ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Uzundere'de bulutlar görsel şölen oluşturdu
Uzundere'de bulutlar görsel şölen oluşturdu
Vali Çiftçi’ye GÖKSEM brifingi
Vali Çiftçi’ye GÖKSEM brifingi
Vali Çiftçi’den trafik uyarısı
Vali Çiftçi’den trafik uyarısı
3 taraftar hakkında soruşturma
3 taraftar hakkında soruşturma
Doğa ve Bilim Okulu projesi başladı
Doğa ve Bilim Okulu projesi başladı
HABERLER>SİYASET
1 Temmuz 2011 Cuma - 08:15

"Milli irade üzerinde vesayet olamaz"

Milletvekillerine seslenen Erdoğan, "Osmanlı Cihan Devleti, Şeyh Edebali'nin şu nasihati üzerine bina edilmişti; 'Ey oğul; yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Nefsini yenmek, en büyük zaferdir. Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın'. Medeniyetimizin temel taşları olan bu öğütler, AK Parti'nin, de ilham kaynağı olmuştur. “dedi.

 Milli irade üzerinde vesayet olamaz

ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, meclisi boykot ederek, meclisin meşruiyetini tartışmaya açarak ulaşılabilecek bir hedef olmadığını belirterek, "Hukuka karşı imtiyaz talep etmek ne tadar yanlışsa, dayatmalarla, oldu bitti yapmaya çalışmak da o kadar yanlıştır" dedi.
İLK GURUP TOPLANTISI
AK Parti'nin 24. dönem yasama dönemindeki ilk grup toplantısı AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan toplantının basına açık bölümünde konuşan Erdoğan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakan Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü yemin krizine ayırdı.
DÜNYA’YA SESLENİŞ
AK Parti'nin dün gerçekleştirilen ilk toplantısından dosta, düşmana da ve tüm dünyaya seslendiğini belirten Erdoğan, "Milli irade üzerinde vesayeti kabul etmiyoruz. Demokrasi ve hukuk dışı uygulamalara asla tevessül etmiyor, asla göz yummuyoruz. Ancak en az bunun kadar hukukun zorlanmasını, hiçe sayılmasını, demokrasinin istismar edilmesini de tasvip etmiyor, bunu da asla onaylamıyoruz. Dayatmalarla, tehditlerle netice alınamayacağını çok iyi biliyoruz. Meclisi boykot ederek, meclisin meşruiyetini tartışmaya açarak ulaşılabilecek bir hedef olmadığını çok iyi biliyoruz. Hukukun siyasallaştığından dert yanıp hukuka siyasi müdahalede bulunulmasını istemenin ne kadar büyük tutarsızlık olduğunu, ne kadar vahim bir hata olduğun çok iyi biliyoruz. Bilmeyenlere, bilmek istemeyenlere, kabul etmek istemeyenlere buradan bir kez daha duyuruyorum; ekranları başında bizi izleyenlere bunu bir kez daha duyurmak istiyorum. Türkiye bir hukuk devletidir. Üstelik bugün Türkiye üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünün egemen olmaya başladığı bir ülkedir. Hukuka karşı imtiyaz talep etmek ne tadar yanlışsa, dayatmalarla, oldu bitti yapmaya çalışmak da o kadar yanlıştır" diye konuştu.
