AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, “Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki ticaret ve teknoloji savaşları, uluslararası ticaret kurallarını altüst eden koruma önlemleri ve ek vergiler, tüm dünyadaki üretim maliyetlerini ve dış ticaret süreçlerini doğrudan olumsuz etkilemektedir” dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. AK Parti Genel Başkanvekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, yaptığı konuşmada 2025 yılı bütçesinin yatırımı, istihdamı, üretimi, ihracatı destekleyen ve sosyal refah artışını hedefleyen bir anlayışla hazırlandığına dikkat çekerek, bütçenin sürdürülebilir kalkınmayı ve istikrarlı bir büyümeyi hedeflediğini ifade etti. Ala, “Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasındaki ticaret ve teknoloji savaşları, uluslararası ticaret kurallarını altüst eden koruma önlemleri ve ek vergiler, tüm dünyadaki üretim maliyetlerini ve dış ticaret süreçlerini doğrudan olumsuz etkilemektedir. Teknoloji ve üretim savaşları, başta makine ve otomotiv sektörü olmak üzere sanayi devrimi sürecindeki temel sektörlerdeki ana aktörlerin hayatta kalma mücadelesine sahne olmaktadır. Diğer taraftan, uluslararası ticaretin ana transfer yollarında yaşanan terör ve benzeri krizler bir taraftan üretim maliyetlerini artırırken, diğer taraftan tedarik zincirlerini bozmaktadır. 2020 yılında sert ekonomik daralma yaşayan dünya ekonomisi, jeopolitik gerilimler ve çatışmalar nedeniyle bugüne kadar dalgalı bir seyir izlemiş, 2023 yılında 3,3 oranında bir büyüme kaydedebilmiştir. Son dönemde risk ve belirsizlikler artmakla birlikte 2024 ve 2025 yıllarında küresel ekonominin yıllık yüzde 3,2 oranıyla büyümeye devam etmesi beklenmektedir” dedi.
Ala, şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz bütçe döneminde son bir yılda istihdam güçlü artışını sürdürmüştür, işsizlik oranları önemli düzeyde gerilemiştir. 2023'ün üçüncü çeyreğinde 31 milyon 690 bin kişi olan çalışan sayısını 2024 yılının üçüncü çeyreğinde 33 milyona ulaştırdık. Böylece son bir yılda her şeye rağmen 1 milyon 44 bin ilave istihdam sağladık. İhracatımızı 36 milyar dolar seviyesinden alıp, 262 milyar dolara çıkararak Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırdık.”
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'nin kredi notunu üst üste yükselttiğini söyleyen Ala, “Rezervlerdeki artış, risk primindeki düşüş ve Türk lirası mevduatları artışı ekonomi politikalarının doğru yönde ilerlediğinin ve piyasalarda olumlu bir hava oluştuğunun somut göstergeleridir. Bütün bu makroekonomik göstergelerdeki olumlu gelişmeler ülkemize yönelik yatırımcı bakışını da pozitif yönde etkilemektedir. Sadece bir rakamı takdirlerinize arz edeceğim: AK Parti hükümetlerine kadar elimizdeki veriler, 1973'ten 2002'ye kadar Türkiye'ye gelen doğrudan yabancı yatırım miktarı 15.1 milyar dolar. AK Parti hükümetleri döneminde, yani iktidara geldiğimiz 2002'den bugüne kadar değerli kardeşlerim, 269.3 milyar dolar yabancı yatırım gelmiş, biz 2007'de 22 milyar dolar dışarıdan yabancı yatırım aldık. Dolayısıyla değerli kardeşlerim, 22 yıldır uyguladığımız politikalar sonuçlarını vermektedir” ifadelerini kullandı.