MÜGE TUTCALI (İHA) –
Başbakan Erdoğan, , milletvekillerine yoğun geçen sürecin ardından tatili hak ettiklerini söyleyerek, ancak bu tatilin süreli olmaması gerektiğini, bir 'yan gelip yatma dönemi' olmaması gerektiğini söyledi. "Çünkü milletvekilliğinin kaderi budur" diyen Erdoğan, milletten vekalet aldıklarını ve durmanın kendilerine yakışmayacağını söyledi.
Erdoğan, Ramazan ayının da yaklaştığını belirterek, "Milletin yer sofrasına oturun. Ama bu birilerini yaptığı gibi sanal olmasın, doğal olsun. Önceden haber vermeden yapın. O kaymak iftarlara, zengin iftarlarına gitmeyin. Bırakın onlar kendiler yapsın. Biz fakir fukara sofrasında olalım. İşin bereketi burada. Çünkü biz kimsesizlerin kimsesiyiz" diye konuştu.
NASREDDİN HOCA FIKRASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün mecliste yemin eden CHP'ye Nasrettin Hoca fıkrasıyla yüklendi. Erdoğan, "Nasrettin Hoca'ya sormuşlar; 'Hocam alimsin, bilgilisin, tecrübelisin; lakin bugüne kadar bir icat yaptın mı?'. Hoca, 'ekmekle kar yemeyi ben keşfettim. Ama benim bile hoşuma gitmedi' demiş. Şimdi CHP'nin yaptığı bu. Bir boykot icat etti ama kendisinin bile hoşuna gitmedi" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM'de gerçekleşen ilk grup toplantısında gündeme ilişkin gelişmelere değindi. AK Parti olarak diklenmeden dik durduklarını, bundan sonra da dik duracaklarını, diklenmeyeceklerini belirterek, "CHP diklenmiş, ama dik duramamıştır. Fark budur" dedi.
CHP'nin 'iki arkadaşımız yemin etmeden meclise girmeyiz' dediğini, ancak dün yeminlerini ettiklerini belirten Erdoğan, "İşte bunlar bu. Benim halkım bunları görmüyor mu? Görüyor. Ne diyor; arkadaş siz doğru konuşmuyorsunuz, dürüst değilsiniz, omurgalı değilsiniz' diyor" şeklinde konuştu.
CHP'ye bir Nasrettin Hoca fıkrasıyla yüklenen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Nasrettin Hoca'ya sormuşlar; 'Hocam alimsin, bilgilisin, tecrübelisin; lakin bugüne kadar bir icat yaptın mı?'. Hoca, 'ekmekle kar yemeyi ben keşfettim. Ama benim bile hoşuma gitmedi' demiş.
Şimdi CHP'nin yaptığı bu. Bir boykot icat etti ama kendisinin bile hoşuna gitmedi."
CHP'nin yemin ederek nihayet milli iradenin gereğini yerine getirdiğini belirten Erdoğan, "CHP'nin bu seferki çark edişinin diğerlerinin tersine hayırlı bir adım olduğuna inanmak istiyor, en azından böyle umuyor, böyle temenni ediyoruz" dedi.
BDP'YE 'ENG EÇ YARIN YEMİN EDİN' ÇAĞRISI
Başbakan Erdoğan, BDP'nin de aynı şekilde yemini etmelerini ve kayıtlarını yaptırmalarını istediğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"Onlar da geç kalıyorlar. Yazıktır, bu yaz tatilini yeminsiz milletvekili olarak arazide dolaşmayı bırakmalı ve en geç yarın bu yemini yaparak parlamentodaki yerlerini almalıdırlar, diye düşünüyorum.
