Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin kıta sahanlığında haydutluğa asla boyun eğmeyeceğini belirterek “Yunanistan’dan beklentimizde birilerinin kışkırtmasıyla değil akli selimle hareket etmesidir. Özellikle Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik devlet terörünü andıran uygulamalara biran önce son vermesidir” dedi.
Erdoğan, Yunanistan’ın bu yaklaşım tarzını devam ettirecek olursa Türkiye’nin gereğini yapacağını ifade ederek “Gemimize (Oruç Reis) yönelik en küçük bir tacizde bulunulması halinde gereken cevabı vermekten asla çekinmeyeceğiz” diye konuştu.
Toplu açılış töreni sonrasında Cengiz Holding tarafından Rize’de yaptırılan Ricosta Oteli’nin açılışına katılan ve burada partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıda partililer ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayder’i son haliyle görmek istediğini belirtti. Erdoğan, “Ayderimizi son haliyle geldiği noktayı gezip göreceğiz. Ayderimizi çok farklı bir hale getireceğiz. Ayder çok ciddi bir çekim alanı olacak. Yolları alt yapısı büyük ölçüde bitmiş vaziyette” ifadelerini kullandı.
“TÜM STRATEJİK SAHALARDA HAK VE HUKUKUMUZU ÇOK DAHA BÜYÜK BİR CESARETLE SAVUNUYORUZ”
AK Parti'nin 18 yıllık mücadelesini özetleyen ve “Önümüze çıkartılan engellere takılıp kalmayacağız” diyen Erdoğan, konuşmasında “Döviz kurundan, faizden, terörden ülkemizin tökezlemesinden medet uman CHP zihniyetindeki muhterislere boyun eğmeyeceğiz. İlk günkü aşkla ilk günkü heyecanla ülkemize hizmet etmeyi sürdüreceğiz. Yeri geldi vesayet güçlerinin tacizlerine meydan okuduk. Yeri geldi bölücü terör örgütlerini açtıkları çukurlara gömdük. Yeri geldi, FETÖ’yü kendi ihanetinde boğduk, yeri geldi 7 düvele meydan okuduk. Gezi olaylarında sokak terörüne, 15 Temmuz’da kanlı darbe girişimine maruz kaldık. Meydanı ne devlet içindeki vesayet odaklarına ne gazete köşelerindeki darbe sevdalılarına ne de ülkemizi kast eden teröristlere bırakmadık. Akdeniz’den Irak’a, Suriye’ye Libya’ya tüm stratejik sahalarda hak ve hukukumuzu çok daha büyük bir cesaretle savunuyoruz. Bugün ne bölgemizde ne de Akdeniz ve Karadeniz’de ülkemizin içinde yer almadığı bir denklemin başarı şansı yoktur. Türkiye’nin hem sahadaki hem masadaki gücü artık rakiplerimiz tarafından da kabullenilmektedir” sözlerine yer verdi.
“O SİZİN İŞİNİZ”
18 yıl önce iktidara geldiklerinde IMF kapılarında bekletilen bir Türkiye olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: “Biz göreve geldiğimizde IMF olan borcumuz 23,5 milyar dolardı. Mayıs 2013’te IMF'ye olan bu borcu sıfırladık. CHP bize akıl veriyor. ‘Ekonomide sıkıntıdasınız IMF’den borç alın da yola devam edin’. O sizin işiniz. Sizin yükünüzü biz aldık onları biz temizledik. Ne zaman işte Mayıs 2013’te. Artık bizim IMF ile işimiz yok. Şuanda IMF borç sıfır. Kaldı ki onlar bizden 5 milyar dolar borç talebinde bulundular. O zaman arkadaşlara dedim ki ‘Verin verin. Bugün borç alan yarın emir alır. Hatırlayın paramızda 6 sıfır vardı. Tuvalete giriş bile 1 milyon idi. O 6 sıfırı biz attık. Başbakanlığım döneminde onları da attık. Paramızın değerini ve paramıza itibari biz kazandırdık. Bakanından belde başkanına, kadın kollarından gençlik kollarına, milletvekilinde sandık müşahidine kadar bu çatı altında görev alan herkes bu başarıda hissedardır. Elbette son 18 yılda elde edilen bu başarının asıl sahibi girdiğimiz tüm seçimlerde desteğini bizden esirgemeyen gerektiğinde canı pahasına iradesine sahip çıkan en zor zamanlarda tıpkı bir dağ gibi bizim yanımızda duran aziz milletimizdir. Rabbime bizlere Türkiye’ye ve Türk milletine hizmet etme imkanı verdiği için ne kadar hamd etsek azdır. Ülkemizin içinden geçtiği bu kritik günlerde AK Partili kadrolar olarak misyonumuza daha sıkı sarılmamız gerekiyor. Açıkçası her zamankinden fazla çalışmamız her zamankinden daha hassas olmamız bir süreçteyiz.”