YARGI MİLLET ADINA KARAR VERİYOR
"Yargının kararlarından dolayı doğrudan AK Parti'yi itham edenler, hükümeti itham edenler eski alışkanlıkları nüksedenlerdir" diyen Başbakan Erdoğan, geçmişte yargının doğrudan yasamadan veya yürütmeden talimatlar almış olabileceğini ancak AK Parti hükümetleri döneminde yargının, millet adına karar verdiğini, kimseden de emir ve talimat almayacağını vurguladı. Erdoğan, kendi iktidarları döneminde kapatılma davasına maruz kalmış bir parti olduklarını belirterek, parlamentonun yüzde 65'ne sahipken kapatılma davasına muhatap olduklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
"O durumda dahi mücadelemizi hukuk içinde verdik. Başka bir yola tevessül etmedik. Üstelik bugün milli iradeyi temsil ettiği söylenen ve terör örgüt kurmaktan yargılanan o yazarlar, AK Partiye kapatma davası açıldığında 'Yargı da milli iradedir' şeklinde yazılar kaleme aldılar. Benim arşivimde var. Yasamanın da yargının da milli iradeyi temsil ettiğini köşelerinde yazdılar. Dün milli iradeyi temsil eden yargı bugün temsil etmiyor mu? Dün güya millet adına karar veren yargı, bugün millet adına karar vermiyor mu? AK Parti iktidarını çoğunluğun azınlığa tahakkümü olarak sorgulamak isteyenler, acaba bugün azınlığın çoğunluğa tahakkümünü sorgulamayacak mı? Şu anda aradıkları bu. Azınlık çoğunluğa tahakküm etsin; böyle bir şey olabilir mi? O zaman bu milletin iradesini bir nereye koyacağız? Diyorlar ki; 'Başbakan bu işi çözsün'. Ben şimdi onlara sesleniyorum. Başbakan ne yapacak? Hakimleri, mahkemeleri arayıp talimat mı verecek? Başka iktidarlar döneminde bunlar yaşanmış olabilir, yaşandığını da biz çokiyi biliyoruz. Mağduriyeti yaşayanlar olarak biliriz. Ama bizim dönemimizde bunlar yaşanmaz ve yaşanmayacak. Yargı karalarından dolayı TBMM'ye gelmeyenler, gelip de yemin etmeyenler, yasama, yürütme, yargı güçlerini ayrımını hala kabullenemeyenlerdir."
BOYKOTÇULARA ELEŞTİRİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP ontolojik sorunlar içerisindedir. Dün sandığı, bugün Meclis'i boykot edenler bilsinler ki, milli iradenin önündeki engel AK Parti olmayacak, bizzat kendileri olacaktır. Milletin, bizlere de, muhalefet partilerine de, bağımsız milletvekillerine de boykot yetkisi değil, yasama yetkisi, yasa yapma yetkisi verdi" dedi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü yemin krizine ayırdı. Hiç kimsenin hukuku da, kanunları da hiçe sayma yok sayma çiğneme hakkı olmadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Türkiye muz cumhuriyeti değil, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. 'Nasıl olsa kanunları esnetiriz, hukuku çiğneriz' anlayışı ile sonuçları bilerek, ne olacağını bilerek, keyfice adaylar gösterenler bugün
yargının kararlarına herkes kadar saygı duymakla mükelleftir. Millet iradesi ile adalet duygusu karşı karşıya getirilemez. Milli iradenin yüceliği ile hukukun üstünlüğü ilkesi çarpıştırılamaz. Demokrasi bu ikisini bir arada tutarak yükselir. Türkiye'nin karşılaştığı her sorun hepimizin ortak sorunudur. Sorun, TBMM'nin yani Türkiye'nin sorunudur. Dolayısıyla çözüm de kaçınılmaz olarak ortak olacaktır. Muhalefet partileri sağduyu içinde hareket etmek makul öneriler getirmek durumundadır. Tepkiye,
protestoyla, boykotla hiçbir yere varılamaz" şeklinde konuştu.
"CHP'NİN TARİHİNE KARA BİR LEKE OLARAK GEÇTİ"
Sorunları bu hale getirenlerin, sorunu derinleştirmek yerine daha serinkanlı davranmaları gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:  "Hem meclise geleceksin, öbür taraftan oturacaksın, orada bulunacaksın ve 'ben yokum' diyeceksin. Ey sevgili milletim; TBMM'nin çatısı altında Genel Kurul'a girmek suretiyle geçici başkanın da yoklamayı yaparken ismini andığı kişi, Genel Kurul'da olduğu halde onun 'yok' demesini acaba hangi dürüstlük anlayışı içine sığdırıyorsunuz? Soruyorum, acaba dürüstlük kavramıyla yalan ne zamandan beri arkadaş oldular. En önde oturacaksın, ondan sonra kendini 'yok' yazdıracaksın. Hani dürüsttü bunlar? Nasıl dürüstlük bu? Bu, ana muhalefetin tarihine kara bir leke olarak geçmiştir. Geçici başkanları önce 'yok, yok, yok' dedi. Baktılar ki büyük bir tarihi hata yapıyoruz, hemen uyarı geldi. Ondan sonra dikkat ederseniz 'yok' demedi. Ama desen de demesen de bütün kameralarla tarih bu anları tespit etti. Hepiniz oradasınız, ama kendinizi yok kaydettiriyorsunuz. bunu yutmazlar beyler. Bunu tarih affetmez."
