SAMET ÖZÜNAL(GHA) – İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Erzurum Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ferhat Bingöl, genel seçimlere doğru beklentileri sıraladı. Ülke yönetimine aday olan siyasi partilerin seçim atmosferine girmiş ve yönetime gelmeleri durumunda yapacakları icraatlar üzerine açıklamalarda bulunmaya başladıklarını kaydeden Bingöl, “85 bini aşkın üyesiyle İnşaat Mühendisleri Odası, ülkemizin en büyük meslek örgütleri arasında yer almaktadır. Bu nedenle mesleki ve toplumsal sorumlulukları gereği genel seçim öncesi mesleki alanında yaşadığı sorunlarla ilgili taleplerini Türkiye'nin yönetimine aday olan siyasi partilere ve kamuoyuna açıklamayı bir hak ve görev saymaktadır.” diye konuştu.
KAMU YATIRIM PAYI
Oda üyesi meslek mensuplarının yaşadığı sorunlara ilişkin olarak İMO’nun tespit ve taleplerini açıklayan Başkan Bingöl, “Kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan pay 19801i yıllardan bu yana yaklaşık yüzde 15 dolaylarında daralma göstermiştir. Kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan payın düşürülmesi ülkemiz ekonomisinin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektöründe durgunluğa ve dolayısıyla Türkiye ekonomisinde küçülmeye sebep olmaktadır. Ülkemizin gelişimine ön ayak olan kamu yatırımlarına ayrılan pay yeniden gözden geçirilmeli ve bu alanda belirlenen politikaların ekonomimizde ve sektörümüzde yarattığı tahribatlar göz önünde bulundurularak kamu yatırımlarına bütçeden ayrılan pay artırılmalıdır. Her geçen gün kamuda istihdam azalırken buna karşılık özel sektörde istihdamın önü açılmaktadır, istihdam politikalarında yaşanan bu temel değişim meslektaşlarımızın özel sektörde ‘ucuz işgücü’ olarak görülmesine zemin hazırlamaktadır. Ülkemizin en saygın mesleklerinden biri olan inşaat mühendisliğini icra eden meslektaşlarımızın kamu istihdamındaki daralma nedeniyle yaşadıkları sorunlar siyasal İktidarlarca derhal yeniden gözden geçirilmeli; kamuda istihdam artırılmalı, meslektaşlarımızın özel sektörde ‘ucuz işgücü’ olarak değerlendirilmemeleri için gerekli olan yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
ÇALIŞMA YAŞAMI
Kamuda meslek mensuplarının güvencesiz çalıştırmanın yasal dayanağı olan 4/C uygulamasının kaldırılmasını isteyen Bingöl, “Mühendislik ücretleri geçim standartları endeksine göre belirlenmeli; güvencesiz, esnek istihdam modelleri yerine iş güvenceli, eşit işe eşit ücret anlayışı çalışma yaşamına hâkim kılınmalıdır. Dünya Ticaret Örgütü bünyesinde geliştirilen Hizmetlerin Ticareti Genel Anlaşması ve ikili anlaşmalar inşaat mühendisliği de dâhil olmak üzere Birliğimize bağlı meslek odalarının ilgi alanlarını da kapsayan; haberleşme, posta, telekomünikasyon, müteahhitlik, eğitim, çevre, sağlık, mühendislik-mimarlık, turizm, ulaştırma ve benzeri hemen her meslek alanıyla ilgili düzenlemeleri içermektedir. Taraflar arasında ‘eşitlik’ ilkesine aykırı hükümler içeren meslektaşlarımızın ülkemizde ve yurtdışında çalışma yaşamında hak kaybına sebep olan bu anlaşmalara son verilmelidir.” dedi.
“TOKİ’NİN TEMEL FELSEFESİ YENİDEN ELE ALINMALIDIR”
Dar gelirlilere konut üretme anlayışıyla oluşturulan, ancak yapı güvenliği için
vazgeçilmez olan birçok denetimden muaf tutulan TOKİ’nin büyük bir sorun olarak karşılarına çıktığına vurgu yapan İMO Şube Başkanı Bingöl, “Çıkış noktası itibariyle anlamlı olan ancak zamanla sorumluluk alanının dışına çıkan ve sektörümüzde devletten aldığı destekle haksız rekabet yaratan TOKİ'nin temel felsefesi yeniden gözden geçirilmeli ve bugün devasa bir devlet şirketine dönüşmüş olan TOKİ özel sektörle rekabet yerine asli görevi olan ‘dar gelirlilere konut üretme’ amacına dönmeli, TOKİ inşaatları Yapı Denetim Yasası kapsamında denetlenmelidir. Aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan ülkemizde yapı denetim sisteminin ülke geneline yaygınlaştırılması, güvenli yapı üretimine olumlu katkı sağlayacaktır. Ancak 9 yıl pilot olarak uygulanan sistem sorunları çözülmeden yaygınlaştırılmasının getirdiği sakıncaları da içinde barındırmaktadır. Yapı Denetim Sistemi, mesleki yeterliliği belgelendirilmiş ve mesleki etik değerlere sahip meslektaşlarımızca yürütülmelidir.” diye konuştu.
MESLEKLE İLGİLİ KANUNLAR BİR AN ÖNCE GÖZDEN GEÇİRİLMELİDİR
İMO Erzurum Şube Başkanı Bingöl, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ülkemizde mühendislik ve mimarlık meslekleri, 1938 tarihli 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkındaki Kanun çerçevesinde yürütülmektedir. Bu Kanun'a göre, diploması olan her mühendis ve mimara, herhangi bir meslekî tecrübe şartı aranmaksızın, sınırsız mesleki yetki verilmektedir. Diploma ile belgelenen eğitim her koşulda çok önemli ve gerekli ise de, bir işi gerektiği gibi yapabilmenin ölçütü olarak yalnız başına yeterli değildir. Eğitimin, öğretici, geliştirici, olgunlaştırıcı ve düzeyli bir uygulama deneyimi ile tamamlanması gerekir. Bu anlayış çerçevesinde, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, ülkemizde de, mesleği etkin biçimde uygulayabilmek için yeterli bilgi ve beceri ile donanmış, yeterince deneyim kazanmış ve etik davranışta bulunma alışkanlığı kazanmış mühendisler aracılığıyla hizmet üretmeye gereksinim bulunmaktadır. Halen yürürlükte olan 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık kanunun bu bağlamda acilen yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.”