Kariyer Planlama ve İnsan Kaynaklarını Geliştirme Derneği ve Atatürk Üniversitesi tarafından uygulanan, Australian ve Matra-Cap programlarının finansman desteğiyle gerçekleştirilen “Engellilerin Yaşam Kalitesini artırmaya ve Sosyal Gelişimine Yönelik Eğitim Projesi” eğitim dönemini tamamladı.
//YAVUZ PROJEİYİ ANLATTI
Projenin koordinatörlüğünü yapan Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Yavuz, proje ile ilgili olarak yaptığı açıklamada ülkemizde engelli nüfusu yüzde 10’a ulaştığını belirterek, “Toplumda yeterince ilgi ve sağduyu mevcut görünse de bazı sıkıntılar yaşanıyor. Bizler de bu noktada yardımcı olmak için böyle bir proje başlattık. Ve böylece Engellilerin Yaşam Kalitesini ve Sosyal Gelişimine Yönelik Eğitim Projesi ile toplumsal yaşamda geri plana atılan engellilerin, toplumla daha uyumlu ve kolay iletişim sağlayabilecek bireyler haline gelmeleri hedefledik” dedi.
Söz konusu proje ile Türkiye’de ki engellilere yaklaşımın Avrupa Standartlarına ulaşmayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Yavuz, Yüksek standartları ulaşma yolunun eğitim sürecinden geçtiğini kaydetti.
//HERŞEY KALİTELİ YAŞAM İÇİN
Prof. Dr. Uğur Yavuz, ”Eğitimden kastettiğimiz süreç birkaç süreçten oluşuyor. Bu süreçte, engellilerin eğitimi, engelli hocalarının eğitimi, engelli ailelerinin eğitimi ve nihayetinde toplumun eğitimimdir” dedi.
Proje koordinatörlerinden İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Uğur Bakan ise eğitim sürecinde yaptıkları hakkında bilgi verdi. Bakan, “Engellilerin Yaşam Kalitesini artırmaya ve Sosyal Gelişimine Yönelik Eğitim Projesi ile 6 ay süren eğitim sürecinde Erzurum il merkezinde bulunan Dede Korkut İşitme Engelliler İlköğretim Okulu, Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve Recep Birsin Özen Eğitilebilir ve Öğretilebilir İlköğretim Okullarında yeterli sportif eğitim desteği göremeyen 113 engelli (50 İşitme, 39 görme, 24 zihinsel) öğrenciye egzersiz eğitim programları sayesinde sağlık, sosyal ve fiziksel uygunluk seviyelerini geliştirmek, hareket kabiliyetlerini artırmak, fiziksel bağımsızlık kazandırmak ve böylece yaşam kalitelerinin artırılmasına çalıştık. Bu kapsam doğrultusunda yapılan, engelli bireylere ve ailelerine yönelik çeşitli eğitim programları, eğitim seminerleri, koordinasyon toplantıları ve workshoplar, eğitim yayınları ve broşürlerle engelli sorunlarına, toplumun duyarlılığı artırılarak, bölgedeki atıl durumda bulunan engelli işgücünün ülke ekonomisine kazandırılması ve engelli öğrencilerin ileriki yaşamlarında daha sağlıklı ve mutlu bireyler olmaları sağlanarak özgüvenlerini artırılması sağlandı. Engelli gençlere yönelik e-öğrenim programında, kişisel beceri ve mesleki bilginin öğrenim sürecindeki başarısını ölçebilmek için çeşitli gözlem teknikleri uyguladık. Bunlar; öğrencilerin yansıtıcı ödevleri (papers), çevrimiçi tartışmalara katılım, çevrimiçi tartışmalara öğrencilerin uyum durumu, öğrenci makaleleri, haftalık ödevleri, grup projeleri, öğrenci sunuları, öğrencilerle gözlem ve mülakat yapma ile öğrencilerin kendilerini değerlendirme biçimleri olabilmektedir. Öğretim elemanı öğrenme hedefleri ve hedef kitlenin analizi temelinde içerik geliştirme üzerinde odaklanmalıdır. Bu kapsamda, öğrencilerin bilişsel, sosyal, fiziksel ve kişisel özelliklerinin tanımlanmasına gereksinim duyulmaktadır” diye konuştu.
//PROJENİN İÇERİĞİ
Araştırma Görevlisi Bakan daha sonra şunları söyledi; “Proje kapsamında yürütülen eğitim ve istihdamla ilgili çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ve izlenmesi için dijital ortamda çalışma kaçınılmaz olmuştur. Engelli gençlerin eğimine ve istihdamına yönelik oluşturulacak veri tabanlarıyla eğitim süresi boyunca kişisel bilgiler ve eğitim materyalleri sürekli olarak güncel tutulabilmektedir. Eğitim, engel, vasıf durumlarına göre detaylı bir şekilde güncellenen engelli bilgileriyle işveren kriterleri dijital ortamda eşleştirilerek hangi engellinin hangi iş ortamında verimli olabileceği sistem tarafından belirlenmiş ve işveren engelli görüşmeleri bu doğrultuda gerçekleştirilmiştir. Uzaktan eğitim, değişik şartlar ve beklentiler içerisinde bulunan bireylere eğitim imkânı sağlamada, bir seçenek olarak dünyada hızla yaygınlaşan bir uygulama haline gelmiştir. Bilgisayardaki gelişmelerden dolayı birçok meslek dalı artık bilgisayar kullanmakta ve birçok işlerini kolaylaştırıcı programlarla yapmaktadırlar. İnternet destekli eğitimin en önemli özelliği ders materyallerinin ve eğitim ortamlarının teknolojiyle entegrasyonunun sağlanmasıdır. Web tabanlı öğretim tasarımında içerik, eğitim taleplerine göre iyi planlanmalı ve materyallerle desteklenmelidir. Engelli gençlere yönelik hazırlanacak olan e-öğrenim programında değişik engel gruplarına göre eğitim ortamı tasarlanacaktır. Bu tasarımlarda, web tasarım ve programlama, e-kütüphane, e-posta, e-kitaplar, e-dokuman ve e-dersler engel türlerine göre alternatif olarak sunulacaktır. Engelli gençlerin, öğretim elemanlarının ve personelin, bilginin kullanılması ve erişim için adapte edilmiş teknolojiler ihtiyaç duymaktadır. Bunlar, ekran okuyucusu, optik karakter okuyucusu (scaner), lokal ekran büyüteci, dikte ederek yazılmasını sağlayan yazılım-donanım, dokunsal grafik oluşturucusu, Braille yazıcıları olarak söylenebilir. Bu teknolojilerle uyumlu olarak hazırlanacak e-öğrenim ortamı ve istihdam platformu beklentileri yerine getirebilecektir.”