Çocuklarının terör örgütü PKK mensupları tarafından dağa kaçırıldığı iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde oturma eylemi başlatan ailelerin evlat nöbeti, 165’inci gününe girdi. Kızı Hayal için dondurucu soğuklara rağmen eylemine devam eden Süheyla Demir evladına çağrıda bulunarak, "Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun ve senin için kendimi ateşe atarım. Bekliyorum ve gel güvenlik güçlerimize teslim ol bize geri dön, bak burada ceza yok işkence yok sizi kandırıyorlar” dedi.
Terör örgütü PKK tarafından çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan evlat nöbetindeki ailelerin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi sürüyor. Eylemin 165’inci gününde kar yağışı ve soğuk havaya rağmen devam ederken, Ağrı'dan 5 yıl önce dağa kaçırılan kızı Hayal için gelip kucağında 1 buçuk yaşındaki çocuğuyla oturma eylemine devam eden anne Süheyla Demir, dondurucu soğuk havaya rağmen 165 gündür nöbette olduklarını söyledi. Demir, “Gördüğünüz gibi dışarıda kar yağışı var ve dondurucu bir hava var. Ama biz yine de bekliyoruz ve geldiğimiz günde söylemiştik, yaz da olsa kış da olursa biz burada bekleyeceğiz. Biz evlatlarımızı almadan buradan gitmiyoruz ve inşallah alıp öyle gideceğiz. Bilindiği üzere çadır bulunan ailelerin 6 çocuğu dağdan yapılan çağrılar üzerine geri geldi. Bizde bir umut ile bekliyoruz. İnşallah darısı bizim başımıza ve bizim evladımız da onların evladı gibi gelip güvenlik güçlerimize teslim olup geri gelirler” diye konuştu.
“BİZE HİÇ Mİ ACIMIYORSUN, BU KARDA KIŞTA EVİMİZİ BIRAKTIK GELDİK”
Kızı Hayal’e de çağrıda bulunan Anne Demir, konuşmasına şöyle devam etti:
“Eğer beni duyuyor ve görüyor ise özellikle kızıma sesleniyorum, bak ben 5 aydır seni küçük kardeşin ile bekliyorum. Bize hiç mi acımıyorsun, bu karda kışta evimizi bıraktık geldik. Senin için bak burada nöbet tutuyorum. Seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun ve senin için kendimi ateşe atarım. Bekliyorum ve gel güvenlik güçlerimize teslim ol bize geri dön, bak burada ceza yok işkence yok sizi kandırıyorlar. Biliyorum sizi kandırıyorlar ve devlet size işkence eder gibi sizi korkutuyorlar. Böyle bir şey yok, geldiğiniz gibi evinize geri dönüyorsunuz ve hayatınıza kaldığınız yerden devam ediyoruz.”