Atatürk Üniversitesi, yükseköğretimin Nobeli olarak bilinen Times Higher Education’un (THE) ‘Dünyanın En Etkili Üniversiteleri 2020’ sıralamasına girdi ve önemli bir başarı elde etti.
Nitelikli Eğitim kategorisinde dünyadaki ilk 200 üniversite arasında yer almayı başaran Atatürk Üniversitesi bu sonuçla Türkiye’de 2. sıraya yükseldi. Ayrıca Atatürk Üniversitesi, en etkili üniversiteler sıralamasında toplam 17 topluma katkı alanının tümünde birden değerlendirilen Türkiye’deki 20 devlet üniversitesinden biri oldu.
Dünyanın en saygın derecelendirme kuruluşlarından biri olan ve 2019 yılından itibaren dünya üniversitelerinin başarılarını Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarına yaptıkları katkı ile ölçmeyi hedefleyen Times Higher Education (THE), Impact Ranking 2020 - Üniversite Etki Sıralaması açıklandı. Times Higher Education’un baş editörü Phil Baty, Üniversitelerin artık dünyadaki problemleri çözmede en büyük umut olduğunu söyleyerek sıralama sonuçlarının, üniversitelerin toplumun ihtiyaçlarını, araştırmalarının merkezine ne düzeyde koyduğunu göstermek açısından önemli olduğunu ifade etti.
Atatürk Üniversitesi ‘Sanayi ve İnovasyon’ Alanında Dünyanın En Etkili İlk 300 Üniversitesinden Biri Oldu
Atatürk Üniversitesi ayrıca patent sayıları, yeni kurulan şirket, endüstriyel inovasyon ve araştırma kriterlerinin değerlendirildiği ‘Sanayi ve İnovasyon’ alanında dünyanın en etkili ilk 300 üniversitesinden biri olma başarısı gösterdi.
Son dönemde Atatürk Üniversitesi, patent sayılarını geliştirirken aynı zamanda geçtiğimiz günlerde sadece 5 üniversitenin desteklendiği Teknoloji Transfer Ofislerine (TTO) yönelik Türkiye’nin en kapsamlı ve prestijli programı olan TÜBİTAK-1513 Teknoloji Transfer Ofisleri Destekleme Programı ile desteklenmeye hak kazanmıştı.
Kırsal Yaşam Alanında da Dünya ile Rekabet Ediliyor
Atatürk Üniversitesinin sıralamada öne çıktığı diğer bir alan olan ‘Karasal Yaşam’ kategorisi aynı zamanda Türkiye’nin stratejik sektörü olan tarımı kapsıyor. Bu alanda da dünyanın en etkili ilk 300 üniversitesi arasına giren Atatürk Üniversitesi, bu doğrultuda 1957’de kurulan Ziraat Fakültesinin gücünü topluma katkı için sürekli geliştirmek adına projeler üretmeyi sürdürüyor.
Rektör Çomaklı: “Ülkemize Bir Nebze de Olsa Moral Verebildiysek Ne Mutlu”
450 Bin öğrencisi, 2 Bin 759 akademisyeni ve donanımlı altyapısıyla kurulduğu günden itibaren ülke yükseköğretimine katkı sunmaya devam eden Atatürk Üniversitesinin elde ettiği bu başarıların topyekûn bir çalışmanın ürünü olduğunu belirten Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, konuyla ilgili bir değerlendirmede bulundu. Rektör Çomaklı: “Salgınla yoğun bir şekilde mücadele ettiğimiz bu günlerde almış olduğumuz bu sonuçların ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Göreve geldiğimiz günden itibaren özverili çalışmalarımız ve ortak aklı arayışımız sonucunda ulaştığımız başarılar bizleri oldukça mutlu ediyor. Özellikle ülkemizin moral ve motivasyona her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğu bu günlerde gelen bilimsel başarılar bizleri ayrıca sevindirdi” dedi.
“Yeni Nesil üniversite olma çabaları sonuç vermeye başladı”
Bilimsel çalışmaların günümüzde öneminin daha fazla anlaşıldığına dikkat çeken Rektör Çomaklı: “2017 yılında Yeni YÖK Vizyonunu esas alarak başlattığımız Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm Projesi ile uygulamış olduğumuz politikaların Üniversitemizi toplumla bütünleştirme ve faaliyetlerimizin toplumsal katkıya dönüşmesi yönünde önemli katkılar sağladığı açıktır. Bu nedenle açıklanan sıralamalarda Atatürk Üniversitesinin başarısı tesadüf değildir” dedi.
Rektör Çomaklı sözlerine şöyle devam etti: “Son üç yıl içerisinde çoğunluğu Araştırma Merkezleri, koordinatörlük ve ofis olmak üzere 31 yeni birim kuruldu. Bu birimler mevcut akademik birimlere destek birimler olarak yapılandırıldı ve önemli misyonlar yüklendi. Bu dönemde politikalarımız uluslararasılaşma, dijitalleşme, inovasyon ve girişimcilik alanlarında yoğunlaştı. Bu kapsamda topluma katkı odaklı bir üniversite modeli için alanında vizyoner 1500’e yakın paydaşın katılımıyla 87 dönüşüm projesi tasarlandı ve bu projeler bir plan dâhilinde hayata geçirilmeye başlandı. Bu süreçte Teknokentin ve Dış İlişkiler Ofisinin yeniden yapılandırılması, Dijital Dönüşüm ve Yazılım Ofisi, Öğrenme ve Öğretmeyi Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi, Proje ve Metodoloji Geliştirme Ofisleri, Veri Yönetimi ve Analizi Ofisi, Kariyer Planlama ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Eğitim Koordinatörlükleri önemli görevler üstlendi.
Aynı şekilde topluma hizmet yönünde Gıda ve Havyancılık Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Bitkisel Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezlerin ayrı birer merkez olarak yeniden yapılandırılmaları önemli kazanımlar sağladı. Akademik Veri Yönetim Sistemi, Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Sistemi ve Yeni Nesil Üniversite Performans sistemi ile akademik yükselme kriterlerin değiştirilmesi Üniversitemizin gelişimine büyük bir ivme kattı. Son iki yılda Lisansüstü eğitimde eş güdüm sağlamak amacıyla Lisansüstü Eğitim Koordinatörlüğünün kurulması ve yapılan tüm lisansüstü tezlerde toplumsal katkı kriteri aranıyor olması yine bilinçli yürütülen politikalarımız arasında yer aldı. Bu süreçte Üniversitemizin önemli kırılma noktalarından biri olan Yeni Nesil Üniversite Tasarım ve Dönüşüm projesine desteklerini esirgemeyen YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç başta olmak üzere tüm üniversite mensuplarımıza ve paydaşlarımıza teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.