"Biz hiçbir zaman silahlı kuvvetlerde FETÖ ile mücadele bitti demedik, demeyeceğiz" diyen Bakan Akar, bu bağlamda yeni bilgi, belge, deliller geldikçe Cumhuriyet Savcılıkları, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Emniyet istihbaratla çok yapıcı ve çok yakın iş birlikleriyle, bu konuda yapılması gereken ne varsa yapıldığını anlattı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bizim Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi ne niyetimiz, ne maksadımız var. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bunun olmaması için elimizden her türlü gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz. Bizim için oradaki bütün mesele rejimin ateşkese uyması, Rejimin saldırılarının durması, Rejimin katliamını kesmesi” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, özel bir televizyon kanalında katıldığı programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, soruları yanıtladı.
İdlib'deki gelişmeler ve Türkiye'nin Rusya ile yaptığı görüşmelerde gelinen noktanın sorulduğu Bakan Akar, Türkiye olarak sürecin başladığı andan itibaren tüm taraflarla ilkeli ve şeffaf bir şekilde ilişkilerini sürdürdüklerini belirtti.
Türkiye'nin şu anda da aynı noktada bulunduğunu, tutumunda bir değişiklik olmadığını aktaran Bakan Akar, Türkiye'nin sorumluluklarını yerine getirdiğini, muhataplarından da sorumluluklarını yerine getirmesini beklediğini vurguladı.
Bakan Akar, "Soçi Mutabakat Muhtırasında, İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesinin sınırları belli. Burada aslolan bu sınırlara uyulması. Bu muhtıranın temeli burada yatıyor. Biz diyoruz ki, bunu ihlal eden rejim üzerinde gerekli nüfuzunuzu kullanın, etkiyi sağlayın ve rejimin ateşkese uymasını, Soçi Mutabakat Muhtırasına uymasını gerçekleştirin. Yaptığımız görüşmelerde bunları ortaya koyuyoruz." dedi.
Rusya ile yaptıkları görüşmelerin devam ettiğini ve edeceğini bildiren Bakan Akar, İdlib'de bir de çok ciddi kavramsal durumlar yaşandığına dikkati çekti.
"Rejim devamlı İdlib'de yaşayan milyonlarca insanı ki 3,5 - 4 milyon insan yaşıyor orada, bu insanları terörist olmakla suçluyor. Bu bir kere kavramsal olarak rejimin iflası demektir" ifadesini kullanan Bakan Akar, şöyle konuştu: "Rejim burada bir şekilde kendisine muhalif olan herkesi terörist olarak damgalıyor ve onlara hiçbir şekilde yaşam hakkı tanımıyor. Varil bombaları dahil, havadan karadan saldırılar dahil, hiçbir ayrım yapmaksızın herkesi katlediyor. Bu bir katliam. Türkiye olarak biz bütün tarihimiz boyunca olduğu gibi bugün de mazlumların yanında olmaya devam ediyoruz. Bu çerçevede biz orada varlığımızı sürdürüyoruz ve Soçi Mutabakat Muhtırasına uyulmasını talep ediyoruz.”
Türkiye'nin gözlem noktalarını boşaltmasının kesinlikle söz konusu olmadığını bunu da çok kez muhataplarına ilettiklerini dile getiren Bakan Akar, taraflarca imza altına alınan Soçi Mutabakat Muhtırasındaki İdlib Gerğinliği Azaltma Bölgesindeki sınırlara uyulmasını beklediklerini söyledi.
Türkiye'nin gündeminde Soçi Muhtırasının revize edilmesi gibi bir konu bulunmadığının altını çizen Bakan Akar, "Şu ana kadar bin 500 kişi, mayıstan itibaren havadan ve karadan saldırılarla bin 500'den fazla insanı katlettiler. Hiçbir ayrım yapmaksızın. 5 bin civarında yaralıdan bahsediyoruz. 1 milyondan fazla insan evini, topraklarını terk etti. Bu insanlar terörist mi? Bu bir taraftan radikalleşmeyi hızlandırıyor, bir yandan göçü hızlandırıyor" diye konuştu.
“GEREKLİ PLANLAMALARIMIZI YAPTIK”
"Şubat ayı sonunda bahsedilen yere bir geri çekilme olmazsa, Türkiye Barış Pınarı Harekatında olduğu gibi İdlib'de de harekat için hazır mı?" sorusu üzerine Bakan Akar, "Bu konuda zaten Sayın Cumhurbaşkanımız talimatlarını verdiler, hedefi gösterdiler. Biz de gerekli planlamalarımızı yaptık. A,B,C planlarımızı yaptık. Bu plan yeri ve zamanı geldiğinde uygulanmaya başlar." dedi.
Rusya'dan "Türkiye'nin İdlib'teki sorumluluklarını yerine getirmediği" yönündeki açıklamaların sorulması üzerine de Bakan Akar, Türkiye'nin muhtırada yer alan silahlardan arındırılacak 15-20 kilometrelik bölgede çok yoğun çalışmalar yaptığını, tüm ağır silahların bu bölgeden çıkarılmasını sağlarken, ateşkesin rejim tarafından tekrar tekrar bozulduğunu anlattı. Bu durumun çalışmalarını akamete uğrattığını bildiren Bakan Akar, Türkiye'nin orada hava sahasını tam olarak kullanması talebinin de karşılanmadığını açıkladı.
Hava sahasını kullanamamaktan kaynaklı sıkıntılar yaşandığını aktaran Bakan Akar, Türkiye'nin hava sahasını etkin şekilde kullanması yönünde görüşmelerin sürdüğünü belirtti.
