Suudi Arabistan’ın Osmanlı’nın Kabe çevresine yaptırdığı revakları (kubbe) yıkacağını açıklaması Erzurum’da bazı sivil toplum örgütlerini harekete geçirdi. Kutsal mekandaki Osmanlı eserlerinin talip olan örgütler, Kâbe’deki mukaddes atmosferin Erzurum’da yaşatılmasını amaçlıyor.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde tavaf alanına yaptırılan ve Kâbe'ye saygıdan alçak tutulan revaklar, Suudi Arabistan Krallığı tarafından hazırlanan proje kapsamında yıkılacak. 2010 yılının Ocak ayında revakların yıkılmasıyla Kâbe çevresindeki son Osmanlı eseri de tarihe karışacak.
Proje tamamlandığında Kâbe'nin dört bir yanı, yükseklikleri 55 katı bulan onlarca binayla çevrelenmiş olacak. Osmanlı İmparatorluğu, tavaf alanında yaptırdığı revak adı verilen 500 küçük kubbeyi Kabe'den alçakta tutarak tarihe geçen bir nezakete imza atmıştı.
//ECYAD KALESİ’Nİ DE YIKMIŞLARDI
Daha önce de Osmanlı Kalesi olarak bilinen Ecyad Kalesi ve Osmanlı kışlası da yıkılarak yerlerine gökdelenler dikilmişti. Türkiye’nin girişimlerine rağmen engellenemeyen yıkım büyük tepki görmüş, ancak Kalesi Ecyad Kalesi tarihe karışmıştı. Yıkılması planlanan revakların kurtarılabilmesi için hükümetin konuya el atması beklenirken, Erzurum’da bazı sivil toplum kuruluşları Osmanlı’nın Kâbe’deki son mirasına talip oldu. Türkiye’nin Ecyad Kalesi gibi tarihi bir eseri koruyamadığını söyleyen sivil toplum kuruluşları, "Ecyad Kalesi’nin yerinde oteller yükseldi. Şimdi revaklar elden gidecek. Osmanlı, Kâbe'ye Mizab- ur Rahmet (rahmet oluğu) dediğimiz yağmur oluklarını altından yapacak kadar önem vermiştir. Sürre alaylarıyla her yıl Kâbe'ye değerli hediyeler ve nakit para gönderiliyordu. Şimdi bunların yaşanıyor olması ise çok üzücü” dediler.
//“ERZURUM’A GETİRİLSİN”
Kâbe çevresindeki revakların çok önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken yetkililer, taş kemerlerin Ecyad Kalesi gibi yerle bir edilmesi yerine, sökülerek çıkarılmasını istediler. Revakların Erzurum’a getirilmesi için bir takım girişimlerde bulunan yetkililer, “Revakları Erzurum’a getirebilirsek, Kâbe’deki o mukaddes atmosferi burada yaşatabiliriz. Böylelikle Osmanlı’nın Kabe’deki son mirasına da sahip çıkmış oluruz. Bu konuda kamuoyunun da büyük bir destek vereceğine inanıyoruz” dediler.
//“OSMANLI’YLA SORUNLARI VAR”
Bu arada Revakların yıkılacak olması tüm birçok ülkede de tepkiyle karşılanıyor. Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmed Akgündüz de projeyi değerlendirirken, "İslam aleminde Türkiye'ye karşı halkının değil, ancak idari kesimlerin problemi olan iki ülke var. Biri Suudi Arabistan diğeri Mısır. Kâbe gibi tarihi ve otantik olması gereken bir tarihi mabette, Osmanlı revakları hem tarihi andırıyor hem de mimari süs teşkil ediyor. Bu revaklar aynı zamanda tarihi sanat eseri... Bunun Kâbe'nin genişlemesinde bir engel olduğunu aklı başında hiç kimse söyleyemez. Üzülerek, bu ülkenin idarecilerinin Osmanlı'yla problemi olduğu ve 'Mekke'deki her şeyde Suud damgası olsun' anlayışı taşıdıklarını düşünüyorum. Türk Dışişleri'nin engellemek için girişimde bulunacağına eminim ancak ne kadar etkili olur bilemiyorum" dedi.
// PLANLARI MİMAR SİNAN'DAN
Mescid-i Haram'ın ortasındaki Kâbe'nin yüksekliğini aşmayan revakların planlarını Mimar Sinan hazırlamıştı. Hicretin on yedinci ve yirmi altıncı yıllarında etraftaki evler yıktırılarak Kâbe'nin avlusu genişletildi. Avlunun etrafı da duvarla çevrilip, duvarın iç kısmına da ağaç direklerin üstüne damlı revaklar yapıldı. Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Sinan'ın hazırladığı planlar, 1590'da Mimar Mehmed Ağa tarafından uygulanabildi. Avlusu genişletilmiş revaklardaki sütunlar yenilendi, yenileri eklendi. Tahta kemerler taş ve tuğlaya çevrilerek üzerlerine Türk üslubunda beş yüz küçük kubbe yapıldı.