MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın dış mihrakların ülkemize biçmeye çalıştığı rollerin geçmişte kaldığına işaret etti.
Kardelen TV ekranlarından yayımlanan ve Prof. Dr. Mevlüt Özben tarafından sunulan “Arka Plan" programına katılan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye ve dünya konjonktürü çerçevesinde geniş yelpazeli politik çıkarımların tartışıldığı programın önemli başlıklarını ise “eski ve yeni Türkiye” konuları yer aldı.
Türkiye’nin artık çevresinde olup bitenlere duyarsız kalamayacağını ve bunun ülke menfaatleri açısından hayatı önem taşıdığını ifade eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın “Coğrafyamızın gerek kara sınırlarımız etrafında gerek mavi Vatan dediğimiz denizlerimizin etrafında maalesef sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Burada da bölgesinde lider olma özelliği olan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Ortadoğu’yla sorunları gidermeye çalışırken bir taraftan Balkanlar’da bir taraftan Güney Kafkasya’da sıkıntılar baş gösterdi. Ve bizlerde ister istemez bu konularla iç içe olmak zorundayız. Çünkü birebir bizim ülkemizi ilgilendiren konular baş gösteriyor. Bölgemizde olup bitenlere seyirci kalacak değiliz. Her durumda daha net adımlar atarak bölgemizde söz sahibi olmaya devam edeceğiz.
“TÜRKİYE ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”
Ne Türkiye’nin ne de Azerbaycan’ın artık eskisi gibi olmadıklarını ve gelişen birliktelikleriyle beraber bölgelerinde kimseye papuç bırakmayacağını dile getiren Aydın, “Anlamadıkları o Türkiye eski Türkiye değil Azerbaycan'da eski Azerbaycan değil. Eskiden Azerbaycan'ın topu tüfeği yoktu. Hocalı katliamını da Rus desteğiyle yaptılar. O dönem Azeri kardeşlerimizin gücü yetmiyordu diyebiliriz ama bu artık bambaşka bir durum söz konusu” ifadelerine yer verdi.
“İftira atmaya başladılar”
Azerbaycan’ın haklı davasında bir kesimin iftira kampanyaları düzenlemeye başladıklarını ve bu durumun tamamen yalandan ibaret olduğunu hatırlatan Aydın “Allah'ın izniyle bizim buradan manevi de isteğimiz de dualarımızda birilerinin ima ettiği gibi yok cihadist grupları gönderiyor muşuz yok kaçak silah gönderiyormuşuz. Bu kadar alçakça bu kadar gerçekten gerçeğe aykırı bilgilerde beyanlarda bulunmak da bir bakıma Ermenistan'ın ekmeğine yağ sürmekte. Uluslararası kamuoyunda bu yalanları dinlendiriyorlar ve bizim içerdeki hainler de bu yalana ortak oluyorlar.
Doğu Akdeniz'de silik Yunanistan'ın sahaya sürülmesi, Kafkasya'da ise Ermenistan'ı piyasaya sürmek suretiyle Türkiye'deki gelişim ve güçlenme sürecinin sekteye uğratılmak istendiğini vurgulayan MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, "Bunu Sayın Genel Başkanımız sık sık ifade ediyor; Balkanlar'dan Ortadoğu'ya, Ortadoğu'dan Güney Kafkasya'ya kadar büyüyen ve gelişen güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti ile Can Azerbaycan dediğimiz iki ülke akamete uğratılmak isteniyor. Biz asıl amacın ne olduğunu biliyoruz. Azerbaycan, bölgede hızla gelişen ve güçlenen bir ülke. Türkiye ile ilişkileri de herkesin malumu. Hal böyle olunca bu iki ülke ister istemez hedef haline geliyor. Biz Azerbaycan'la ilişkilerimizi sıklaştırıyoruz, özellikle savunma sanayi bağlamında sıkı bir işbirliği halindeyiz. Bunu gören Rusya, ABD ve Fransa var. Bu güçlü ilişkileri kabul edemiyorlar, son dönemlerde hem Karadeniz ve hem de Akdeniz'de bulduğumuz doğal kaynaklar, onları iyice ürkütmeye başladı. Bunun için bizim bir an önce bu işbirliğini iyice sıklaştırmak zorundayız. Biz iki devletiz ve tek milletiz; o yüzden canımızla kanımızla can Azerbaycan'ın yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz” mesajını verdi.