İki de bir 'bizi dışladılar, bizi dışladılar' Hayır sen kendi kendini dışladın. Diyarbakır'da toplantı yapmak neyine ya? Toplantı yapılacak yer Ankara. Sen adresi şaşırdın, önce adresi bul, adres yanlış. Grup toplantını yapacaksan gel burada yap. Diyarbakır'da ancak belediye meclis üyeleri, il genel meclisi üyeleri toplantı yapar. Milletvekillerinin grup toplantısı yapacağı yer burasıdır" diye konuştu.
CHP’YE GÖNDERME
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Allah aşkına birden bire ne oldu da, CHP milli iradeyi keşfetti?" diye sorarak, AK Parti'ye kapatma davasında açıldığında 'yargı da milli iradedir' diyenlerin bugün yargı kararlarını kıyasıya eleştirmeleri çok büyük bir çelişkidir" dedi.
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM'de gerçekleşen ilk grup toplantısında gündeme ilişkin gelişmelere değindi. Erdoğan, geçen hafta iki acı olayın yıldönümünün yaşandığını; 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta ve 5 Temmuz'da Başbağlar'daki katliamın 18 yıldönümünde bir kaz daha anıldığını belirtti.
Başta Sivas olayları olmak üzere AK Parti iktidarları öncesinde, yakın tarihte yaşanmış karanlık olaylar üzerindeki esrar perdesinin halen dağılmadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"AK Parti hükümetleri döneminde bu ve benzer hadiseleri aydınlatmaya yönelik her çabamız da engellenmek, üstü örtülmek, karanlığa terk edilmek girişimleriyle karşılaşmıştır. Dün Danıştay'a yönelik kanlı saldırıyı kendi siyasi çıkarları için kullanmaya heveslenenler olayın derhal üzerine gidilmesi karşısında açığa düştüler; hevesleri de kursaklarında kaldı. Aynı çevreler, belki Sivas olaylarını, belki daha da eskiye gidip Çorum'u Kahramanmaraş'ı aydınlatacak hukuk süreçlerini de engellediler ve hala
engellemeye devam ediyorlar. Sivas olaylarını bir siyaset malzemesi, bir istismar malzemesi olarak 18 yıldır kullananların, bugün AK Parti'yi çetelerle mücadelede yalnız bırakmaları son derece manidardır. Bu çeteler, AK Parti'yi çetelerle mücadelede yalnız bırakmakla kalmadılar, Silivri'de sanıkların yanında oturacak, sanıkların avukatlığını üstlenecek kadar da bu mücadelenin karşısında durdular. Genel Merkezlerinden Silivri'ye adeta tünel oluşturdular. Düne kadar milleti, milletin tercihlerini küçümseyenCHP'nin söz konusu Ergenekon olunca milli iradeyi ve demokrasiyi hatırlamış olmasının ne kadar samimiyetle bağdaştığını, sizin ve aziz milletin takdirlerine bırakıyorum."
"MUHTIRA OLSA NE YAZAR, AÇIKLAMA OLSA NE YAZAR"
Başbakan Erdoğan, dünkü hükümet programı görüşmelerinde vakit darlığı nedeniyle muhalefetin eleştirilerinin tümüne değinmediğini belirtti. CHP'nin 27 Nisan açıklamasına destek çıktığını ifade eden Erdoğan, "Aynı CHP bir taraftan 'muhtıra mıydı, açıklama mıydı, bildiri miydi' bunun tartışmasını yapıyor. Ya muhtıra olsa ne yazar, bildiri olsa ne yazar, açıklama olsa ne yazar. Bu hükümet ertesi gün bunun gereğini yapmış mıdır, yapmamış mıdır? Sen ne yaptın onu söyle. Sen onun yanında yer aldın. Bunların durumu bu; şecaat arz ederken bunlar sirkatin söylüyor" diye konuştu.
Meclisin cumhurbaşkanını seçmesinin önündeki en büyük engelin de CHP olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Sayın Gül seçilene kadar, bu parlamento cumhurbaşkanı seçerken, peki ne oldu da Sayın Gül'ün seçimine gelince devran değişiverdi. Niye bu gerçeğin yanında yer almadınız? Seçmenin yüzde 47'sinin oyunu almış AK Parti'nin kapatılmasına alkış tutan yine CHP olmuştur. Dün 'Biz testten geçtik' diyor. Ne testinden geçtin ya. Test buydu işte. Yüzde 47'nun oyunu almış bir AK Parti var; sen onun kapatılmasına alkış tutuyorsun."
"CHP MİLLİ İRADEYİ KEŞFETTİ"
Erdoğan, 12 Eylül müdahalesi ile yüzleşmenin ve 12 Eylül anayasası üzerinde en kapsamlı değişikliği yapmanın karşısında yine CHP'nin durduğunu kaydeden Erdoğan, 12 Haziran seçimleri öncesinde AK Parti'ye oy verenleri 'beyinsiz' diye niteleyen, seçim sonuçları 'sendroma' bağlayanın da CHP olduğunu dile getirdi.
Erdoğan, "Bu nasıl oluyor da 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesine sahip çıkmak oluyor. Bunların böyle bir özelliği yok. Söylüyorum ya; akşam söylediklerini sabah inkar ederler. Bunların özelliği hep budur. Allah aşkına birden bire ne oldu da, CHP milli iradeyi keşfetti? AK Parti'ye kapatma davasında açıldığında 'yargı da milli iradedir' diyenlerin bugün yargı kararlarını kıyasıya eleştirmeleri çok büyük bir çelişkidir" şeklinde konuştu.
SİYASETTE SAĞDUYU VE SABIR
AK Parti olarak ne kapatma davasında, ne de kendilerine karşı bir haksızlık olduğunda sokağa dökülmediklerini, boykot yapmadıklarını belirten Erdoğan, sağduyu, sabır ve soğukkanlılıkla süreci takip ettiklerini ve çıkan karara rıza gösterdiklerini, gereğini yerine getirdiklerini söyledi.
'Suçumuz neydi?' diye soran Erdoğan, CHP'nin sürekli 'AK Parti laiklik karşıtıdır' dediğini kaydetti. Erdoğan, "Sadece CHP bunu konuştu. AK Parti programına 1982 anayasasının gerekçesindeki laiklik tanımını koyarak bu tanım çerçevesinde bugüne kadar faaliyet göstermiş bir partidir. Kalkıp da İspanya'daki bir konuşmamda orada başörtülü kızların durumuyla ilgili soruya verdiğim cevabı laiklik karşıtı olmakla eş anlamlı hale getirecek kadar bunlar özgürlüklerin karşısındadır" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yemin krizinin sorumlusu olarak hükümeti görenlerin, uzlaşma arayışı yerine tehditler savuranların, en ya da geç tıpkı CHP gibi mecliste yemin edeceklerini belirterek, "BDP olmasa da bu meclis çalışır ve hizmet üretir. BDP olmasa da Doğu'nun, Güneydoğu'nun sorunları çözülecek; Kürt kardeşlerimin meseleleri çözülecek, çözülmeye devam ediyor" dedi.
12 HAZİRAN’DA ORTAYA ÇIKAN TABLO
Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM'de gerçekleşen ilk grup toplantısında gündeme ilişkin gelişmelere değindi. Erdoğan, 12 Haziran'da ortaya çıkan tabloya dikkat çekmek istediğini belirterek, bütün saldırı ve olumsuz bu çabalara rağmen AK Parti'nin Doğu ve Güneydoğu illerindeki toplam 112 milletvekilliğinin 70 tanesini aldığını söyledi. Erdoğan, "BDP'nin etnik temelli siyaseti ve 'ben Kürtlerin temsilcisiyim' iddiası 12 Haziran seçimlerde bir kaz daha karşısında AK Parti'yi bulmuştur. Demek ki böyle birşey yok. Benim Kürt kökenli vatandaşım böle bir yetkiyi sana vermiyor. Birinci derecede bu işin yetkilisi olarak AK Parti'yi görevlendirdi" diye konuştu.
