İnsan Hakları Birim Başkanlığı tarafından yayınlanan bildirgede 12 Eylülün bir daha yaşanmaması için her türlü fedakarlıkların verileceği ifade edildi.
Yayınlanan bildirge şu şekilde: “Siyaset, bir toplumun bugününü doğru kurallar ve yöntemlerle idare etme ve geleceğini doğru planlama düşünce ve eylemidir. AK Parti olarak siyaset anlayışımızın temeli millet iradesidir. Milletimizin iradesi, partimizin vazgeçilmez ilkelerden olmuş onu gölgeleyecek hiçbir uygulama ve vesayete müsamaha gösterilmemiştir. Bundan asla taviz verilmeyecektir. Kurulduğu günden bugüne kadar, siyaseti topluma hizmet aracı olarak gören partimiz AK Parti, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü tesis etmek hususunda ulusal ve uluslararası düzeyde alınması gereken tedbirleri almakta, atılması gereken tüm adımları atmaktadır. Bu konuda en ufak bir tereddüt göstermemektedir. Ülkemizin çağdaş demokratik kazanımlarının zaman zaman sekteye uğramasına sebep olan iç ve dış güçlerin de rol oynadığı askeri ve sivil vesayet kurumlarına, hükümetimiz anayasası hukuk kuralları çerçevesinde gerekli cevabı vermiş ve vermeye devam edecektir. Ülkemizin gelişmesinin önünü kesmek, tökezletmek, bölmek isteyen düşmanlar sosyal, siyasal, askeri ve ekonomik her yolu denemiş ve denemeye de devam etmektedir. Bugün yaşanan ekonomik gelişmeler; Türkiye düşmanlığı, AK Parti düşmanlığı ve Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığıdır. Ancak hükümetimiz, partimiz ve milletimiz tüm badireleri atlatacak güç ve kudrettedir. 38 yıl önce bugün, kendilerinden menkul ekonomik kaos, sosyal ve siyasal kaos çıkarılarak Türk demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen 12 Eylül Askeri Darbesi yaşanmıştır. Darbe sürecinde, yaklaşık 650 bin kişi gözaltına alınmış, 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 14 kişi cezaevlerindeki açlık grevlerinde ölmüş, 171 kişi sorgularda ve cezaevi işkencelerinde can vermiş, 49 kişi idam edilmişti. 12 Eylül sabahı ülkemiz postal sesleriyle uyanmış, o güne kadar edindiği tüm demokratik kazanımlarını kaybetmiştir. Darbe sürecinde hazırlanan Anayasa, tabiri caizse halka dayatılmıştır. Zamanında halka dayatılan bu anayasaya milletimizin iradesi 16 Nisan’da gereken cevabı vermiştir. Millet iradesine ipotek koyma eylemlerinin en çirkin olanlarından biri de 15 Temmuz 2016’da FETÖ tarafından yapılmak istenmiş ancak aziz milletimiz ona da gereken cevabı vermiştir. Partimiz demokrasi konusundaki inancını ve ısrarını uzun yıllardan beri sürdürmektedir. Millet iradesine konulmak istenen her türlü ipotek ve vesayet eylemi, karşısında Ak Parti’yi bulacaktır. Bizler, AK Partili gençler olarak, bundan 38 yıl önce yapılmış olan 12 Eylül Askeri Darbesini şiddetle kınıyoruz. Kınamanın yanında, bugün ve bugünden sonra, demokrasimize kastedecek, insan hakları ihlallerine sebep olacak her türlü güçlerle mücadele edeceğimizi de haykırıyoruz. Demokrasi ve insan hakları mücadelemiz, Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın: “Gençler Dik Durdukça Kimse Bizi Yolumuzdan Çeviremeyecek” diye bize gösterdiği aydınlık yolda eğilmeden sürecektir.”