Gazeteci gözüyle Doğu ve Güneydoğu
Gazeteci Macit Gürbüz'ün "Kaç Pekekeli ölmüş abe " isimli kitabı piyasaya çıktı.
Gazetecilik hayatı boyunca yaşadıklarını kaleme alan Macit Gürbüz, İtil Yayınevi tarafından basılan kitabın 3 bin baskı yaptığını ve iyi satıldığı bilgisini aldığını söyledi.
Doğu ve Güneydoğu illerinde yıllarca gazetecilik yapan Gürbüz, başından geçen ilginç ve bir o kadar da sürükleyici hayat hikayesini okurlarıyla paylaşıyor. Öldürülen terörist fotoğrafı ve kan lekesi grafiği ile kapağı yapılan kitap 228 sayfa. Kitabın son bölümünde Macit Gürbüz'ün çeşitli bölgelerdeki habercilik yaptığı sırada çekilmiş fotografları kullanıldı.
KİMLİLK SORUNUNA DEĞGİN TESPİTLER
Gazeteci Macit Gürbüz kitabını şu cümlelerle özetledi: "Şeyhlerin, Şıhların, ağaların, Apo'ların, Apocuların, Apo'ya yataklık edenlerin, kendini Apo zannedenlerin, mert dayandığında kaçan namertlerin, paketlendiğinde, "anam da Türk'tü, size nasıl yardımcı olabilirim?" diyenlerin, kimlik sorunu yaşayanların, kimliğini kaybedenlerin, kimlik değiştirenlerin, aslını inkar edenlerin, güvenlilerin, güvensizlerin, kendini sınırların ötesinde güvende hissedenlerin, Misak-ı Milli'ye inananların, inanmayanların,
Canavarların, canavar olmaya çalışanların, mehmetçiği aziz bilip leş toplatmaya kıyamayanların, devlete kurşun sıkanların, titreyip kendine dönenlerin, sıtmaya tutulsa da kendine gelemeyenlerin, Yahudi olup Kürt'e önderlik edenlerin, Yahudi bir Kürt'e inanıp peşinden koşanların, solculuk bu zannedip Deniz'in köprüsünde gururla poz verenlerin, köprüyü dahi solcu sayıp bombalayanların, Hakkari'yi İstanbul'dan göründüğü gibi sanan baba gazetecilerin, Hakkari'de feminizm var zannedenlerin,
ÖYKÜLERLE, ANILAR
İki kere ikinin bazen beş edebildiği şehirlerin, baskına uğrayan, yakılan, yıkılan, ateş yağan köylerin, dağlarında M16 ve Kalaşnikof mermi sesleri arasında söylenen 'Dağlara gel dağlara' türkülerinin, terörle mücadeleyi İslam'ın altıncı şartı sayanların, terörü kurtuluş belleyenlerin, hoyrat ellerin, hoyrat beyinlerin, hoyratça öldürülüp yıkılanların, "Hakkari'de bir mevsim" filminin çekildiği topraklarda, dört mevsim terör yaşayanların,ereksiyon olduğunda ferman tanımayan Valilerin, MİT'e müşteri ABD'ye embedded olan ve olmayan gazetecilerin öykülerini okuyacaksınız."