"CHP, ONTOLOJİK SORUNLAR İÇİNDEDİR"
"CHP ontolojik sorunlar içerisindedir" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Dün sandığı, bugün Meclis'i boykot edenler bilsinler ki, milli iradenin önündeki engel AK Parti olmayacak, bizzat kendileri olacaktır. Milletin, bizlere de, muhalefet partilerine de, bağımsız milletvekillerine de boykot yetkisi değil, yasama yetkisi, yasa yapma yetkisi verdi. Şimdi millete ne diyecekler? Siz bana 'meclise girme veya yasa yapma dediniz' onun için girmiyoruz, yasa yapmıyoruz mu diyecekler? Milletin karşısında her geçen gün onlar itibar kaybına uğramaya devam edecek."
"İSTER GELSİNLER, İSTER GELMESİNDEN MECLİS ÇALIŞACAK"
Anayasa, yasalar ve meclis iç tüzüğünün, yasama çalışmalarının hiç bir engelle karşılaşmadan yürütülmesi konusunda Genel Kurul'a yetki verdiğini belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Biz, normal şekilde çalışmalarımızı yürüteceğiz. Milletimizin beklentilerini, ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla önceki dönemlerde olduğu gibi Meclis'i çalıştırmaya devam edeceğiz. Muhalefetin, hem mevcut sorunları, hem de ülkenin genel sorunlarını aşma noktasında, sorumlu davranıp, yemin edip, Meclis çalışmalarına katılması en büyük arzumuzdur. Ama bu olmadı. Bu olmadığı takdirde, milli iradenin boykot yoluyla engellenmesine de müsaade de asla etmeyeceğiz.
TÜRK MİLLETİNE SESLENİŞ
Milletimize tekrar sesleniyorum. Bakınız, muhalefet ister gelsin istek gelmesin, parlamentonun çalışmasına mani bir hal yoktur. Ana muhalefetin Genel Başkanı 'biz olmadığımız sürece komisyonlar çalışmaz' diyor. Maalesef kılavuzu yanlış. Parlamento hukukunu bilen yanında bir tane adamı yok. Çünkü demokrasinin özellikle Türkiye'deki, bizim parlamentomuzun çalışmasına yönelik iktidar güçlü kılınmıştır. Neden? Azınlık çoğunluğa tahakküm etmesin diye. Yani Komisyona muhalefet gelmediğinde komisyon çalışmaz' diye bir şey yok. Nitekim bizim bir Komisyonu çalışmasında muhalefet terk etti gitti ve Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Ne yaptı Anayasa Mahkemesi? Geri gönderdi. Önümüzde bir örnek var. Bunu bildikleri halde hala aynı yollara başvuruyorlar."
"KOMİSYONLAR BAL GİBİ ÇALIŞIR"
Televizyonlarda Kılıçdaroğlu'nun 'eğer biz komisyonlarda olmazsak komisyon çalışmaz' dediğini belirten Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu, komisyon bal gibi çalışır. Yeter ki bizim arkadaşlarımızın katılımında bir eksiklik olmasın. Herkes katılsın bak komisyon nasıl çalışıyor göreceksin. Meclis Divanı... aynı şekilde, o da çalışır. Orada da yine iktidar sayısıyla her şey oluşturulmuştur. Burada da yine aynı şekilde bu Divan oluşur ve meclis çalışmalarına devam eder. Çünkü AK Parti'nin sayısı, bir iktidar partisi olarak, bugün toplantı yeter sayısı için de, karar sayısı için de muktedir durumdadır. Ama gönlümüz, demokrasi muhalefetle güç kazanır. Onun için sizin de orada olmanızı istiyoruz, gelirsiniz gelmezsiniz o sizin bileceğiniz iş" diye konuştu.
"YENİ CHP, ESKİ KAFA"
CHP'nin kendisine 'yeni' sıfatını yakıştırdığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:
"Bununla birlikte, ne yazık ki 'eski kafayla' yola devam ediyor. CHP, 1999 seçimlerinde, milletin kendisini baraj altında bırakmasından gerekli mesajı almadı. 2002 seçimlerinde çıkan sonuç, CHP'nin mesajı okumasına yine vesile olmadı. 2007'de CHP'nin tavrı, politikası, tutumu millet tarafından çok net bir şekilde yine eleştirildi, bu eleştiri sandığa da yansıdı. Ama CHP bu mesajı da ne yazık ki almadı. 12 Haziran 2011 seçimlerinin ardından da, aynı basiretsizliğin devam ettiğini çok daha ağır bir şekilde
görüyoruz. Milletin takdir ve tercihinin bir kez daha aşağılandığına, tahkir edildiğine üzülerek şahit oluyoruz. CHP'nin, 1950 seçimlerindeki zihniyetinin, bir nebze olsun değişmediğini, ilerleme kaydetmediğini anlıyoruz. Seçim sonuçlarını, bir kez daha 'bidon kafa, göbeğini kaşıyan adam, yüzde 60 aptal, beyinsiz' gibi sıfatlarla, bir takım sendromlarla izah edenler, tıpkı 60 yıl boyunca olduğu gibi, bugün de milletle gönül bağı kuramayan, aynı dili konuşamayanlardır. CHP'nin Meclis'e gelip yemin etmemesi, boykot kararı alması da işte aynen milli iradeye yönelik çarpık bakış açısının bir tezahürüdür.