“TÜRKİYE’YE YAPILAN BU SALDIRILAR KARŞISINDA BİZ BUGÜNE KADAR HEP KOLAYLAŞTIRICI OLDUK"
Türkiye’nin gücünü etkinliğini kabullenemeyenlerin Türkiye’nin başta dış politika ve ekonomisi ile istikrarlı şekilde büyümesini hazm edemeyenlerin son dönemde farklı cephelerde ülkemizi hedef aldığına vurgu yapan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kur, faiz, enflasyon üzerinden ekonomimize yönelik girişimler ile Doğu Akdeniz’de Macron’un tahrikleri sonucu Yunanistan ve Rum kesimi tarafından tırmandırılan gerilim bu hazımsızlığın en güncel örnekleridir. 2 gün önce Merkel ile bir görüşmem oldu. Arkasından şuanda IMF’de Avrupa Birliği’nde Başkan Michel bir görüşmem oldu. Bu görüşmelerden sonra da bu atılan adımlar Türkiye’ye yapılan bu saldırılar karşısında biz bugüne kadar hep kolaylaştırıcı olduk. Hep yumuşatıcı olduk. Ancak Yunanistan bizim yaklaşımımıza aynı şekilde cevap vermiyor. Dolayısıyla bu yaklaşım tarzını devam ettirecek olursa şunu bilmelidirler ki biz gereğini yaparız. Gerek uluslararası deniz hukuku gerekse yerleşik teamüller açısından ülkemiz bu meselede sonuna kadar haklıdır. Bu hakkı da elindeki tüm imkanları kullanarak savunmayı sürdürecektir. 100 yıl önce Türkiye’yi ince bir siyaset ile güneydeki enerji kaynaklarının dışında bırakanlar Doğu Akdeniz’de bunu başaramayacaklardır. Kıta sahanlığımızda haydutluğa asla boğun eğmeyeceğiz. Yaptırım ve tehdit dili karşısında geri adım atmayacağız. Bir asır önce vatanımızı parçalamayı hedefleyen Sevr'i nasıl yırtıp atmışsak bugünde Mavi Vatan'ı aynı kararlılıkla koruyacağız. Oruç Reis gemimiz planlandığı ve ilan edildiği şekilde belirlenen sahada sismik araştırmalarını yürütüyor. Deniz Kuvvetlerimize bağlı unsurlarda Oruç Reis’e refakat ediyor. Oruç Reis faaliyetlerine 23 Ağustos’a kadar devam edecektir. Bu süreçte gemimize yönelik en küçük bir tacizde bulunulması halinde gereken cevabı vermekten asla çekinmeyeceğiz. Daha öncede ifade ettiğim gibi biz asla gerilim peşinde değiliz. Kimsenin hakkına da el uzatmıyoruz. Biz sadece milletimizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını savunuyoruz. Akdeniz’de attığımız tüm adımların uluslararası hukuk ve iyi komşuluk çerçevesinde atıyoruz.”
“YUNANİSTAN’DAN BEKLENTİMİZ AKLI SELİMLE HAREKET ETMESİ”
“Yunanistan’dan beklentimiz de birilerinin kışkırtmasıyla değil akli selimle hareket etmesi” diyen Erdoğan “Özellikle Batı Trakya’daki kardeşlerimize yönelik devlet terörünü andıran uygulamalara biran önce son vermesidir. Batı Trakya’daki camilerimize, okullarımıza saldırılıyor. Biz ise tam aksine işte Trabzon’da Sümela Manastırı’nı restorasyonunu bitirdik ve geldiler ayinlerini yaptılar. Bizim inanç hürriyeti noktasında kimseyle bir sorunumuz yok. Herkes inancını bu ülkede güvence altında yaşar ve yaşayacaktır. Gün geçtikçe şu gerçeği daha yakından görüyoruz. Ülkemizin kaderiyle AK Parti’nin kaderi adeta birleşmiş, bütünleşmiştir. Türkiye’nin geleceği bizim çalışmamıza sizlerin değer üretmesine hizmet üretmesine bağlıdır” ifadelerini kullandı.