Türklerin en önemli ata sporlarından biri olan okçuluk geleneğini yaşatmak amacında olduklarını dile getiren Dadaşlar Geleneksel Sporlar ve Atlı Okçuluk Kulübü Başkanı, aynı zamanda TESUD Erzurum Temsilcisi Emekli Albay Kürşat Hakan Tuluk, atlı okçuluk geleneğinin tarih boyunca süregelişine değindi. Erzurum’da en son kurulan kulüp olduklarını belirten Tuluk, hem yer okçuluğuna, hem de atlı okçuluğa merak salmış her yaşta ki insanı eğitmek amacında olduklarını söyledi. Kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılmasında bir köprü vazifesi görmeye çalıştıklarını belirten Tuluk, erkeklerin yanı sıra kadınların da atlı okçuluğa özel bir ilgisinin olduğunu kaydetti.
AMACIMIZ TÜRKLERİN ATA SPORU OLAN OKÇULUK GELENEĞİNİ YAŞATMAK
Amaçlarının Türklerin ata sporu olan, spordan da önce Türklerin en önemli özelliklerinden biri olan okçuluk geleneğini yaşatmak olduğunu dile getiren Tuluk, “ Kulübümüzün adı Dadaşlar Geleneksel Sporlar ve Atlı Okçuluk Kulübü. Amacımız Türklerin ata sporu olan, spordan da önce Türklerin en önemli özelliklerinden biri olan okçuluk geleneğini yaşatmak. Malumunuz Türklerin en büyük özellikleri hem yaya, hem de at üzerinde çeşitli istikametlere isabetli ok atabilmeleridir. Bu savaş alanlarında Türklerin muzaffer olmalarını sağlamış önemli bir özelliktir. Osmanlı’da her ne kadar av kültürü ile birlikte atlık okçuluk kullanılmış olsa da, daha çok yer okçuluğu, menzil okçuluğu ön plana çıkmış ve uzun mesafeden düşmanı zayıflatmak maksatlı hem yay, hem ok teknikleri ve kaliteleri geliştirilmiş. 2’inci Mahmut döneminde ise altın dönemini yaşadıktan sonra da yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutmuş, Cumhuriyet döneminde özelikle Atatürk’ün talimatı ile kurulan kulüpler olsa da üzerinde durulmadıkça atlı okçuluk spor etkinliğini yitirmiş, ta ki Sivas Atlı Okçuluk Kulübünün kurulmasına kadar. Yaklaşık son 10 yılda hem yaya, hem atlı okçuluk Türkiye’de her ilde neredeyse kulüpleşmiş durumda. Çeşitli festivaller ve yarışmalar düzenleniyor bununla alakalı” diye konuştu.
KÜLTÜRÜMÜZÜN GELECEK KUŞAKLARA AKTARILMASINDA KÖPRÜ VAZİFESİ GÖRMEYE ÇALIŞMAKTAYIZ
Kulüp çalışmalarına değinen Tuluk, atlı okçuluk sporunun gelecek nesillere aktarılmasında adeta bir köprü görevi gördüklerini belirterek, “Atlık okçuluk, yaya okçuluğu kadar yaygın olmasa da, bir hayli yayılmak potansiyelini gösteren bir spor dalı. Erzurum’da bizimle beraber 2 tane daha kulüp var. Bir tanesi bizden önce kurulmuş daha çok cirit ağırlıklı. Biz en son kurulmuş olmamıza rağmen amacımız hem yer okçuluğunda, hem atlı okçulukta üyelerimizi eğitmek, Erzurum’da bu konuya merak salmış gençleri ya da yaşları belli seviyenin üzerinde de olsa onları eğitmek. Aynı zamanda kültürümüzün gelecek kuşaklara aktarılmasında bir köprü vazifesi görmeye çalışmaktayız. Çalışmalarımız şimdilik Ilıca yolunda konumlanan yerde devam ediyor. Eğer talep olursa belirli kurslar düzenleyip, çalışma azmi gösteren kişileri eğitmek istiyoruz. Kulübümüzde en son yarışmalara katılan 3 tane bayan okçumuz var. Kulübümüz bakıldığında aslında biraz da alile kulübü gibi. Eşlerimiz var. onların gördükten sonra heveslenen benim eşimde buna dahil olmak üzere, hanımlar var. Yeniden ata binmek isteyen, at üzerinde okçuluk yapmak isteyen hanımlar var. Onları da değerlendiriyoruz” ifadelerine yer verdi.