Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, "Hiç kimse gücünü, boyunu aşarak bir takım işler yapmaya kalkmasın, bunlar çıkmaz sokak. Bunu da herkes bilsin, hakkımızı yedirmedik, yedirmeyeceğiz" dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alpaslan Kavaklıoğlu'nun da katılımıyla videokonferans toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda, Libya'daki Savunma Güvenlik İşbirliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanı, Afganistan'daki Türk Görev Kuvveti Komutanı, NATO Karargahı'ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı, KKTC'deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı'nın yanı sıra ordu komutanları, Muharip Hava Kuvveti ve Donanma komutanları devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi verdi.
Savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve korona virüsle mücadelede alınan tedbirlerin de ele alındığı toplantıda talimatlar veren Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti.
Görevlerini başarıyla yerine getiren tüm personeli kutlayan Akar, "İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız. Hepinize hayırlı, başarılı görevler diliyorum" ifadelerini kullandı.
İZMİR'DEKİ DEPREM
Dün TSK komuta kademesi ile birlikte İzmir'de deprem bölgesine gittiklerini, oradaki faaliyetlere ilişkin bilgi aldıklarını anımsatan Akar, "Oradaki kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın acılarını paylaştık. Çalışmalara bir bütün halinde destek veren Silahlı Kuvvetler, helikopterlerin tahsisi, havadan keşif yapılması, kurtarma çalışmalarına katılacak unsurların ve araçların Hava Kuvvetlerimizin güçlü nakliye filosu ile Erzurum'dan, Konya'dan, Diyarbakır'dan Konya'dan bölgeye intikalini sağladı. Aynı zamanda İHA tahsis ederek orada çalışma yapan arkadaşlarımıza havadan gözetleme imkanı verdi. Ege Ordusu'nda görevli Mehmetçik de vatandaşlarımızın ihtiyacı olabilecek çadırların kurulmasında büyük süratle görev yaptı. Silahlı Kuvvetler, Bakanlık olarak vatandaşlarımızın acısını azaltmak için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam ediyoruz."
Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin daha önce yaşanan afetlerde olduğu gibi bu afette de üzerine düşeni yaptığını, bundan sonra da yapmaya hazır olduğunu belirterek, "Silahlı Kuvvetlerimizin bir görevinin de bu olduğunu, böyle günlerde bağrından çıktığı milletinin yanında, onların emrinde olduğunu bir kez daha gösterdiniz" diye konuştu.
"YUNANİSTAN ŞIMARIKLIKTAN, BENCİLLİKTEN VAZGEÇİP..."
Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinen Akar, "Hak, alaka ve menfaatlerimizi korumak için bugüne kadar ne gerekiyorsa yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda elimizden gelen neyse bugüne kadar büyük fedakarlıklar göstererek yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Komşumuz Yunanistan'dan da şımarıklıktan, bencillikten vazgeçip, uluslararası hukuk ne diyorsa, anlaşmalar, bu konuda alınan uluslararası kararlar, deniz hukuku, hakkaniyet, insaniyet, ahlak neyi gerektiriyorsa bir an önce buna uymalarını bekliyoruz. Adaların silahsızlandırılması, adaların hava sahası, karasuları meselesi dahil. Bunların hepsinin gözden geçirilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
KKTC'de yaşayan Türklerin egemenlik, bağımsızlık ve hak ve hukuklarının herkes tarafından kabul edilmesinin önemine değinen Akar, şunları söyledi: "Ayrıca deniz yetki alanları konusu da var. Bu sizin dediğinize, bir üniversitenin veya birkaç kişinin dediğine göre olmayacak. Bencilce, birtakım hakkı ve hukuku gasp etmenize müsaade etmeyeceğiz. Uluslararası hukuka, hakkaniyete, adalete, ahlaka uygun şekilde bir paylaşımdan bahsediyoruz. Bu manada diyaloğa, müzakereye açığız, siyasi çözümden yanayız, uluslararası hukuka, deniz hukukuna saygılıyız. Fakat dediğimiz gibi hak, adalet duygusu olmak kaydıyla. Değilse, 'hep bana' diyerek bencilce yaklaşımla bir yere varılamayacağını komşularımızın da görmesi lazım. Bunu gördükten sonra çözüm çok kolay. Çözümden sonra da iyi komşuluk çerçevesi içinde oradaki komşularımızın da rahat ve huzur içinde yaşamaları gayet mümkün. Aksi halde bizim hakkımızı, hukukumuzu yedirtmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa bugüne kadar yaptık bundan sonra da aynı azim, kararlılıkla yapmaya devam edeceğiz. Bunun dışında herhangi bir çözümü de kabul etmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz."
"TEKNİK VE BİLİMSEL ÇALIŞMA"
Türkiye'ye ait araştırma gemilerinin aklıselime sahip herkesin de bildiği gibi tamamen teknik ve bilimsel bir çalışma yürüttüğüne vurgu yapan Akar, "Araştırma yapıyor. Onlara yönelik bir taciz düşünüldüğü için biz onları koruma ve refakat görevini yerine getiriyoruz. Bilimsel bir çalışma yapılıyor. Normalde sükunetle bu işin yapılması buna herhangi bir şekilde müdahale edilmemesi lazım ama maalesef bu konuda müdahale ediliyor" dedi.
Bu konularda üçüncü tarafların objektif olmasının, hakkaniyetli tavır içinde bulunmasının önemine değinen Akar, şunları kaydetti:
"Yanlı, taraflı ön yargılı yaklaşımlarla bir yere varılamayacağını görmeleri lazım. Gerçekten barış istiyorlarsa objektif bir yaklaşımla iki tarafa eşit yaklaşımla bir yere varılabileceğini bilmeleri lazım. Bu konuda binlerce kilometreden gelip Doğu Akdeniz'de 1870 kilometre kıyısı olan Türkiye'ye karşı ahkam kesmeye kalkmak, kurallar koymaya kalkmak hiçbir şekilde geçerli değildir. Bunlarla bir yerlere varılamaz. Bunun anlaşılması, bizim hakkımıza herkesin saygı göstermesi lazım. Hiç kimse gücünü, boyunu aşarak bir takım işler yapmaya kalkmasın, bunlar çıkmaz sokak. Bunu da herkes bilsin, hakkımızı yedirmedik, yedirmeyeceğiz. Bunun için yapılması gereken neyse bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapacağız."
VİYANA’DAKİ TERÖR SALDIRISI
Akar, Viyana'da gerçekleşen terör saldırılarına da değinerek, "Terör saldırısını şiddetle kınıyor, Avusturya halkına taziyelerimizi iletiyorum" ifadesini kullandı.
Terörü tüm dünyanın ortak bir sorunu olarak nitelendiren Akar, "Yıllardır terörle mücadele eden bir ülke olarak, terörle mücadelede iş birliğinin önemine bir kez daha vurgu yapıyor, terörün dilinin, dininin, ırkının olamayacağını, hiçbir türünün kabul edilemeyeceğini bir kez daha vurguluyorum" ifadelerini kullandı.