"BDP OLMASA DA MECLİS ÇALIŞIR"
BDP'nin hukuku adeta hiçe sayarak meclisi boykot etmesinin, demokrasi ve milli iradeyi inkar etmekten öte anlam taşımayacağını belirten Erdoğan, "Meselenin sorumlusu olarak hükümeti görenler, uzlaşma arayışı yerine tehditler savuranlar, göreceksiniz en ya da geç tıpkı CHP gibi gelecekler yeminlerini edecekler. BDP olmasa da bu meclis çalışır ve hizmet üretir. Bunu CHP için de söyledim. Vaka bu" diye konuştu.
Yarın yapılacak güven oylamasından sonra araziye dağılacak ve Türkiye genelinde çalışmalarına devam edeceklerini belirten Erdoğan, "BDP olmasa da Doğu'nun, Güneydoğu'nun sorunları çözülecek. Kürt kardeşlerimin meseleleri çözülecek, çözülmeye devam ediyor. BDP'nin tüm engelleyici ve tahrik edici tutumuna rağmen 9.5 yıl boyunca devrim niteliğinde reformlar gerçekleşmiş; benim oradaki kardeşlerimizin sorunları çözüm yoluna girmiştir. Benim Kürt kökenli vatandaşlarıma 'Kardeşim' dememiz bile bu beyefendileri
rahatsız ediyor" dedi.
"HESAP SORMAYI BIRAKIN"
Dün MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun hükümet programı görüşmelerinde adeta kendilerini hesaba çektiğini belirten Erdoğan, "Ya şu hesap sormayı bir bırakın. Gelin oturalım masaya; verin ekiplerinizi biz de verelim. Başlasınlar çalışmaya, bu işin bir çerçevesi oluşsun. Sonra tüm STK'ların da desteklerini alalım, akademisyenlerin de desteklerini alalım. Ondan sonra bu işin nihai kararı verecek olan yine bu parlamento olacak. Ondan sonra hep birlikte övünelim.Bütün milletimizin 'işte bu benim anayasam' dediği bir anayasayı hazırladık diyelim. Doğu, Güneydoğu'daki de desin, Batı'daki de desin, Kuzey'deki de Güney'deki de desin. 'Artık biz darbe dönemlerinin anayasasından kurtulduk' desin halkımız. Bunu başaralım. Ama daha biz adımı atmadan, randevu talebinde bulunmadan, hemen kalkar da bize yumruğunuzu sıkarsanız, biz o eli nasıl sıkacağız? Açık olan el sıkılır, sıkılı el nasıl sıkılacak? Boykot sürecek olursa bu da kendi bilecekleri iştir. Biz ne kuru tehditlere pabuç bırakırız ne de yolumuzdan döneriz. Arkadaşlarıma dedim ki, 'eğer BDP'li arkadaşlar aynen CHP'li arkadaşlar gibi yemin etmek için bu adımı atalım diyorlarsa, hayhay adım atalım. Ama kalkıp da şu anda içerde bulunan, yargının sorunu halinde olan durumla ilgili bir düzenleme istiyorlarsa, kusura bakmasınlar bu yargının sorunudur; yargı bu işi çözer. Bizim yapacağımız tek iş var, birlikte adım atmak" diye konuştu.
Erdoğan ayrıca 61. hükümetin ilk yurt dışı ziyaretini 19-20 Temmuz'da KKTC'ye yapacağını da hatırlattı. Öte yandan grup toplantı salonunda yeni bakanlar AK Partili vekillerin tebriklerini kabul etti. İstanbul Milletvekili ve eski milli futbolcu Hakan Şükür grup toplantı salonuna ilk gelen vekillerden biriydi. Şükür, toplantı öncesinde ipod'uyla siyasi ve spor gündemine ilişkin haberleri takip etti.