Erdoğan, “Diğer tüm değişimler ya savaş şartlarında ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleşmiştir. Demokrasinin ve cumhuriyetin özüne uygun bu reformun sahibi bizatihi milletimizin ta kendisidir. Bu süreçte biz sadece milletimizin gösterdiği istikamette üzerimize düşenleri yaptık. ‘ dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi 2 Yıllık Değerlendirme Toplantısında yaptığı konuşmada, “Gerek ülkemizin içinde gerek ülkemizin dışında ister Irak’ın kuzeyinde ister Suriye’nin kuzeyinde ister Barış Pınarı Harekatı'nda, ister İdlib’te, ister Libya’da, ister Azeri kardeşlerimize karşı Ermenistan’ın şu anda yapmış olduğu saldırılarda hiçbir zaman mazlumları yalnız bırakmadık bırakmayacağız” dedi.
2 YILLIK DEĞERLENDİRME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Kabinesi 2 Yıllık Değerlendirme Toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 200 yılı bulan demokrasi arayışlarında doğrudan milletin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformu olduğunun altını çizen Erdoğan, “Diğer tüm değişimler ya savaş şartlarında ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleşmiştir. Demokrasinin ve cumhuriyetin özüne uygun bu reformun sahibi bizatihi milletimizin ta kendisidir. Bu süreçte biz sadece milletimizin gösterdiği istikamette üzerimize düşenleri yaptık. 24 Haziran seçimlerinde şahsımı yeni sistemin ilk cumhurbaşkanlığına layık gören 26 milyon 331 bin vatandaşımız ile 83 milyon milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Yeni sistemde demokrasinin sacayağı olan yürütme, yasama ve yargı organları arasındaki ilişkileri çok daha netleştirdik” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yeni sistemle birlikte bölgesel ve küresel krizlere karşı daha etkin, daha hızlı ve daha kapsamlı refleksler verebilme imkanına kavuştuğuna dikkat çeken Erdoğan, “Doğu Akdeniz’deki gelişmelerden korona virüs salgınına kadar pek çok alanda bunun somut neticelerini gördük görüyoruz. Eksiklerimiz elbette var, aksaklıklar elbette yaşanıyor. Yine yeni sistemin verdiği imkanlar sayesinde eksikleri hızla tamamlıyor, aksaklıkları süratle düzeltiyoruz. Her değişim gibi bunun da oturması vakit alacaktır. Yönetim sistemimizi değiştirirken iç ve dış siyasetten tarihi ve sosyal düzeltmelere kadar pek çok alanda değişimin sancılarının yaşanması kaçınılmazdır. Alışkanlıkları değiştirmenin kolay olmadığını biliyoruz. En başta kendimiz bu zorluğu yaşıyoruz ama adım adım hedeflerimize doğru ilerlerken bunların üstesinden geliyoruz. Hayatımızın hiçbir döneminde milletimize rağmen iş yapmayı hele hele millete karşı durmayı aklımızdan bile geçirmedik” açıklamasında bulundu.
"GEÇMİŞİNDE SÖMÜRGE VE KATLİAM LEKESİ OLMAYAN NADİR DEVLETLERDEN BİRİYİZ"
Türkiye’nin sınır güvenliği için yürüttüğü harekatlarda uluslararası anlaşmalara uygun olarak attığı tüm adımlarda ve ülke içinde aldığı kararlarda milli egemenlik haklarını kullandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dedi: “Geçmişinde sömürge ve katliam lekesi olmayan nadir devletlerden biriyiz. Bu gururla kimsenin hakkına göz dikmeyen ancak kendi hakkını da söke söke alan bir ülke olarak hareket etmeye devam edeceğiz. Gerek ülkemizin içinde gerek ülkemizin dışında ister Irak’ın kuzeyinde ister Suriye’nin kuzeyinde ister Barış Pınarı Harekatı'nda, ister İdlib’te, ister Libya’da, ister Azeri kardeşlerimize karşı Ermenistan’ın şu anda yapmış olduğu saldırılarda hiçbir zaman mazlumları yalnız bırakmadık bırakmayacağız. Etki alanımızdaki her yerde adaleti, hakkı, hukuku, güvenliği, huzuru, refahı, insani tutum hasletlerini hayata geçirerek farkımızı ortaya koyacağız. Kimsenin toprağında egemenliğinde hele hele doğal kaynaklarında gözümüz olmadığını bugüne kadar yaptıklarımız ile ispatladık. Karşımızdakiler hangi ahlaksızlığı yaparsa yapsın biz inancımızın ve tarihimizin bize gösterdiği istikametten şaşmayacağız. Böyle bir duruşta asla çıkar hesaplarına kirli pazarlıklara menfaat için hakka ve halka sırt dönmeye yer olmayacağı açıktır.”
KÖKLÜ DEĞİŞİM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte yönetim yapısında köklü değişiklere gittiklerini belirterek, “Bu yönetim sistemi gerek ve ihtiyaç duyulduğunda her türlü değişikliğin süratle yapılabilmesine imkan sağlayan dinamik bir sistemdir. Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı gibi şimdi de biz yaptık öyleyse en doğrusu budur gibi bir inatlaşmaya gitmeyeceğiz. Daha iyisini, daha güzelini bulduğumuzda her türlü değişime gönlümüzde siyasetimizde açıktır. Bugüne kadar cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle pek çok yapısal değişikliği hayata geçirdik. Kabinede ve üst düzey bürokraside ihtiyaç hasıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz. Yeni sistemi kurarken bakanlık sayısını 16’ya indirdik. Ayrıca bir de cumhurbaşkanı yardımcısı atadık. Eskiden başbakanlığa bağlı olan kurumların önemli bir bölümünü ilgili bakanlıklarla irtibatlandırdık. Bazı bakanlıklarımızı isimleriyle aynen muhafaza edip işlevlerini ve bağlı kurumlarını değiştirirken, bazı bakanlıkları da birleştirdik. Yeni yönetim mimarimizin tepesinde cumhurbaşkanı vardır. Doğrudan cumhurbaşkanına karşı sorumlu olan bakanlıklar, başkanlıklar, kurumlar, politika kurulları, ofisler ve diğer birimler bulunuyor. Bunların hepsi de aynı hedefe yönelik olarak birbirleriyle ahenk içinde çalışan yapılar şeklinde sistemde yerini alıyor” diye konuştu.
100 GÜNLYÜK EYLEM PLANI
Kabinenin kurulmasının ardından 100 günlük eylem planlarını paylaştıklarını sözlerine ekleyen Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olarak devleti temsil etmenin yanında milletin doğrudan yetki verdiği ve dolayısıyla hesap sorma hakkına sahip olduğu yürütmenin sorumlusuyuz. Yasama ve yargı organlarıyla da uyumlu bir şekilde yürüttüğümüz bu görevimizde ikinci yılımızı tamamladık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile devletimizin düzenleme yapma fonksiyonunda en ufak bir aksama şu ana kadar yaşanmamıştır. Cumhurbaşkanlığı, bakanlıklar ve bağlı kurumların 2018 yılında 154 bin 507 olan toplam kayıtlı birim sayısı birleştirmeler ile 2020 yılında 152 bin 217’ye gerilemiştir. Mahalli idareler seçimleri ve salgın gibi ülkemiz açısından iki önemli hadiseye rağmen yürütmenin çalışmalarında herhangi bir aksamaya meydan vermedik. Son iki yılda Cumhurbaşkanı olarak kendi imzamızla çıkardığımız 64 kararname ve 2 bin 755 karar ile milletimize kesintisiz hizmet sunduk. 9 Temmuz 2018 tarihinden bugüne kadar Ankara ve İstanbul’daki çalışmalarımız dışında yurt içinde 78 ilimize 114 seyahat gerçekleştirerek milletimizle kucaklaştık. Aynı şekilde 2018 yılında 16 ülkeye, 2019 yılında 14 ülkeye, 2020 yılında ise 10 ülkeye toplam 47 farklı ziyaret yaparak uluslararası alanda ülkemizin hak ve menfaatlerinin takipçisi olduk. Ülkemize gelen 98 devlet ve hükümet başkanını misafir ettiğimiz bu dönemde mevkidaşlarımızla 366 telefon görüşmesi yaparak gündemimizdeki konuları ele aldık. Bölgesel ve küresel hemen tüm sorunların çözümünde Türkiye her liderin görüşüne başvurduğu, iş birliğini aradığı bir ülke haline geldi” dedi.
"DİJİTAL TÜRKİYE ÇALIŞMALARI"
“Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını sürecinde dijitalleşmenin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır” diyen Erdoğan, şunları söyledi: “Dijital Türkiye çalışmalarında katettiğimiz başarılı mesafe sayesinde kamu hizmetlerinin derli toplu ve hızlı şekilde verilebilmesini sağladık. Bu kapsamda 27 bin olan kamu hizmeti sayısını sadeleştirerek 8 bin 97’ye, vatandaştan istenen belge sayısını ise 42 binden 833’e düşürdük. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişin ardından vatandaştan talep edilen belge sayısını yüzde 95 azalttık. Resmi yazışma işlem süreleri gelende ortalama yüzde 71, gidende yüzde 32 azalma gösterdi. Dijital Türkiye’deki kurum sayısını yüzde 44 artışla 664’e, elektronik devlet şifresi olan vatandaş sayısı yüzde 27 artışla 48 milyon 584 bin kişiye ulaştırdık. Bu platforma toplam giriş sayısında geçtiğimiz yılın toplamı olan 1,2 milyar seviyesine bu yılın ilk 6 ayında yaklaştık. Tüm bu çalışmalar neticesinde BM elektronik devlet çevrimiçi hizmet endeksinde ülkemiz 193 ülke arasında 22’nci sıraya yükseldi. Yatırımlarda 2018 ve 2019 yıllarında toplam 2,3 trilyon lira tutarına ulaştık. Bunun 309,5 milyar lirası kamu yatırı, 2 trilyon lirası özel sektör yatırımıdır. Salgın dönemi dahil 180 günlük icraat programlarında planladığımız 2 bin 384 ana eğilimin yüzde 93’ünü tamamladık. Geçtiğimiz yıl temmuz ayında 2019-2023 dönemini kapsayan ülkemizin kalkınma hedeflerini daha da ileriye taşıyacak temel politika belgemiz olan 11’inci kalkınma planımızı açıkladık. Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksinde ülkemiz geçtiğimiz 2 yılda 60’ncı sıradan 33’üncü sıraya yükseldi. İleri teknoloji üreten milli firmalarımıza finansman desteği sağlamak amacıyla risk sermayesi fonu oluşturduk. Yatırımı desteklemek için kurduğumuz lojistik merkezleri ve bağlantı hatları yanında kombine yük taşımacılığı mevzuatının oluşturulmasında büyük ilerleme sağladık. Yatırım ortamı performans kriterlerini oluştururken küresel yenilik endeksinde ülkemizi daha üst sıralara hızlıca taşıyacak yol haritasını da hazırladık.”
ESER SİYASETİ
Doğrudan Cumhurbaşkanlığına bağlı kurumlar tarafından tamamlanan eserleri de milletin hizmetine sunduklarını söyleyen Erdoğan, “İstanbul’un cumhuriyet dönemi sembollerinden olacağına inandığımız Büyük Çamlıca Camimizi 7 Mart 2019 tarihinde ibadete açtık. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi 20 Şubat 2020 tarihinde milletimizin istifadesine sunduk. Hizmet binalarımız yanında camimiz, kültür ve kongre merkezimiz, sergi salonumuz ve kütüphanemiz ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin medeniyetimize layık bir eser haline gelmesini sağladığımıza inanıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanında 38 millet kıraathanesini faaliyete geçirdik. Coğrafi Bilgi Sistemi Kurulumuz vasıtasıyla milli coğrafi bilgi altyapımızı ferdi kullanıma açarak günlük hayatı kolaylaştırıyoruz. Vatandaşlarımız ulusal coğrafi bilgi platformu üzerinden edinecekleri mülkü ve çevresini inceleyebilecek, heyelan, sel ve deprem gibi afetlerde gerçek zamanlı bilgiye ulaşabilecektir. Bu sistem ayak bastığımız toprağın hangi tarım ürünü için elverişli olduğundan tarihi özelliklerine, yeşil alan ve donatı ihtiyaçlarına kadar tüm bilgileri kolaylıkla takip etme imkanı verecek” açıklamasını yaptı.
"EĞİTİMDE, 2023 EĞİTİM VİZYONU BELGESİ"
“İktidarı devraldığımız günden bugüne eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, enerjiden tarıma her alanda ülkemizi kalkındırarak gücüne güç kattık” diyen Erdoğan, eğitimde gerçekleştirilen reformları paylaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Eğitimde, 2023 eğitim vizyonu belgesini açıklayarak bu alanda varmak istediğimiz yeri, yol haritamızı, güzergahımızı kamuoyumuz ile paylaştık. Yapay zeka ve makine öğrenmesi temelli dijital altyapıyı kurarak pilot uygulamasını gerçekleştirdik. Yaygınlaştırma aşamasını başlattık. Son 2 yılda ilk ve ortaöğretimde 2 bin 805 yeni okul, 15 bin yeni derslik inşa ettik, 87 bin 681 öğretmen ataması yaptık. Daha öncekilere ilave olarak 17 bilim ve sanat merkezi, bin 913 laboratuvar, bin 34 kütüphane, 634 Z kütüphane adını verdiğimiz dijital kütüphane açtık. 2018 yılında ek ders ücretiyle birlikte bir öğretmenin eline aylık 4 bin 1523 lira geçerken, bu rakam yüzde 25’lik artışla 5 bin 177 liraya ulaşmıştır. Daha önce 2 artı 2 olmak üzere 6 yıl zorunlu hizmet süresiyle çalışan sözleşmeli statüdeki öğretmenlerimizin hizmet yılını 3 artı 1 olmak üzere 4 yıla indirdik. Özel eğitimde erken çocukluk döneminde ihtiyaç olan anaokulu sayısını sadece son 1 yılda yüzde 94 oranında artırdık. Orta ağır düzey engelli öğrencilerin temel yaşam becerileri kazandıkları 175 uygulama evini tamamlayarak bunları da hizmete sunduk. Rehberlik ve araştırma merkezlerinin fiziki kapasitesini Türkiye genelinde standart hale getiriyoruz. Ülkemizin rekabet gücü yüksek savunma sanayii sektörüne ara eleman yetiştirmeye yönelik ilk adım olarak ASELSAN üretim tesislerinde savunma sanayi lisesi açtık. Patenti Türkiye’dedir diyebilmek için okullarımızda patent, faydalı model ve tasarım odaklı eğitimin kapılarını araladık. Turizm sektörünün nitelikli eleman ihtiyacı karşılamak üzere turizm ve otelcilik alanında eğitim veren 11 yeni meslek lisesini hizmete sunduk. İlkokuldan başlayarak eğitimin tüm kademelerinde 6 bin 507 adet tasarım beceri atölyesini 11 farklı model ile kurduk. Salgın döneminde hem evlatlarımızın hem aile büyüklerinin sağlığını korumak için EBA adını verdiğimiz Eğitim Bilişim Ağı sistemini hızla hayata geçirdik. Uzaktan eğitimde aktif kullanılan EBA sistemi 3,1 milyar tıklanma sayısıyla Türkiye’de en çok ziyaret edilen 10. İnternet sitesi, dünyada ise 3. Eğitim sitesi oldu. TRT EBA’da yapılan 2 bin 516 saat yayın üzerinden de 7,4 milyon öğrenci ve bir milyondan fazla öğretmen sistemi aktif olarak kullandı. Mesleki eğitim kurumlarımızın korona virüs ile mücadele günlerinde ülkemize 2 aşamalı ilave katkısı oldu. Birinci aşama, ihtiyaç duyulan maske, dezenfektan, yüz koruyucu siper, tek kullanımlık önlük ve tulum gibi malzemelerin üreminde bu kurumlarımızda görev aldı. İkinci aşama ise, salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan solunum cihazı ve maske makinesi gibi cihazların tasarlanması ve üretimi konusunda da yine mesleki eğitim kurumlarımız sorumluluk üstlendi. Altyapısı güçlü illerimizde bulunan mesleki ve teknik Anadolu liselerimiz bünyesindeki araştırma geliştirme merkezlerimizin kapasitelerini bu amaçla güçlendirdik. Özellikle Vefa projesinde 77 il ve 361 ilçede bin 836 milli eğitim personelimiz görev alarak özverili bir çalışma sergiledi. Salgın tedbirleri nedeniyle evinden çıkamayan 65 yaş ve üzerindeki vatandaşlarımızın temel ihtiyaçlarının ve bakımlarının karşılanmasında eğitim ordumuzda görev aldı.”