Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nden yapılan telekonferans sistemiyle Erzurum’dan ülke genelinde gece gündüz demeden milli iradeye sahip çıkan demokrasi fatihlerine seslendi. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın Başkent’ten yaptığı canlı bağlantı sonrası ülke genelindeki meydanlara seslenen Başkan Sekmen, “Dadaşlar diyarından Ankara’ya, tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. Dadaşlar diyarında 20 gündür vatan nöbeti tutuyoruz. Biliyoruz ki doğunun sınır taşı olan Erzurum’un Dadaşları ülke sıkıntıya girdiği zaman topyekûn ayağa kalkar, ‘Biz buradayız’ der. 15 Temmuz akşamı Sayın Cumhurbaşkanımızın mesajı televizyonlardan yayınlanmadan önce Cumhuriyet Caddesi’ni dadaşlar hınca hınç doldurdu. Ve Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız bir mesaj yayınlayarak dedi ki, ‘Aziz milletimizin vergileriyle alınan tankları, uçakları, tüfekleri bir avuç hainin milletimize doğru yönelttiğini duyduk. Herkes aklını başına alsın. Biz buradayız. Biz kükredik mi Allah’ın izniyle yer yerinden oynar.’ Ogün bugündür Dadaşlar nöbette.” dedi.
SEKMEN : “VATAN ERZURUM, ERZURUM DA VATAN” DEMEKTİR
Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Şuanda Beştepe’de bizi izleyen aziz Ankaralılar, Doğu’da serhat şehri olan, kadim şehir olan Erzurum’da nöbette olduğumuzu haykırıyoruz. Ülkemin doğusu emin ellerde. Buradan emin bir şekilde size diyoruz ki, içiniz rahat olsun. Burada, devletimizin ve milletimizin bekasına yönelecek her türlü tehlikeye karşı nöbette olduğumuzu haykırıyoruz. Bu hainler şunu bilemediler, gerek ecdadımız olan Osmanlı İmparatorluğu gerek Türkiye Cumhuriyeti manevi bir havayla, dualarla, tekbirlerle kurulmuştur. Ey kendini bilmez, hain emelleri peşine koşan alçaklar, satılmış ajanlar; siz şu Müslüman aziz milleti özgürlüğünden, inancından, ezanından, bayrağından yoksun bırakmak üzere hain, kalleş, kahpe planlar kurdunuz. Bu Müslüman milletin evlatlarını sinsi bir şekilde kandırdınız, yine bu milletin zekâtını, sadakasını, kurbanını, hayrını toplayıp bu millete düşmanlık eden hain terör örgütü kurdunuz. Bu milletin kendi silahını bu millete doğrulttunuz. Bu millet içerisinde, bu devletin kurumları içerinde ikilik oluşturdunuz. Ey hainler, bilesiniz ki bu aziz millet bir titredi mi, bir kendine geldi mi, o közün üzerindeki külü bir attı mı Allah’ın izniyle bu milletin önünde kimse duramaz. İşte Kürt’üyle, Türk’üyle, Laz’ıyla, Acem’iyle, Arap’ıyla, Alevi’siyle, Sünni’siyle meydanlardayız. Sadece Türkiye’de değil Irak’ta da, Suriye’de de, bütün İslam âleminde mazlum milletler herkes ayağa kalkmış Türkiye için dua ediyor. Kâbe-i Muazzama’da, Kâbe’mizin imamı ellerini açmış, ‘Ya Rabbi, Ümmetin son kalesi olan Türk kardeşlerimize yardım eyle, muzaffer eyle’ diye dua ediyor.” “Ey hain, ey hainler, size kim dua ediyor? Siz ne için, hangi oyun peşinde koşarak bu milleti içinden vurmaya, milletin kurumlarını bombalamaya, işgal etmeye kalktınız? Ne kadar oyun kurarsanız kurun biliniz ki bu millet uyanacak ve kendine gelecek” diyen Başkan Sekmen, “Aziz milletim, zaman uyuma zamanı değildir. Şimdi ilime, fenne, tekniğe sahip olma dönemidir. Bunun için uyanık olacağız, evlatlarımızı okutacağız, evlatlarımıza sahip çıkacağız. ‘Evlatlarımız milletine hizmet eden hayırlı vatan evladı mı oluyor, yoksa başka milletlerin, başka dinlerin hizmetçisi, ajanı mı oluyor?’ diye evlatlarımızı daima kontrol altında tutacağız, sahip çıkacağız, kimlerle görüştüğüne, buluştuğuna dikkat edeceğiz. Vatanımızı, yavrularımıza, torunlarımıza bırakırken güçlü, müreffeh bir ülke bırakacağız. Asla geri kalmayacağız. Çocuklarımızı geleceğe hazırlayacağız. Çalışkan, gayretli, imanlı, inançlı, vatanperver evlat olarak yetiştireceğiz.” ifadelerini kullandı.
