Kayseri merkezli 7 ilde eş zamanlı yapılan operasyonda, yeşil reçete ile alınan ilaçları yasa dışı yollarla sattıkları ileri sürülen aralarında eczacı ve aile hekiminin de olduğu 12’si tutuklu 24 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı, tutuklu sanıklardan 2’si tahliye oldu. Tutuklu sanıklardan Ali K., “Annem trafik kazası geçirdiği için bu ilaçlardan verdim, kendisine iyi geldi. Kesinlikle bu hapların uyuşturucu olduğunu bilmiyordum, bilsem anneme içirmezdim” dedi.
6 Mart 2019’da Kayseri İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla yeşil reçete ile satılan ilaçları yasadışı yollarla sattıkları belirlenen şahıslara yönelik eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyon çerçevesinde Kayseri'de 24 ev ve 3 iş yeri, Adana, Erzurum, Elazığ, İstanbul ve Tekirdağ'da bir, Konya'da ise iki adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Yapılan operasyonda 24 kişi yakalanarak gözaltına alınırken, aramalarda 38 bin 98 adet uyuşturucu hap, 2 adet pompalı tüfek ve bu tüfeklere ait 24 adet fişek, döner bıçağı, uyuşturucu içme aparatı, 4 adet bilgisayar, 4 adet harddisk ve 33 adet cep telefonu ve simkartı ele geçirildi. Yapılan soruşturma çerçevesinde eczanelerde yapılan incelemelerde yeşil reçeteye tabi 8 bin 600 kutu ilaç satışı yapıldığı, bin 569 kutunun zayi ilaç olarak gösterildiği belirendi. Gözaltına alınan şüphelilerden 12’si TCK 188/6 maddesi gereğince ‘uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imali, ithali, ihracı, ülke içinde satılması, satışa arz edilmesi, başkalarına verilmesi (temin etme), sevk edilmesi, nakledilmesi, depolanması veya ticaret amacıyla satın alınması’ suçundan tutuklanırken, 12’si adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanıklar oğul Alaattin B., Ali K., Cengiz K., Erhan Ç., Halil E., Haydar S., Hüseyin D., Metin Ş., Muhammed Fatih C., Serkan K., Ulaş E. ve oğul Yusuf B. ile tutuksuz sanıklar baba Alattin B., Barış B., Cavit E., Ecem C., Gamze S.G.Ü., Halil B., Hasan Ç., Reyhan Ö., Seyhan D., Sezer K., Yakup Ü. ve baba Yusuf B. ve avukatları hazır bulundu.
“Uyuşturucu olduğunu bilsem anneme içirmezdim”
Tutuklu sanık Ali K. mahkemede yaptığı savunmasında “Ben Konya’da yaşıyorum. Sanık oğul Yusuf B. ile olay günü görüştüm. 20 kutu ilaç aldım, 4 bin TL verdim, uyuşturucu olduğunu bilmiyordum. Çamaşır makinesinde bulunan hapları ben koydum. Her kutuda 56 adet vardı. Ulaş’tan da 15 kutu almıştım. Tape kayıtları doğrudur. Annem trafik kazası geçirdiği için bu ilaçlardan verdim, kendisine iyi geldiği için annemin hastalığına aldım, kesinlikle bu hapların uyuşturucu olduğunu bilmiyordum, bilsem anneme içirmezdim” diye konuşurken, tutuklu sanık Cengiz K. ise 25 yıldır epilepsi hastası olduğunu, bu nedenle hap kullandığını söyledi.
Tutuklu sanık Erhan Ç. de ilaçları aile hekimi Metin Ş.’ye yazdırdığını, bazen telefondan konuşurken muayene olmadan reçete yazdırdığını söyleyerek “Epilepsi tanısı hastalığım var. O yüzden kullanmak için aldım. Tape kayıtlarında bayrak satışına ilişkin konuşmalarımızdır” dedi.
Tutuksuz sanık baba Yusuf B. ise “Sanık Metin Ş.’ye muayene olmadık, oğlum Yusuf ile beraber gittik, ben yazdırdım. Ağrı kesici olarak kullanıyordum. Tape kayıtları doğrudur. 4 kutu almıştım, eşim de ağrı kesici olarak kullanırdı” şeklinde konuştu.
Aile hekimi: “Muayene ettiklerim de var, etmediklerim de”
5 ayrı olaydan tutuklu yargılanan 35 yıllık hekim olduğunu söyleyen sanık Metin Ş. mahkemede şunları söyledi: “Aile hekimliği yaparım. Muayene ettiklerim de var, etmediklerim de. Telefonla arayıp rahatsız olduklarını, kriz geçirdiklerini söylediler. Reçete kodu ile şifresini gönderdim renkli reçete sistemine geçildi, önceden 4 kutuya kadar o ilaçlara izin veriliyordu, daha sora bu sayı 2’ye düştü. Raporu olanlar alabiliyordu, bu kişilerin de raporu vardı. MEDULA sisteminden raporları görebiliyoruz. Ben bu reçeteleri kesinlikle ilaç olarak yazdım, uyuşturucu olarak asla yazmadım. Aile hekimlerinin de yetkisi vardı. 35 yıllık hekimim, herhangi bir menfaat temin etmedim. Son 15 gün şahıslara gelmeleri gerektiğini, muayene etmem gerektiğini söyledim ama durumları olmadığı için yardım amaçlı yaptım.”
Eczane kalfası tutuksuz sanık Yakup Ü. de sanıkların bazılarını tanıdığını, eczaneye geldiklerini, bu ilaç teminiyle eczane sahibi sanık Muhammed Fatih C.’nin ilgilendiğini belirterek, “Zayi göstererek kimseye ilaç vermiş değiliz, 20 yıldır çalışırım. Yüksek miktarda eczanede zayi çıkmasının nedenini bilmiyorum, biz mağdur olduk” dedi.
Eczacı: “Gayri resmi hiçbir iş yapmadım”
Eczane sahibi tutuklu sanık Muhammed Fatih C. de hastaların e-reçete koduyla geldiklerini, MEDULA sistemine girip ilaçları verdiklerini söyleyerek, “3 aydır tutukluyum, gayri resmi hiçbir iş yapmadım. Cırgalan, Ahi Evran, Yavuz Selim gibi 6 ayrı mahalle Cırgalan’daki sağlık ocağına gelir, oradan da bizim eczaneye geçerler. 20 sene bu mesleği çürüttüm, üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
3 tanığın dinlendiği davada mahkeme heyeti verdiği ara kararda İl Sağlık Müdürlüğü’nden heyet oluşturulmasını ve bilirkişi raporu alınmasını, tutuklu sanıklardan Haydar S. ile Hüseyin D.’nin tutuksuz yargılanmak üzere tahliyelerine, diğer tutuklu 10 sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı Temmuz ayına erteledi.