ERZURUM/İHA
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum Milletvekili adaylarının seçim çalışmaları devam ediyor.
Son bir haftadır esnaf turlarını sürdüren MHP’li adaylar Oktay Öztürk ve Prof. Dr. Kamil Aydın, hafta sonunda İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Erzurum Şube Başkanlığı’nı ziyaret etti. İMO Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Bingöl, Yönetim Kurulu üyeleri ve inşaat mühendisleriyle bir araya gelen MHP’li adaylar, görüş alışverişinde bulundular. İMO Şube Başkanı Ferhat Bingöl, sivil toplum örgütleri ve meslek kuruluşlarının, siyasi mekanizmanın doğru çalıştırılmasında çok büyük bir rol oynadığını belirterek, bu bağlamda görüş alışverişi ve istişareye büyük önem verdiklerini kaydetti. İnşaat Mühendisleri Odası Erzurum Şubesi olarak, meslek mensuplarının sorunlarının çözümü noktasında etkin bir basamak olmaya çalıştıklarını anlatan Bingöl, bu bakış açısı içerisinde milletvekili adaylarının yaklaşımlarını da merak ettiklerini söyledi. İnşaat mühendislerinin teknik açıdan önemli bir pozisyon üstlendiklerinin altını çizen Bingöl, buna karşın meslek mensuplarının iş yaşamlarıyla ilgili olarak çeşitli sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu dile getirdi.
YAPI DENETİMİ
Türkiye genelinde 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren Yapı Denetim Kanunu’nun, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yaptırılan yapılar için geçerli olmayacağına dikkati çeken Bingöl, bu durumun, inşaat mühendisleri için de iş kaybı anlamına geldiğini belirtti. MHP’li adayların bu konulardaki görüş ve projelerini merak ettiklerini söyleyen Başkan Bingöl, seçilmeleri halinde bu sorunlara yönelik nasıl bir yaklaşım sergileneceğinin açıklanmasını istedi.
AYDIN’IN DEĞERLENDİRMESİ
MHP Erzurum Milletvekili adayı Prof. Dr. Kamil Aydın, Türkiye’de hemen her alanda atılan adımların, ihtiyacı tespit etmekten uzak bir biçimde atıldığını belirterek, bu anlayışın, aralarında inşaat mühendislerinin de bulunduğu birçok meslek dalındaki yetişmiş elemanları mağduriyetle karşı karşıya bıraktığını söyledi. Aydın, “Günümüz Türkiye’sinde uzmanlık alanı olsun olmasın, işten anlasın anlamasın, ağzı olan herkes konuşuyor. Üstelik iş sadece konuşmakla da bırakılmıyor, öyle adımlar atılıyor ki, bu adımlardan dolayı ortaya çıkan sıkıntılar birçok kesimi mağdur ediyor. Biz diyoruz ki, mutfağa kimse karışmasın. Sorunları tespit etmeden, ihtiyaçları somut bir biçimde görmeden adım atılmasın.” diye konuştu. Erzurum’un yetişmiş eleman noktasında herhangi bir sıkıntısının olmadığının altını çizen Aydın, asıl sorunun, yetişmiş elemanların değerlendirilmesi olduğunu kaydetti.
YENİ ÜNİVERSİTELER AÇMAK YERİNE, ÜNİVERSİTELER DESTEKLENSEYDİ..
Aydın, “Erzurum bir üniversite şehri, yarım asrı aşkın bir geçmişe sahip bir bilim yuvasının sahibi. Üniversite kuran bir üniversitemiz var. Fakat ne oldu, artık her ilde bir üniversite oldu. Yeni üniversiteler açılsın, buna karşı değiliz, bizim karşı olduğumuz husus, Türkiye ve bölge gerçeklerinin göz ardı ediliyor olmasıdır. Mesele yeni üniversiteler açmak değil, mesele bu üniversitelerde gerçek manada kaliteli bir yükseköğretim imkanı sunmaktır. Mevcut şekliyle bu mümkün müdür, değildir. Yeni üniversiteler açmak yerine, keşke mevcut üniversiteler desteklenseydi, ihtiyaçları giderilseydi ve modern çağın tüm gerekleriyle donatılsaydı. Ama yapılmadı, çünkü ihtiyaçları kimsenin umursadığı yok, Türkiye’nin neye ihtiyacı var, bölge için ne gerekiyor, merak eden yok. Biz yapalım da, olsun diyorlar. İşte bugün inşaat mühendisleri de, makine mühendisleri de, özel ihtisas gerektiren birçok meslek dalının mensupları da, işte bu anlayışın kurbanı oluyor.” ifadelerini kullandı.
ÖZTÜRK İNŞAAT SEKTÖRÜNE DEĞİNDİ
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) faaliyetlerine de değinen Prof. Dr. Kamil Aydın, TOKİ’nin kuruluş amacının dar gelirli ve yoksul ailelere yönelik konut üretmek olduğuna dikkati çekerek, “Maalesef TOKİ bu amacın dışına çıkmış, işi ticarete dökmüştür. Gittiğimiz her yerde TOKİ konutları yüzünden mağduriyetini ifade edenlere rastlıyoruz. Böyle bir anlayış olamaz” dedi.
MHP Milletvekili adayı Oktay Öztürk ise, TOKİ’nin, inşaat sektörünün ağırlıklı olduğu Erzurum’a doğrudan ve dolaylı yollarla zarar da verdiğine dikkati çekerek, “Erzurum’da inşaat sektörünün TOKİ yüzünden içine düştüğü çıkmazı hepimiz biliyoruz. TOKİ yoksul için konut üretmeli, ticareti bırakmalı, sektöre daha fazla zarar vermemeli. Üstelik Yapı Denetim Kanunu gibi Türkiye için elzem bir düzenlemenin TOKİ konutları için neden geçerli olmadığını da, anlamış değiliz. Sağlıklı konut, sağlam yapılaşma diyorlar, fakat sağlıklı yapılaşma süreci için çok gerekli bir yasanın kapsamına sokulmuyorlar. Şimdi biz bu durum karşısında ne düşünmeliyiz?” dedi.
Bu durumun inşaat mühendislerini de mağdur ettiğini vurgulayan Öztürk, “Türkiye’de yanlış işler yapılıyor, yanlış adımlar atılıyor. Bunun bedelini de hepimiz ödüyoruz. Bu gidişe artık dur demenin vakti gelmiştir. 12 Haziran’da bizlere verilecek olan yetkiyle herkesin ve her kesimin sesi olacağız, sorunlarının takipçiliği yapacağız.” şeklinde konuştu.