YAŞANAN SÜREÇ KAFA KARIŞIKLIĞI
Biz yaşanan bu süreci, en hafif tabiriyle bir kafa karışıklığı olarak değerlendiriyoruz. CHP'nin, bir an önce bu kafa karışıklığından, fikir karmaşasından, şaşkınlıktan kurtulup, ana muhalefet görevini devralmasını bekliyoruz. Biraz önce de ifade ettiğim gibi, hiç kuşkusuz Meclis normal şekilde çalışacak, yasama görevini yerine getirecektir. Buna mani hiç bir hal yoktur. İlk adım da Salı günü yeminle atılmıştır. Bak Meclis çalışıyor demek ki. İşte bak çalışıyor. Hani çalıştırmazdınız... Bakın çalışıyor. Ancak, ileri demokraside, iktidar kadar yapıcı ve kaliteli muhalefetin de elzem olduğunu biliyor; CHP ve diğer muhalefetten de biz bunu arzuluyoruz."
 MİLLETVEKİLLERİNE 'MİLLETTEN KOPMAYIN, KİBİRLİ OLMAYIN' ÇAĞRISI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekillerine El Hamra Sarayı'nın duvarlarında, sultanların kibrini ve azametini engellemek maksadıyla, yazılmış olan 'Ve la galibe illallah' (Allah'tan başka zafer sahibi yoktur) yazısı ile Yunus Emre'nin 'Seni de sigaya çeken bir Molla Kasım gelir' sözlerini hatırlatarak, "AK Parti'nin milletvekillerinin en belirgin vasfı tevazu olmalıdır. 12 Haziran akşamı, seçim sandıklarının açılması, sizin için bir son değil, tam tersine bir başlangıçtır" dedi.
KİBİRE YER YOK
AK Parti'nin 24. dönem yasama dönemindeki ilk grup toplantısı AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirildi. Başbakan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada Türk milleti gibi, kendisinin de milletvekillerine güvendiğini ve inandığını belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Belki bazılarınız gitmiş, görmüştür. Tarihin en büyük medeniyetlerinden birinin, Endülüs Devleti'nin, Gırnata'da inşa ettiği muhteşem El Hamra Sarayı'nın duvarlarında, sultanların kibrini ve azametini engellemek maksadıyla, 'Ve la galibe illallah' levhaları vardır. Yani, 'Allah'tan başka zafer sahibi yoktur'. Osmanlı Cihan Devleti, Şeyh Edebali'nin şu nasihati üzerine bina edilmişti; 'Ey oğul; yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Nefsini yenmek, en büyük zaferdir. Osman!
Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın'. Yunus Emre de 'Seni de sigaya çeken bir Molla Kasım gelir' diyerek bu toprakları, bu toprakların insanlarını her zaman tevazuya çağırmıştı. Medeniyetimizin temel taşları olan bu öğütler, bu nasihatler, bu uyarılar, AK Parti'nin, bu hareketin de ilham kaynağı, referansı, mihenk noktası olmuştur.
ÖNCE TEVAZU
AK Parti'nin milletvekillerinin en belirgin vasfı tevazu olmalıdır. 12 Haziran akşamı, seçim
sandıklarının açılması, sizin için bir son değil, tam tersine bir başlangıçtır. Bazıları, bir sonraki seçime kadar milletle irtibatı koparacaktır. Bazıları, bir sonraki sandığa kadar milletle gönül bağını askıya alacak, milleti ve tercihlerini rafa kaldıracaktır. Ama AK Parti'nin milletvekilleri, 11 Haziran günü nasıl ve ne kadar milletin içindeyse, bugün ve bundan sonra da aynı derecede milletin içinde olmaya devam edecektir. Ben bunu görüyorum, buna inanıyorum."