Bakan Akar, "Türkiye, Rusya ile karşı karşıya gelirse ne olacak?" şeklindeki açıklamaların hatırlatılması üzerine de "Bizim Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi ne niyetimiz, ne maksadımız var. Böyle bir şey asla söz konusu değil. Bunun olmaması için elimizden her türlü gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam edeceğiz. Bizim için oradaki bütün mesele rejimin ateşkese uyması. Rejimin saldırılarının durması. Rejimin katliamını kesmesi. Oradaki insanlara yaptığı ezaya, cefaya, zulme son vermesi ve böylece radikalleşmenin ve göçün önüne geçilmesi. Çok açık bizim ifade ettiğimiz husus." diye konuştu.
Rusya'dan tedarik edilen S-400 hava ve füze savunma sisteminin durumuna ilişkin soru üzerine Bakan Akar, "Şu anda kuruluş, eğitim süreci devam ediyor, planlandığı şekilde de faaliyetlerimiz gerçekleşecek, bundan kimsenin şüphesi olmasın, nokta" dedi.
Bakan Akar, Türkiye ve Libya'nın tarihi geçmişine değinerek, şu anda Libya'da Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan, Fayiz es-Serrac'ın başında olduğunu Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin dünya kamuoyu ve BM tarafından tanınan Serrac hükümetiyle çalıştığının altını çizen Bakan Akar, "Onlarla beraber oraya bir an evvel ateşkesin sağlanması, silahların susması, akan kanın durması, bir siyasi çözüm için sürecin başlaması için gayret gösteriyoruz. Diğer tarafın da yaptıkları ortada, bunun da dünya kamuoyu tarafından görülmesi, bilinmesi lazım. Bu şekilde yaklaşımla bölgeye bir an önce barış, huzurun gelmesine herkesin katkı sağlaması lazım. Çünkü biz tekrar tekrar her fırsatta şunu söylüyoruz; Libya Libyalılarındır. Dolayısıyla Libyalıların önerdikleri, öncü oldukları çözümlere bizim katkı sağlamak görevimizdir." ifadelerini kullandı.
“F-35’İN ORTAĞIYIZ, MÜŞTERİSİ DEĞİLİZ”
Bakan Akar, Türkiye’nin F-35'in ortağı olduğunu ancak müşterisi olmadığını belirterek,
"Biz F-35'in ortağıyız, müşterisi değiliz. Bu yapılan şey bütün kurallara aykırı, kural hatası var burada. Yani tutup da üye ülkelerden birinin çıkıp, Amerika'nın, 'hayır, ben size bunu satmıyorum.' Hayır, değil, biz ortağız, anlaştık biz şu ana kadar da 1,4 milyar dolar para ödedik, ortak olarak. Bu ortaklığın bir başka uzantısı olarak da F35'in bin değişik kalemde parçasını Türkiye'de ürettik, hala da üretmeye devam ediyoruz. Belli bir süre daha üretmeye devam edeceğiz, öyle mutabık kaldık. Ve 2,1 milyara kadar da ödememiz var bizim. Bunu da zaten ödeyeceğimizi taahhüt ettik ve bu konudaki Amerikalı dostlarımızın, bakan yardımcılarının beyanları var, bu konuda en disiplinli ülke Türkiye. Hem taksitlerini ödedi hem verilen siparişleri zamanında yaptı, kalitesine, standardına göre teslim etti. Orada biz ortaklık sorumluluğumuzu yerine getirdik. Amerika'nın da diğer ülkelerin de bu ortaklık konusundaki sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“SİLAHLI KUVVETLERİMİZ FETÖ’DEN TEMİZLENDİKÇE GÜÇLENMEKTEYİZ”
FETÖ ile mücadele konusundaki soru üzerine Bakan Akar, "şüphe aklın yarısıdır" anlayışıyla işlerini, olayı ötelemeden, aynı hassasiyetle, örnek düzeyde, fedakarlık ve kahramanlıkla yapıldığını söyledi.
"Biz hiçbir zaman silahlı kuvvetlerde FETÖ ile mücadele bitti demedik, demeyeceğiz" diyen Bakan Akar, bu bağlamda yeni bilgi, belge, deliller geldikçe Cumhuriyet Savcılıkları, MİT, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Emniyet istihbaratla çok yapıcı ve çok yakın iş birlikleriyle, bu konuda yapılması gereken ne varsa yapıldığını anlattı.
Aynı şiddetle aynı tempoda, hassasiyetlerini kaybetmeden FETÖ ile mücadelelerini sürdürdüklerini anlatan Bakan Akar, "Şu ana kadar da 24 bin 185 kişiye işlem yapıldı. Her geçen gün bu rakam değişiyor ve devam ediyor. Şu ana kadar bu yasal düzenlemeler çerçevesinde bir de bakan onayıyla atılanlar, ihraç edilenler var. Oda tarafımızdan, bizim imzamızla 3 bin 963 kişi ihraç edildi. Dolayısıyla bu mücadelede azalma, eksilme, yavaşlama, sapma asla söz konusu değil. Yapılması gereken ne varsa bunların hepsi aynı hassasiyetle yapıldı, yapılmaya devam ediyor. Şunu görüyoruz. Biz, silahlı kuvvetlerimiz, bu FETÖ'den temizlendikçe gücümüz artmakta, güçlenmekteyiz." değerlendirmesini yaptı.
Şu anda Mehmetçiklerin yurt içinde, sınır ötesinde, dağda bayırda, kışta ayazda, yağmurda çamurda gerçekten büyük bir fedakarlık ve kahramanlık gösterdiğini belirten Bakan Akar, bu mücadeleyi sürdüren Mehmetçiğe ve silah arkadaşlarına kazasız belasız hayırlı, başarı görevler diledi.