Şeyh Abdurrahman-ı Erzincanî, hayatının son dönemlerini geçirdiği Darende ilçesinin Balaban Mahallesinde düzenlenen panel ile anıldı.
Balaban Kültür Derneği tarafından Balaban Mahallesi'nde gerçekleştirilen panel, Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Açılış konuşmalarının ardından geçilen panelde konuşan İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Cemil Gülseren, Erzincanî Hazretleri’nin hayatına ilişkin bilgiler verdi.
Büyükleri anmanın, hatırlamanın ve hatıralarını yad etmenin önemine değinen Gülseren, “Bu bakımdan büyüklerimizin yolundan yürüyüp, onların yaşama biçimlerini, düşünce ve felsefelerini kendimize ana düstur edinerek Allah’ın ve Resulünün yolunda yürüyen bahtiyarlardan olalım. Allah için insanlığa hizmet etmek, onlara faydalı olmak, büyüklerin izinden, yolundan gitmek, öğütlerine kulak vermek ve onları örnek almak, kültürümüzü, gelenek ve göreneklerimizi güzel bir biçimde işlemek ve yeni nesillere aktarabilmektir" ifadelerine yer verdi.
Daha sonra söz alan Uzman Tarihçi Resul Kesenceli ise arşiv vesikalarının Şeyh Abdurrahman Erzincanî´nin, sadat-ı kiramdan olduğunu gösterdiğini söyledi. Abdurrahman-ı Erzincanî Hazretleri’nin, Yıldırım Bayezid devri şeyhlerinden olduğu ifade eden Kesenceli, “Erzincanî Hazretleri, Timur´un istilasıyla Batı´ya doğru yani Amasya, Tokat ve Çankırı taraflarına gelir. Aslında Halvetiyye tarikatının silsilesinde yer alan önemli halkalardan Şeyh Safiyyüddin Erdebilî´nin halifelerinden iken Anadolu´ya gelip Amasya yakınlarında karar eylediği ve ekseriye dağların tepelerinde ve tepelerin zirvelerinde sakin olmayı tercih ettiği kaynaklarda zikredilmektedir. Somuncu Baba Şeyh Hamid-i Veli'nin Şeyh Abdurrahman-ı Erzincanî´nin kızı Necmiye Sultan ile izdivaç ettiği ve dolayısıyla bu iki büyük veli arasında bir akrabalık bağı kurulduğu tarihi bir hakikattir” şeklinde konuştu.
Kesenceli, Abdurrahman-ı Erzincanî Hazretleri adına birçok cami, mescid, zaviye ve benzeri vakıf müesseselerinin yaptırıldığını belirterek, Osmanlı Devleti döneminde Darende, Elbistan, Besni ve Adıyaman´da bulunan torunlarından avarız vergisi alınmadığını arşiv kayıtlarında görüldüğünü söyledi. Kesenceli, "1134-1722´den önceki tarihlerden başlayarak Abdurrahman Erzincan’i evladı vergiden muaf oldukları kaydedilmiştir. Onun Darende'de meskun olan evladından bir kısmı da Darende´ye bağlı eski adı Gerimter yeni adı Balaban adı ile bilinen yerde ikamet etmişlerdir. Abdurrahman Erzincani’nin Darende´de ikamet etmekte olan oğlu Şeyh Muhammed, Uluviran köyü ve Kızıl Kapı mezrasını satın alarak babasının türbe-i şerifine vakfetmiştir. 1525 tarihli Darende vakıf defterinde, ‘Vakf-ı mezar-ı Şeyh Abdurrahman Erzincani’ başlığı altında, Karye-i mezburanın Kızıl Kapı nam mezrasıyla tamam malikaneleri, merhum mağfürun-leh Şeyh Abdurrahmanü'l- Erzincani Hazretleri´nin mezar-ı şerifine vakıfdır. 1592´de Abdurrahman Erzincan’i hazretlerinin Balaban´da ki kabri üzerine cami yaptırılmıştır. Abdurrahman Erzincan’i ailesinden birçoğu Osmanlı Devleti zamanında önemli hizmetlerde bulunmuşlardır" diye konuştu.
Programa katılan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Hacı Uğur Polat Darende Kaymakamı Enver Zengince, Belediye Başkanı Süleyman Eser’de birer konuşma yaptılar .Konuşmaların ardından panelistlere, Balaban Kültür Derneği ve muhtarlık tarafından plaket takdim edildi.
Panelin ardından konuklar daha sonra, mutasavvıf Abdurrahman Erzincani Hazretleri’nin türbesinin bulunduğu külliyeyi gezerek dua etti.