Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, 2017 yılında İslam ülkeleri arasında altın ve gayrimenkul borsası kurulacağını belirtti. Elvan, "Özellikle altın alanında hem de gayrimenkul borsası alanında önümüzdeki yıl önemli gelişmeler söz konusu olacak" dedi.
Erzurum’daki Doğu Anadolu Projesi Kalkınma Ajansı Hizmet Binası’nın açılışına Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile birlikte gelen Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Kardelen TV’deki Gündem Özel programına konuk oldu. İHA Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve Kardelen TV Ana Haber Spikeri Mehmet Emin Avanaş’ın sorularını cevaplandıran iki bakan, gündeme dair açıklamalarda bulundu.
"Önümüzdeki günlerde Borsa İstanbul çok net açıklamalar yapacak"
İslam ülkeleri arasındaki işbirliğinin güçleneceğini açıklayan Bakan Lütfi Elvan, "Sermaye piyasası kurulumuz çalışmalara başladı. Bu konuyla ilgili Malezya, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Bununla ilgili platform oluşturuldu. Önümüzdeki günlerde Borsa İstanbul çok net açıklamalar yapacak. Yine altın borsasına ilave olarak, gayrimenkul borsası oluşturulması üzerine de İslam ülkeleri arasında bir çalışma yürütülüyor. Yine sermaye piyasası kurumumuz Türkiye odalar ve borsalar birliği, bunun devamında borsa İstanbul birlikte çalışıyor. İslam ülkelerinden devletler de bu çalışmaya katkı sağlıyor. Özelikle gayrimenkul alanında Türkiye’nin büyük bir potansiyeli var. Biz bu potansiyeli değerlendirmek istiyoruz. Özellikle altın alanında hem de gayrimenkul borsası alanında önümüzdeki yıl önemli gelişmeler söz konusu olacak" diye konuştu.
"Meclisin gücünü artıran bir yapı öngörüyoruz"
Yeni anayasa çalışmaları hakkında görüşlerini belirten Elvan, "Türkiye gerçekten son 14 yılda hızlı bir büyüme performansı gerçekleştirdi. Ama bu büyüme performansını gerçekleştirirken inanın siyasiler olarak bizler çok zorlandık. Eski bir bürokrat olarak söylüyorum, zaman zaman bürokraside ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldık. Zaman zaman mecliste özelikle bu yasaların geçirilmesinde muhalefet partililerinin oyalamaya çalışmaları, meclis gündemini sürekli başka işlerle meşgul etmeye çalışmaları ve yasaların geçmesini engelleyici tavırlar almaları bizi gerçekten zorladı. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki; çok hızlı bir değişim ve dönüşüm oluyor. Belki 40-50 yıl öncesine gittiğinizde 30 yılda bir değişim yaşanırken bu artık bir ayda yaşanıyor Türkiye’de şimdi. Bu hızlı değişime ayak uydurmak için karar alma sürecinin de hızlı olması gerekiyor. Çok hızlı karar alan ve kararları bizatihi uygulayan ve yapılan uygulamalar karşısında hesap veren bir mekanizma sisteminin oluşturulması gerekiyor. Bizim de yapmış olduğumuz şey şu anayasa değişikliği ile; biz hızlı bir karar alma mekanizması geliştiriyoruz. Bunun dünyada başarılı örnekleri var. Evet, hesap verebilir bir yapı öngörüyoruz. Meclisin gücünü artıran bir yapı öngörüyoruz" şeklinde konuştu.
