Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye partili cumhurbaşkanlığını geçmişte yaşadı. Şimdi fiili durum anayasal halde tescil edilecek. Kampanya yürüteceği için kampanya sürecinde cumhurbaşkanı adayları, sadece bugün için düşünmeyin, partisiyle ilişkisi kesilmeden seçime gidebilecek” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen Girişimci İş Adamları Vakfı (GİV) 5. Girişimcilik Ödül Törenine katıldı. Yaptığı konuşmada dünyanın siyaseten ve ekonomik anlamda soğuk savaştan sonra yeniden bir yapılanma sürecini yaşadığını vurgulayan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, son 25 yılda, asırlar içinde vuku bulacak olayların geliştiğini söyledi.
Hem ekonomideki güç dengelerinin hem de dünyadaki küresel ölçekteki güç dengelerinin değiştiğini belirten Kurtumuş, “Teknoloji alanındaki olağanüstü hızlı gelişmelerle ekonomi, siyaset ve askeri dengelerin yakından değiştiği bir döneme şahit olduk. Önümüzdeki dönemde bu gelişmelerin hızla devam edecek ve dünyanın hızla yeni bir yapılanmaya kayacak. Bu süreçte ayakta durabilmek için ülkelerin kendi güçlerini maksimum seviyede harekete geçirmeleri, yer altı ve üstü kaynaklarını en akıllı şekilde kullanmaları, önlerine güçlü ve önemli hedefler koyarak bu hedefler çerçevesinde hareket etmeleri, her şeyden önemlisi de bunları hayata geçirecek insan kaynaklarını çok iyi kullanabilmeleri elzemdir. Onun için özellikle Türkiye, taşıdığı potansiyeli itibariyle insan kaynaklarını akılcı bir şekilde ortaya koyacak feraseti göstermelidir. Bu çerçevede ekonominin önemli güçlerinden birisi de kurumları iyi işleyen makro ekonomik dengeler bunların hepsi gereklidir. Aynı zamanda ekonomiye hayat verecek girişimcilik ruhu da çok iyi bir şekilde ortaya konması, iyi yönetilmesi ve bu girişimcilik ruhunun sonunda da belki küçük miktarda yatırımlarla güçlü, teknolojik ürünleri elde edebilmemiz ve küresel rekabete ayak uydurabilmemiz meselesidir. Bu çerçevede Girişimci İş Adamları Vakfının faaliyetlerini, Türkiye'nin kaynaklarını en iyi şekilde kullanacak bir faaliyet olarak görüyorum. Allah çalışmalarınızı artırsın. Çok sayıda genç arkadaşımızın bu süreçlere katıldığını biliyorum. İş dünyasına önemli bir katkı olduğunu biliyorum ve sonuna kadar bu hizmetlerinizi desteklemeye gayret ediyoruz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 65. Hükümet olarak Türkiye'de girişimciliğin değerini, kıymetini bilen bir hükümet olduklarını vurgulayarak, "Girişimci arkadaşlarımıza elimizdeki imkanları maksimum seviyede kullandırabilmek için her türlü çalışmayı yapıyor, her türlü projeyi ortaya koymaya gayret ediyoruz. Bu çerçevede genç iş adamlarımızın özellikle KOBİ'lerimizin desteklenmesiyle ilgili ortaya konulan katkı ve destekleri biliyorsunuz. Yine aynı şekilde Türkiye'de Cazibe Merkezleri Projemizle, Türkiye'nin birçok iline girişimci arkadaşlarımızın yönelmesini sağlamamız mümkün olacak. En kısa süre içinde buradaki potansiyelin maksimum seviyeye çıkarılması mümkün olacak ve Türkiye daha güçlü bir ekonomi olarak yoluna devam edecek" diye konuştu.
Türkiye'nin bu süreç içinde karşı karşıya kaldığı tehdidin sadece askeri ve terör olmadığını dile getiren Kurtulmuş, Türkiye ekonomisinin güçlü bir şekilde yoluna devam etmesini istemeyenlerin, Türkiye ekonomisiyle ilgili birtakım küresel manipülasyonların da içine girebildiklerini söyledi.
Kurtulmuş, reyting ve ekonomi derecelendirme kuruluşlarının ortaya koyduğu bazı siyasal perspektifle hareket eden derecelendirmelerin, dolar ve döviz üzerinde ortaya konulan spekülasyonların, Türkiye ekonomisine çelme takmak, hızlı yürüyüşü durdurmak için yapılan bazı operasyonlardır” dedi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bu değişiklik paketine ‘hayır’ diyeceğini açıklayan siyasi partilerin, başından beri meseleyi yanlış yerinden takdim ettiğini aktararak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Efendim ‘Rejim değişikliği yapılıyor’ diyorlar. Rejim değişikliğinden bahsetmiş olsaydık, egemenliğini kaynağı nedir ve egemenlik nasıl kullanılacaktır?’ sorusunun üzerinde konuşmamız gerek. Egemenliğinin kaynağı millettir. Millet bu egemenliğini kayıtsız şartsız kullanarak, egemenliğini gerçekleştirecektir. Yani Türkiye Cumhuriyeti, Türk devleti bir cumhuriyettir. Bunda hiç şüphe yoktur. Eğer bir şahsı, zümre, hanedan üyesi belirlensin demiş olsaydık, bu sistemin adı başka bir şey olur, rejim değişikliğinden bahsediliyor olurdu. Bunu kimse söylemiyor. Anayasa değişikliğinde de ne hanedanlık, oligarşiyi çağrıştıran en ufak bir söylem yoktur. Tam tersine bu 18 maddelik anayasa değişiklik paketi halkı doğrudan doğruya yönetime müdahale etmesi, kendi oylarıyla yönetimi belirlemesi ve böylece doğrudan demokrasinin bir örneği olarak cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kurmasıdır. Bu tamamen yanlış bir tartışmadır, batıl, doğru olmayan bir tartışmadır. Tartışılacak bir husus dahi değildir. Ama kampanya ilerledikçe bu rejim değişikliğinden bahsedenler olacağını da görmemiz gerekiyor.”
Cumhurbaşkanının partisiyle ilişkisinin kesilmesini istediğini aktaran Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Cumhurbaşkanı bir kampanya yürütecekse, bunu bir ya da daha fazla parti üzerinden yürütecek. Dolayısıyla cumhurbaşkanının partili olması kadar doğal bir şey olamaz. Kaldı ki sanki Türkiye, muhalefet bunu bilmemiş, duymamış gibi davranıyor, ilk sefer partili bir cumhurbaşkanı ile karşılaşacak. Celal Bayar partili değil miydi? İsmet İnönü partili değil miydi?, Süleyman Demirel, Turgut Özal partili değil miydi? Tüm bunların hepsi partili cumhurbaşkanıydı. Türkiye partili cumhurbaşkanlığını geçmişte yaşadı. Şimdi fiili durum anayasal halde tescil edilecek. Kampanya yürüteceği için kampanya sürecinde cumhurbaşkanı adayları, sadece bugün için düşünmeyin, partisiyle ilişkisi kesilmeden seçime gidebilecek.”
Bazı kesimlerin güçlü bir Türkiye istemediğini anlatan Kurtulmuş, “Bütün oyun budur. Bu oyunu bozacağız. Türkiye’nin daha hızlı yürümesini sağlayacak bir tekliftir. İnşallah milletimiz bunları değerlendirecek. Sonuçta karar da tercih de milletindir. Biz milletin güçlü şekilde evet diyerek bu kararı vereceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.