Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimini komuta edenler arasında bulunan sivil sorumlu Kemal Batmaz'ın ağabeyi tarih profesörü Şakir Batmaz hakkında "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan dava açıldı. Batmaz hakkında hazırlanan iddianamede, şüphelinin öğretim görevlisi olarak çalıştığı Erciyes Üniversitesinde kurulan GEN-KÖK Kök Hücre Merkezi vasıtası ile FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i tedavi etmeye çalıştıkları, Gülen'in firari doktoru Tuncay Delibaşı’nın da her ay düzenli olarak merkeze geldiği belirtildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu Savcısı Velihattin Eldemir tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ'nün genel yapısı hakkında detaylı bilgilere yer verildi. İddianamede, darbe girişiminin bastırılmasının ardından Akıncı Üssü'nden kaçarken yakalanan örgüt imamı Kemal Batmaz'ın ağabeyi Şakir Batmaz'ın Erciyes Üniversitesinde tarih profesörü olarak görev yaptığı ve üniversitede FETÖ adına faaliyetlerde bulunduğu kaydedildi. Batmaz'ın lise ve üniversite yıllarından itibaren FETÖ'yle bağlantılı olduğu belirtilerek, özellikle Nevşehir Üniversitesi ve Erciyes Üniversitesindeki faaliyetleri ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz Arşivleri Komutanlığında yaptığı çalışmaları incelendiğinde FETÖ izlerinin bulunduğunun açık olduğu vurgulandı. İddianamede, "Açık kaynaklardan yapılan araştırmalarda FETÖ’nün Deniz Kuvvetleri İmamı olarak bilinen Kemal Batmaz'ın abisi Şakir Batmaz'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile 2000’li yıllardan beri irtibatlı olması dikkat çekicidir" ifadesine yer verildi.
FETÖ ELEBAŞININ TEDAVİSİ İÇİN ÇALIŞMIŞLAR
Batmaz'ın Erciyes Üniversitesi'ndeki FETÖ yapılanmasında üst düzey sorumlu olduğu anlatılan iddianamede, "Rektör adayının belirlenmesinden akademik kadro alınmasına kadar üniversitede söz sahibi olduğu, Erciyes Üniversitesi içerisinde yer alan GEN-KÖK Kök Hücre Merkezi vasıtası ile FETÖ liderini tedavi etmeye çalıştıkları, Gen-Kök Merkezine FETÖ liderinin doktoru olan ve firari olup yurt dışına kaçan şüpheli Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Profesörü Tuncay Delibaşı’nın her ay geldiği, şüpheli Şakir Batmaz ile ABD imamı olan Faruk Taban'ın dahi irtibatlı olduğu, üniversitede Ermeniler ile ilgili şüpheli Şakir Batmaz'ın öncülüğünde iki sefer sempozyum düzenlendiği, Ermeni Patriğini evinde misafir ettiği, bu çalışmaları FETÖ'nün söz konusu dönemde 'Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü' açılımı çerçevesinde yerine getirdiği, bu kapsamda Ermenistan'a gittiği anlaşılmıştır" denildi.
DENİZ KUVVETLERİNDE ÖRGÜT ADINA ÇALIŞMALAR YÜRÜTMÜŞ
Şüpheli Batmaz'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığında aktif görevler üstlendiği, belirtilen iddianamede, HTS raporu ile ele geçirilen fotoğraflardan Batmaz'ın FETÖ'den ihraç edilmiş çok sayıda üst düzey komutan ile irtibatının ortaya çıktığı kaydedildi. Kemal Batmaz'ın örgütün "Deniz Kuvvetleri imamı" olmasından dolayı Şakir Batmaz'ın kendisini gizleme gereği duymadan Deniz Kuvvetleri Komutanlığında Deniz Kuvvetlerine alınacak örgüt üyeleri ile ilgili çalışma yaptığı, bu durumun HTS kayıtlarından açıkça anlaşıldığına dikkat çekildi. Batmaz'ın Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile bağlı yerlere rahatça girip çıktığı, sınav komisyonunda görev yapan üyelerle HTS kaydının bulunduğu anlatılan iddianamede, Deniz Kuvvetlerinde yapılan konferanslara Batmaz'ın konuşmacı olarak katıldığı, bu konferanslara FETÖ üyesi üst düzey komutanların katıldığı, bu tür organizasyonlarla örgütün Deniz Kuvvetlerindeki aktif gücünü ortaya koyduğunun anlaşıldığı bildirildi.
İddianamede ifadesine yer verilen Batmaz, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'i bir tarihçi olarak analiz ettiğinde yaşadığı bölge itibari ile Gülen'i Ermeni asıllı olduğunu düşündüğünü söyledi. Gülen'in doğduğu şehir olan Erzurum'da Ermeni asıllı vatandaşların geçmişte çok sık yaşadığını, Gülen'in köyününde de Ermenilerin çoğunluklu olarak yaşadığını kaydeden Batmaz, Gülen'in Amerika'nın emperyalist faaileyetlerine hizmet ettiğini düşündüğünü belirtti. Batmaz, FETÖ ile irtibatının bulunmadığını iddia etti. Erciyes Üniversitesinde öğretim üyesi olduğun anlatan Batmaz, Eylül 2016'da KHK ile görevinden ihraç edildiğini söyledi.
"KARDEŞİM FETÖ'NÜN EVİNDE KALDI"
Batmaz, kardeşi Kemal Batmaz'ın İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji ve Fotoğrometri bölümü mezunu olduğunu anlatarak, "Fetö/PDY terör örgütü ile tanışması benim aracılığımla olmamıştır. Öğrenciliğimde birkaç yıl İstanbul'da beraber kaldık. Ancak farklı yerlerde kaldık. Ben öğrenciliğim dönemimde halam Şükriye Başbuğ'un İstanbul Aksaray'da bulunan evinde onların yanında kaldım. Kardeşim Kemal'in eğitimi ile babam ilgilendi. Babam 1993 yılına kadar bir fiil kardeşimin yanına gitti, geldi. Kardeşim İstanbul'da Rumeli Hisar üstünde veya Etiler tarafında bir öğrenci evinde kaldı. Bu ev FETÖ terör örgütüne aitti. Bu eve kardeşimi babam yerleştirdi. Babamın bu örgüt ile irtibatı yoktu. Ancak bu örgütten başka kalabileceği bir alternatifi yoktu" diye konuştu.
FETÖ ile irtibatının bulunmadığını iddia eden Batmaz, "Benim FETÖ'yle ne örgütsel anlamda, ne de üst düzey sorumlu anlamında bir irtibatım yoktur. Kardeşim Kemal Batmaz'ın 15 Temmuz 2016 yılındaki FETÖ'yle ilgili faaliyetini basından takip ediyorum. İddianameyi içim el vermediği için okuyamadım. Sadece 5-10 sayfasına baktım. Aile olarak bizim duruşumuz çok nettir. Basında çıkan ciddiye alınmayacak bir kaç yazıdan dolayı böyle bir isnad altında bulunmam son derece üzüntü vericidir. Bir bilim insanı olarak ülkeme en üst düzeyde yıllardır hizmet ettim. Mevcut siyasi irademizle hiçbir zaman problem yaşamadım" şeklinde konuştu.
FETÖ'nün kriptolu haberleşme ağı ByLock'u kullanmadığını, örgüte ait sendika veya derneğe üye olmadığını öne süren Batmaz, üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini söyledi.