“KIBRIS ÇIKARMASI GİBİ BİRLİK OLMALIYIZ”
Dış politika da muhalefetin ülke menfaatlerinin aksine ses çıkardığını ve milli dayanışmaya zarar verdiklerini dile getiren Aydın Kıbrıs Barış Harekatına işaret etti. O dönem de ülkemizin birlik beraberlik içinde politika yürüttüğünü ve bu durumun bugün için örnek olması gerektiğini dile getiren Aydın “coğrafyada etrafımız herkes mazlum İran'da bir ayaklanma çıksa etkileneceğiz, Irak’da oldu etkilendik Bulgaristan da olmuştu ve milletçe bu durumlardan etkilenmiştik.
Türkiye'nin kalkınması ile ilgili siyasi projeler de muhalefetini yaparsın. Biz kalktık siyasi ahlak olarak bunu gördük yaşadık. Ben 74 ten örnek verdim Cumhuriyet Halk Partisi ve Milli selamet Partisi koalisyonu ile yapılmış bir Kıbrıs Barış Harekâtı değil miydi? Ayşe tatile çıksın diyen yani o zaman Sol partiler şunu mu dedi? Hayır efendim Ayşe tatile niye çıkıyor mu dedi. bizim topumuz Yok tüfeğimiz yok gemimiz yok Ne haddimize Akdeniz mi dedi! Tam tersi Ben hatırlıyorum askerlik şubesinin önünde kuyruklar olmuştu. Herkes Askere gitmeye çalışıyordu. Bizi ebetteki eleştirme hakkınız var. MHP'nin şu politikalarını eleştiriyoruz! Söz konusu vatanın milletin devletin uluslararası ilişkilerde bekası güvenliği söz konusu olduğunda ne olur burada ülke menfaatlerinin yanında durun” ifadelerine yer verdi.
“ERİVAN’DA VATANDAŞ “BEN MÜSLÜMANIM” DİYEMEZ”
Türkiye’nin uluslararası alanda “demokrasi” kavramıyla sıkıştırılmaya çalışıldığını ve bunun hiçbir şekilde tutmayacağını dile dile getiren Aydın “Erivan'da bir tane vatandaş “ben Müslümanım diyemez”. Ama benim ülkemin parlamentosunda Ermeni kökenli Millet Vekili çıkıyor diyor ki katilsiniz. Bunu benim ülkemde yapıp benim ülkeme demokrasi narası atmak abesle iştigaldir. En basit örnekle bu durumu özetlemek gerekiyor. Kaldı ki ülkemizin demokrasi çıtasını dışardan belirlemeye çalışıyorlar ve ne yazık ki ülkemiz de bir kesim de bunlara çanak geriyor.
“MUHALEFET KORKAKLIK KOMPLEKSİNİ SÜRDÜRÜYOR”
Türkiye’nin s-400 ler konusunda ısrarlı olmasının yanında muhalefetin cılız ve korkakça davrandığını dile getiren Aydın “Cumhuriyet Halk Partisi'nde ki uluslararası ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı aynı zamanda Milletvekili ile beraber Amerika’ya s400 konusunu tartışmak için gittik. Yemin ederim öyle bir panik var ki “eyvah Amerika bizi ya yarın ya öbür gün mutlaka teslim alacak, ya da bombalayacak ya da işte hepimizi boğacak, bunu iptal etmemiz lazım, bundan vazgeçmemiz lazım” kompleksine kapılmış olduğunu gördüm. Bu kabul edilebilir değildir. Vazgeçmemiz mümkün değildi ve vazgeçmedik de. Tabi bu konuda nasıl tavır takındıklarını vatandaşlarımız biliyor. Kendi ülkesine güvenmeyen bir muhalefetin vatandaşlara vereceği de olamaz. Önce ülkene güveneceksin ve büyümesi için mücadele vereceksin. Bunu yapmadan büyümenin mümkün olmadığını geçmişte yaşanılanlar öğretmiş olmalı ki biz geçmişten almamız gereken dersi aldık, almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.