“İLK KEZ MİLLET ORDUSUNU, POLİSİNİ KISACASI GELECEĞİNİ KURTARDI”
Araştırmacı-Yazar Abdurrahman Dilipak da, meydanları dolduran Dadaşların adeta destan yazdığını bildirdi. Dilipak, “Bugüne kadar sizi hep birileri kurtara geldi. 10 yılda bir vatan kurtaran aslanlar sokaklarda dolaşıyordu ve siz el koydunuz meseleye. İlk kez bir millet ordusunu kurtardı, polisini kurtardı, kendi geleceğini kurtardı. Bir lider vardı, bütün riski göze alıp tek başına indi meydanlara ve o lideri karşılayan bir halk vardı, bir ümmet vardı ve olmaz denileni kimsenin hesaba katmadığı bir işi başardınız. Onlar, ‘Evlerinden çıkamaz’ diyorlardı. Onlar, ‘Korkar’ diyorlardı. Korkmadınız, evlerinizden çıktınız ve bir zafer kazandınız. Karşınızda sadece FETÖ çetesinin adamları yoktu, şimdi sis dağıldıkça daha iyi görüyoruz. CIA’in şefleri buradaydı. Operasyonu kendi ülkemizdeki ortak bir askeri tesisten fiilen yönetiyorlardı. CIA’in şefleri İncirlik’teydi, İzmir’deydi. Eğer Başkomutanımız Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ı yakalamış olsalardı İzmir’de işini bitireceklerdi. İlaç verdikten sonra kısa sürede ölümünün şartlarını hazırlayacaklardı. Allah’ı hesaba katmadılar. Bizim, gören, bilen, duyan, hüküm sahibi, kadiri mutlak, kadere, rızka ve ecele hükmeden bir Allah’ımız var. Onu hesaba katmadılar. Ve sonuçta kazdıkları çukura kendileri düştüler. İngilizler, Güney Kıbrıs’taki üstlere asker çıkartmışlardı. Eğer Tayyip Erdoğan’ı götürselerdi gerekirse Kıbrıs’tan Türkiye’ye İngilizler çıkarma yapacaklardı. Gerekirse Suriye’den asker getireceklerdi. Hala sizin bu varlığınıza akıl erdiremiyorlar. Utanmadan şunu söylüyorlar; Siz, Suriye’deki göçmen kamplarından toplanmış kalabalıklarmışsınız. Sizin aranızdaki bu işi örgütleyenler DEAŞ’ın teröristleriymiş. Eğer darbeyi başarsalardı dünyaya öyle diyeceklerdi. Konya ovasında kocaman bir Guantanamo, Ebu Gureyb kuracaklardı. Terörist başı Fethullah Gülen sadece Türkiye’yi yönetmeyecekti. Bütün İslam dünyasının başına geçirecekleri kâinat imamı olacaktı. Hesaplarına göre, ama hesapları tutmadı. Allah’ın hükmü bütün hükümlerin üzerindedir. Ve suçüstü yakalandılar. Saklanacak yerleri yok. Hala kendilerine gelemediler. Hala Avrupa, Türkiye’ye geçmiş olsun dilemedi. Hala ne olduğunu, nasıl olduğunu anlamaya çalışıyorlar. Önümüzdeki günlerde daha ortaya çok şey çıkacak. Yunanistan’a kaçan helikopterde FETÖ’nün bir numarası, başındaki adam Graham Fuller’in olduğu söyleniyor. Yunanistan’a geçtikten sonra helikopter hemen inmiş. Birileriyle buluşmuşlar, sonra gidip teslim olmuşlar. Bunları kolay kolay bize teslim etmeyecekler. Çünkü bu kirli oyunun iç yüzünün ortaya çıkmasını istemiyorlar. Sizin meydanlarda bu kadar direneceğinizi hesaba katmadılar. ‘Yorulur, vazgeçer, korkarlar, cayarlar’ dediler. 20 gündür meydanlardayız. Allah’tan başka koruyucumuz yok ve Allah bizimle… Üzülmeyin, mahzun olmayın. Gazanız mübarek olsun.” şeklinde konuştu.
Daha sonra Kur’an-ı Kerim tilaveti ve sema gösterisi yapılırken, Sanatçı Eşref Ziya sevilen eserlerini Dadaşlarla birlikte seslendirdi.