"Başkanlık sistemi Türkiye’yi ayağa kaldıracak"
Meclisin zayıflatıldığı görüşünün gerçeği yansıtmadığını ifade eden Bakan Elvan, "Kesinlikle ben meclisi zayıflatıyorlar görüşünü kabul etmiyorum çünkü şu anda Bakanlar Kurulu, hükümet kanun tasarısı teklif verebiliyor her alanda. Ama yeni anayasada değişikliğiyle hükümet bütçe dışında kanun tasarısı teklifi veremeyecek. Meclis kendi içerisinde kanun teklifi verebilecek. Meclisi daha güçlü konuma getiren bir yapı söz konusu. Dolayısıyla gerçekten bizim geçmişimize baktığımızda başkanlık sisteminin bu hızlı değişim sürecinde Türkiye’yi ayağa kaldıracak, daha güçlü hale getirerek 2023 hedeflerine ulaştıracak bir düzenleme olduğunu açıklıkla ifade etmek istiyorum. Bu noktada vatandaşlarımızın da güçlü bir destek vereceğine inanıyorum. İnşallah önümüzdeki aylarda bir referandum yaşayacağız. Bu referandumda da vatandaşlarımızın güçlü desteği ile bu yeni mekanizmaya geçmiş olacağız. Bu da -son birkaç yılda Türkiye’nin büyümesinde yavaşlama oldu- diyenlerin, bundan sonra Türkiye’nin nasıl hızlı büyüdüğünü göreceğiniz düşünüyorum" dedi.
"Ekonomiyle ilgili algı oluşturulmaya çalışılıyor"
"Ekonominin gidişatı kötü" diyenlere karşılık Elvan, "İş adamlarımızın açıklamasından önce, son aylarda Türkiye’de sanki ekonominin kötü gittiğine dair bir algı oluşturulmaya çalışıyor. Hem içeride hem de dışarıda. Türkiye kırılgan bir ülke diyorlar, diğer ülkelerle kıyaslandığında durum kötü deniliyor. Açık ve şeffaf bir şekilde Türkiye’nin resmini ortaya koyalım. Bugün baktığımızda ne cari açık itibarıyla, ne bütçe açığı itibarıyla ne dış borçlanma itibarıyla Türkiye’nin ciddi hiçbir sorunu yok. Bizim cari açığımız yüzde 10’lara kadar çıktı. O dönemlerde kriz söylentisi yapılmıyordu, bugün cari açığımız yüzde 3.8’e düştü kriz söylentilerinde bulunuyorlar. Bunlar tamamı ile algı operasyonuna yönelik bir girişimdir. 2017 yılının verimli geçeceğini düşünüyoruz, çok önemli tedbirler alındı, özellikle iş dünyasının yatırım yapmasının önünü açabilecek olan bazı tedbirler aldık. Eğer 2017 yılında, özellikle imalat sanayisine yönelik yatırım yapılırsa; örneğin yapılan inşaatta KDV’yi geri alabilecekler. Bir takım ekstra teşviklerin verilmesi söz konusu olabilecek" dedi.
Cazibe merkezlerine de değinen Bakan Lütfi Elvan, "Yine cazibe merkezi programımızı başlattık. Bu programımızı sayın başbakanımız açıkladı ki: bugüne kadar uygulanan teşvik mekanizmaları ile kıyaslandığında, son derece esnek ve proje fikrinden işletme aşamasına kadar geçen tüm süreye destek veren bir mekanizma ön gördük. Kamu yatırımlarında 2017 yılında ciddi bir artışa yöenlik bir ödenek tahsisi yapıldı ki 2016 ile kıyaslandığında ciddi oranda bir artış söz konusu. 100 milyar liranın üzerinde belediye yatırımları dahil bir kamu yatırımı söz konusu olacak. 65-66 milyar lira civarında merkezi yönetimin bir kamu yatırımı söz konusu olacak. Tüm bunlar dikkate alındığında, bir taraftan kamu yatırımlarını artırıyoruz. Diğer taraftan özel kesimin 2017 yılında yatırım yapmaları kaydıyla ciddi bir teşvik mekanizmasından yararlanacağını ortaya koyuyoruz ki bunun açıkçası göstergeleri iş dünyası tarafından da verildi. Cazibe merkezi programımız bile 2017 yılının çok parlak geçeceğinin önemli bir göstergesi. Hala resmi olarak cazibe merkezi programı için başvuru alınmamasına rağmen, gayriresmi olarak Kalkınma Bankamıza başvuran çok sayıda iş adamı var. Bunların bugün itibariyle toplam proje tutarı 15 milyar lirayı geçti" ifadelerini kaydetti.
"Teşviklerden en fazla yararlanılacak il Erzurum"
Teşviklerden en çok Erzurum’un yararlanacağı müjdesini veren Bakan Elvan, "95 bin ilave istihdam öngörülüyor ama önümüzde daha 1 aylık bir süreç olacak. Belki bu rakam çok daha yukarılara çıkacak ve istihdam açısından ciddi katkılar sağlanacak. Dolayısıyla bu teşviklerden de en fazla yararlanacak olan illerin başında da Eruzurum geliyor. Çünkü kavşak noktasında, cazibe merkezi konumunda olan bir ilimiz. Erzurum’daki bu canlılığı önümüzdeki yıllarda çok net göreceksiniz ki şuan itibarıyla yaklaşık 2 milyar liraya yakın bir başvuru var. Proje tutarı itibarıyla. 10 bin kişiye yakın yine istihdam öngören bir başvuru var" dedi.
Projelerin değerlendirme süreciyle ilgili bilgi veren Lütfi Elvan, "Projelerin değerlendirme süreci, bizatihi Kalkına Bankası firmayla oturacak, konuşacak. Firmanın geçmişte bu konuda deneyimi var mı, yok mu? O alanda, o sektörde, o bölgede atıl bir kapasite var mı? Bunlara bakılacak ve bir bütün halinde projeler değerlendirilecek. Açıkçası şu yapılacak; 1 ay bir süre verilecek öncelikle. Bu bir ayda tüm başvurular tamamlandıktan sonra tüm projeler masaya yatırılacak. 23 ilimizde hangi ilimize ne tür projeler için başvuru yapılmış? Bunları değerlendireceğiz. Gerekirse bir kümelenme oluşturmak için şunu da söyleyeceğiz: örneğin A iline yatırım yapmak isteyen yatırımcıya sen B iline git diyeceğiz, B iline gitmek isteyen yatırımcıya sen C iline git diyeceğiz.’’ Çünkü biz küme oluşturmak istiyoruz. Erzurum’da bir küme oluşturmak istiyoruz. Mardin’de bir başka küme oluşturmak istiyoruz. Urfa’da başka küme oluşturmak istiyoruz ve bunların birbirleriyle çatışmasını istemiyoruz. Çalışmamızı tamamladıktan sonra iş dünyasında deneyim sahibi olanlara öncelik vermek kaydıyla desteklerimizi vermeye başlayacağız" ifadelerini kullandı.
Bakan Akdağ: "Milletin ferasetinden çekinecek ne var?"
CHP’nin tutumunu sert bir şekilde eleştiren Sağlık Bakanı Recep Akdağ ise, "CHP ne yapıyor? Pet şişe fırlatıyor. Kavga çıkarıyor. Dün bir temsilcilerini izledim televizyonda diyor ki bize bırakmıyorlar ki konuşalım. 120 kişi söz alıyor konuşan 1 buçuk saat konuşuyor. Bunlar insanların bu işten anlamadığını zannediyorlar. Aslında maksatları, anayasa değişikliğinin, yeni sistemi, cumhurbaşkanlığı sistemini öngören referandumun milletin önüne gelmesini engellemeye çalışmak. Bu klasik bir CHP zihniyeti. Kardeşim milletten niye korkuyorsunuz? Milletin demokratik ferasetine gelin güvenin bakın bu millet 6 saat içerisinde hain bir darbeyi bir tokatla yere sermiş bir millet. Korkmayın. Milletin ferasetin bu kadar çekinecek ne var? Her gün kavga, şamata, gürültü, patırtı, hakaret şiddet uygulamak, böyle demokrasi mi olur? Diyorlar ki; sizin oy çoğunluğunuz var evet var, millet verdi bu oy çoğunluğunu bize. Şimdi de 'millete gidelim' diyoruz. Erzurum’dan CHP’lilere sesleniyorum. ‘Milletten korkmayın, en doğru kararı millet verir. Geçmişte nasıl verdiyse bugünde verir.’ Artık CHP’nin 1950’den önceki dönemi gibi Türkiye’de antidemokratik hiçbir uygulama olmaz. Onların iddia ettiği kuşkuların gerçekleşmesi için, milletin ferasetinden emin olmamak gerekir. Biz milletin ferasetinden eminiz. Millet doğru karar verir. Getirelim referandum sandığını önlerine koyalım. Ama milletten korkuyorlar neredeyse yarım asırdır milleti değiştirmeye çalışıyorlar. Oysa biz AK Parti olarak milletin nabzını tutuyoruz. Nasıl atıyor bu nabız? Kendi nabzımızı milletin nabzına uydurmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Erzurum’da Şubat ayında düzenlenecek Avrupa Gençlik Kış Oyunları (EYOWF) hakkında konuşan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Erzurum’un önemli bir organizasyonu ağırlayacağını ifade ederek, "Biliyorsunuz EYOWF başka bir ülkeye gitmişti aslında. Onlar yapamadı biz aldık. Türkiye bu gibi toplantıları düzenlemekte artık çok mahir, Erzurum da öyle. Problemi olan bir ülke, böyle bir faaliyeti kısa zaman içerisinde yerine getirebilir mi? İşte getirdik, yapıyoruz. Allah’a şükürler olsun. EYOWF bir kere daha Erzurum’da kış oyunlarının mükemmel şekilde gerçekleştirdiğini gösteren bir fırsat olacak. Bir tarafı festival bir tarafı tanıtım. Bin 500 insan buraya gelecek bu mutlaka esnafa yansıyacak, ekonomi canlanacak. Tüm bunlardan da önemlisi Erzurum’u bir merkez olarak yine gün yüzüne çıkarmış olacak. Tesisler özelleştirmeye verilmişti bunu bilerek yaptık. Özelleştirme imkanlarını kullandı, para kaynağı aktardı. şimdi belediyede. Belediyemiz bu işi gerçekten iyi yapıyor. Erzurum misafirlerini alacak, bağrına basacak. Güzel bir 10 gün geçireceğiz inşallah" şeklinde konuştu.
"Gelen her yatırımcıyı bağrımıza basıyoruz, büyük bir misafirperverlik gösteriyoruz"
Ekonomi açısından görüşlerini ekleyen Akdağ, "Bakanımız Elvan’ın genel olarak ekonomi ile söylediklerine ben bölge açısından şunu ilave etmek isterim: Biz bu güne kadar AK Parti iktidarları döneminde bile hiç bu kadar umut var olmamıştık. Çeşitli teşvik mekanizmaları uyguladık ama bu mekanizmaların en iyi dizayn edilmiş şekli şimdi bu cazibe merkezleri dediğimiz program. Sayın bakanımızın bu işte çok büyük emeği var Allah razı olsun. Ben bu program vesilesiyle hem bakanımıza hem de başbakanımıza, hükümetimize çok teşekkür ediyorum. Bu bölge böyle bir teşvik sistemi bekliyordu. Bugün bu elimizde. Biz de Erzurumlular olarak, bölge insanı olarak, Doğu Anadolu insanı olarak buna yapışacağız. Gelen her yatırımcıyı bağrımıza basıyoruz, büyük bir misafirperverlik gösteriyoruz. Tabi bunu vatandaşımızın diline tercüme edersek; aslında yaptığımız iş şu çok sayıda yatırıma bağlı iş imkanı çıkacak. Gençlerimiz iş bulacak, evlerine aş götürecek. Evlenecek yavrularımız var. Bakanımızın ifade ettiği gibi: şuan resmi başvurular olmamasına rağmen, 100 bine yakın bir istihdam görünüyor 23 ilde. Bunun 10 bini Erzurum’da görünüyor. İnşallah bu rakamları yakalayacağız. Üstüne çıkmak için de gayret sarf edeceğiz. Bu bölgeden göçün durması, ülke açısından da önemli. Sürekli olarak İstanbul’a, Kocaeli’ne, Bursa’ya, İzmir’e, Gaziantep’e, taşınmakla ülkedeki sosyal ve ekonomik dengeleri sürdüremiyoruz. Hükümetim bunu çok iyi gördü ben bir kere daha sayın bakanımıza teşekkür ediyorum" dedi.