanoğlunun varoluşuyla başlamıştır; öğrenmektir, sorgulamaktır, ilişkilendirmektir. Bilim insanla ilgilidir. Günlük yaşamımızdaki karıştığımız araç ve gereçlerin teknolojinin uygulamaları sonucu bulunmuş, işlerimizi kolaylaştıran, hayatın daha yaşanılır hale gelmesini sağlayan gücün, çalışma hayatını zorlaştıran istihdamı olumsuz yönde etkileyecek şekilde (psikolojik taciz - mobbing ) olarak kullanılması bilim etiğine aykırıdır. Bugün gelinen noktada gelişmiş ülkelerin tamamı bilime yatırım yapmış ülkeler olmalarına rağmen yine aynı ülkelerin silahlar ve savaş teknolojilerinde de öncü olmaları manidardır.”
Mobbingin insan hakkı ihlali olduğunu vurgulayan Alcan, üniversitelerde yaşanan mobbinge işaret ederek, “Diğer üniversitelerde olduğu gibi Atatürk Üniversitesi’nde yalnızca bilim adamları çalışmıyor, idari ve teknik personel, işçiler ve taşeron firma elemanları da çalışıyor. Üniversitemiz gerek akademik personel, idari personel ve gerekse öğrenciler açısından Erzurum’un en büyük eğitim ve sağlık kuruluşudur. İşgören ve hangi iş kolu olursa olsun fiziken ve psikolojik olarak rahat olmadıkları bir yerde verimli çalışamaz üretimde bulunamazlar. Türkiye’de üniversiteler mobbing olayının en fazla yaşandığı yerlerin başında geliyor maalesef. Üniversitelerde mobbinge neden olan faktörleri akademik kıskançlık, mevzuat, yönetim anlayışı,Mobbing’in kabul edilmemesi veya hafife alınması,seçim sonuçları,maddi imkânlarda eşit olmayan uygulamalar,objektif olmayan değerlendirmeler,cinsiyet ayrımı,akademik kimliğe saldırı,sözleşmeli personel uygulaması,din, mezhep ve ideolojik sebepler, farklı siyasi görüşler olabileceği gibi üniversitelerdeki örgütsel yapının ve yönetsel işleyişin mobbing’i kolaylaştırdığını söylenebiliriz. Mobbing’e Dur demek için üniversitelerde seçmeli ders olarak okutulmalı, mobbing birimleri kurulmalı kurulmakla kalmayıp bu birimleri denetleyen ciddi bir üst masa oluşturulmalıdır kaldı ki şehrimiz 2010 yılında Erzincan, 2013 yılında da Bayburt Üniversitelerinin yönetici konumundaki profesörlerinin intiharlarına şahit olmuş bir şehirdir” dedi.
Mobbingin her statüde yapıldığını vurgulayan Jale Alcan, “Sadece yönetici konumundaki öğretim üyeleri mobbing yapar, yönetici konumunda olmayan öğretim üye/ elemanları mobbing yapmaz sonucu çıkarılmamalı. Üstler astlarına, aynı düzeyde olanlar birbirlerine, hatta astlar da üstlerine mobbing yapabilirler. Erzurum’da ki üniversitelerde mobbing yapıldığı gibi kamu kurum kuruluşları idari hizmetler ya da özel sektörde de mobbing var. Mobbingin, intiharlara, cinayetlere, alkol, uyuşturucu ve antidepresan bağımlılığına neden olduğu dikkate alınarak tüm kurum/kuruluşlarda müeyyideler buna göre düzenlenmeli. Mobbing kurumlarımıza ve insanlarımıza telafi edilemeyecek boyutta zaman maliyetine, maddi ve sosyal külfetlere neden oluyor. Çağın iş vebası veya psikoterör felaketinin kazananı olmaz, mağdur zorba ve seyirci zarar gördüğü gibi kurum ve kuruluşlar topyekûn devlet zarar görür. Mobbing deyip geçmemek lazım çok ciddi boyutlara varan bir durumdur ve devletin bu konu ile ilgili ciddi yaptırımlar uygulaması gerekir” dedi.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak’a desteklerinden ötürü teşekkür eden Alcan, “Üniversitemizde mobbing uygulamalarının yarattığı yıkımı onarmak ve mobbing uygulamalarını en aza indirmek için sistematik biçimde mücadele ettiğimiz esnada mevcut rektörümüz Prof.Dr. Hikmet Koçak’a derneğimiz ve mağdurlara göstermiş olduğu destek ve anlayıştan ötürü teşekkür ediyor, Erzurum ve Atatürk Üniversitesi’nde yaklaşan rektör seçimi ile birlikte yarışacak tüm bilim insanlarına üniversitemizde mobbinge neden olan faktörleri ve saldırı araçlarını mobbing farkındalık ölçeğinde farz- ı kabulüyle başarılar diliyorum.” şeklinde konuştu.