VEKİLLERE 'MİLLETTEN KOPMAYIN' ÇAĞRISI
Milletvekillerinden, 4 yıl boyunca, milletle irtibatlarının artarak devam etmesini isteyen Erdoğan, milletle iç içe olacaklarını ve hiçbir zaman milletten uzak olmayacaklarını dile belirterek, "Vatandaşların davetini beklemeyeceksiniz, siz onlara gideceksiniz. Her fırsatta seçim bölgelerinize, illerinize gitmenizi, milletle kucaklaşmanızı, milletle gönül bağınızı daha da güçlendirmenizi sizlerden önemle istiyorum. Her ilimizdeki vatandaşımız, vekilini ismen de sureten de tanımalı, bilmeli, her arzu
ettiğinde de vekiline ulaşabilmelidir. Şehrinin, ilçelerinin, köylerinin sorunlarını bilmeyen, tanımayan vekil, AK Parti kadroları arasında olamaz, olmamalıdır" dedi.
UYUM UYARISI
Vekillere parti teşkilatı ile de her kademede uyum içinde çalışmaları uyarısında bulunan Erdoğan, "Şunu unutmayın; bizleri buraya taşıyan teşkilatımızdır. Öyleyse bu teşkilatımıza, naz olmaz, kibir olmaz. Teşkilatımız bize ne diyorsa, ne programlıyorsa bunu yerine getirmeliyiz" diye konuştu.
Erdoğan, AK Partili milletvekillerinin, görünümleriyle, üsluplarıyla, nezaketleriyle ve meselelere bakış açılarıyla diğer tüm partilerden farklı olduklarını her zeminde göstereceklerini ifade ederek, "Biz, girdiğimiz her seçimden dersler çıkardık, seçmenin mesajını anlamaya çalıştık. Empati yapmak, anlamaya çalışmak, oy vermeyenleri kucaklamaya çalışmak, AK Parti ile siyasi literatürümüzde anlam kazandı. Seçim geceleri bizim için zafer coşkusunun gözümüzü döndürdüğü anlar olmadı. Dikkat edilirse, biz sadece genel merkezimiz ya da il merkezlerimizde yapılan kutlamayla işleri geçiştirdik. Caddelere dökülmedik. Bu bir olgunluğun ifadesidir, bu bir anlayıştır. Seçim gecelerinde kibirle değil, tevazuyla hareket ettik. Dışlayan, horlayan değil kucaklayan olduk. Neysek o olduk. Seçim öncesinde de, seçim gecesinde de, seçimden sonra da aynı çizgide yol yürüdük. 8.5 yıllık iktidarımız boyunca, hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Reformlarımız, icraatlarımız, yatırımlarımız, projelerimiz, bizi seçenlere yönelik değil, 74 milyonun tamamına yönelik oldu. 'Bu ilde bize oy çıkmadı, burada bize az oy var, burada yatırımları yapmayalım' demedik" şeklinde konuştu.

 
Erzurum’dan AB açılımı
 
Erzurum“Akdağ Müjdesi’ bekliyor
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Eskilerden tepki, yenilerden destek
Siyasetin kalbi olan Ankara’da ‘boykot’ tartışmaları sürerken, CHP İl ...
MÜSİAD’dan İran açılımı
MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Güvenli, İran’ın Tebriz kentine gerçekleştirdikleri ...
‘Kazanan Erzurum’dur’
AK Parti Erzurum İl Başkanı Murat Kılıç, milletvekillerinin parlamentoda ...
 
Yılmaz’dan İlk İcraat
AK Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz, TBMM’nde yemin ederek göreve ...
‘Millet iradesi başımızın üstüne’
Halkın Sesi Partisi İl Başkanı Kümbet, “Parlamentoda görev yapacak olan ...
Konuklardan Aziziye buluşması
9. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları için dünyanın çeşitli ülkelerinden ...
 
Akdağ’dan Tekman seçmenine teşekkür
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'bugün Türkiye'nin, bütün mazlum milletlerin ...
‘Söz bitti, hizmet başladı’
Erzurum’un Hınıs, Tekman, Karaçoban ilçelerinde seçim teşekkürü ziyaretlerinde ...
‘Durmak yok, hizmete devam’
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, "Önümüzdeki 4 sene, ilk 8 seneden daha büyük ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Kuşkulusu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva