İç Güvenlik Operasyonları Kapsamında Elazıgˆ-Arıcak ilc¸esi Yogˆunbilek ko¨yu¨ kırsalında, Elazığ I·l Jandarma Komutanlığınca yapılan, 'S¸ehit Jandarma Uzman Çavuş Yıldıray Dönertaş-53 Operasyonu'nda 2018 yılında Diyarbakır'ın Dicle ilçesi kırsalında, terör örgütü PKK'ya yönelik yürütülen operasyonda el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan Amasyalı Uzman Çavuş Kadir Çakı’yı şehit eden terörist Ferhat Akgün ölü olarak ele geçirildi. Şehit Çakı’nın Amasya’daki evinde Uzman Çavuş Kadir Çakı’nın kanı yerde kalmadığı için sevinç hakim oldu. Uzman Çavuş Kadir Çakı’nın eşi Hanife Çakı ve 2 yaşındaki oğlu Alp Aslan Çakı (2) babalarının kanlarının yerde kalmadığı haberini alınca büyük bir sevinç yaşadı.
Konuyla ilgili duygularını anlatan Uzman Çavuş Şehit Kadir Çakı’nın eşi Hanife Çakı, “2015 yılında evlendik. 3 yıl kadar nişanlı kaldık biz. 2015’te evlendik, ben 9-10 ay kadar eşimin yanına gidemedim. Evlendikten 1 hafta sonra eşim göreve gitti Diyarbakır’a. 9-10 ay kadar orada kaldık kayınpederlerimle beraber. Genelde görevlerdeydiler, çoğunluğu görevlerde geçiyordu zamanın. Çok nadir taburda kalıyorlardı. Büyük görevler oluyordu onlara gidiyorlardı. Her göreve çıktığında ben daha yeni geldin görevden biraz daha dinlensene. Hemen ne göreviymiş falan derdim. O da ‘bizim görevimiz bu, biz her zaman her daim hazırız, her zaman gideceğiz’ derdi. Bir defa dahi of dediğini ben hiç duymadım eşimden. Yani bugünde görev var, of göreve çıkacağız dediğini hiç duymadım, hiçbir zaman yorulduğunu, sıkıldığını duymadım. Kadir gibi birine eş olduğum için binlerce kez şükürler olsun. Rabbime bin kere şükür ki ona eş olmuşum, onun gibi bir adama eş olmuşum. Çünkü çok farklı bir insandı. Dünyada bir taneydi diyebilirim benim eşim. Çok iyiydi, el üstünde tuttu her zaman beni. Bir dediğimi asla iki etmedi. Ben hiç tartıştığımızı kavga ettiğimizi bilmiyorum doğru düzgün. Ne zaman tartıştıysak da hep benim kaprislerim yüzünden olmuştur büyük bir ihtimalle. Her zaman alttan almıştır. Çok iyi bir insandı, farklıydı yani” diye konuştu.
Eşi şehit olmadan bir hafta öncesi Afrin’de 8 şehit verildiğini hatırlatan Hanife Çakı, “Eşim o zaman görevdeydi, ben eşime mesaj atmıştım. Afrin’de 8 şehidimiz var demiştim, kaç eve ateş düştü, kaç evi yine yakıp kavurdular dedim. O da, ‘evet aileleri için çok büyük bir acı, çok büyük bir zorluk’ dedi. ‘Ama ne mutlu ki kardeşlerime şehit oldular. Keşke bize de nasip olsa’ dedi. Ondan sonra eşim görevden geldi, annemler aradı telefonla. Annem, ‘oğlum bak kaç tane şehitler var, şehidimiz var’ dedi. ‘Ne olur bırak gel’ dedi. ‘Bırak istemiyoruz hiçbir şey’ dedi. ‘Sana bir şey olursa Hanife’ye ne olacak’ dedi. Kadir de, ‘anne, bana bir şey olsa senin kızını el üstünde tutarlar’ dedi. ‘Devletimiz hiçbir zaman onu yalnız bırakmaz’ dedi. Ama gerçekten de öyle, eşim şehit olduğu günden beri beni her zaman baş uçlarında taşıdılar. Hala da öyle devam ediyor. Evet, kanı yerde kalmadı, ben zaten bundan emindim kanı yerde kalmayacaktı, eşimin arkadaşları benim ağabeylerim eşimin kanını yerde bırakmayacaklardı. Bundan emindim zaten. Eşim şehit olduğu zaman arkadaşları gelmişti, cenazesinden sonra mı, cenazesine mi katıldılar tam hatırlamıyorum. O zaman demiştim zaten ben ağabeylerime, eşimin kanını yerde bırakmayın dedim. Bin şükür eşimin kanını yerde bırakmadılar. Bundan da hiçbir zaman şüphe duymadım zaten. Kanı yerde kalmayacaktı, kalmadı da çok şükür. Çok teşekkür ederim hepsine, herkese. Rabbim hiç birine zeval getirmesin, ayaklarına taş değdirmesin. Rabbim her daim onları korusun” şeklinde konuştu.