Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüküp de attığı her adımla bizi stratejik hedef haline getirmeye çalışanlara teslim olmadık olmayacağız" dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, AK Parti’nin 6. Olağan Kongresinde konuştu. Erdoğan, "Biz hiçbir zaman mücadeleden kaçan, davasının ülkesinin yıpranması pahasına kendi alanını korumaya çalışan bir parti olmadık, olmayacağız. Kurulduğumuz günden beri ülkemizde, bölgemizde ve dünyada gördüğümüz adaletsizlik zulüm riyakarlık karşısında sesimizi yükseltmekten geri durmadık, durmayacağız. Hak için vatan için millet için insanlık için kavga verilirken pencereden seyretmedik, seyretmeyeceğiz. Zalimler vurdukça sinenlerden, teröristlere boyun eğenlerden, acılardan çıkar sağlamaya çalışan menfaatperestlerden olmadık olmayacağız. Önde yiğitler aslan gibi vuruşurken arkada başka hesaplar içinde el ovuşturanlara benzemedik, benzemeyeceğiz. Ülke yanarken fırsatçılık peşinde koşanlara itibar etmedik, etmeyeceğiz. Dünyayı sömürerek kendilerine refah düzeni kuranlara boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Hayatlarını ve geleceklerini kurtarmak için yollara dökülen masum insanlar denizlerin, okyanusların, ırmakların karanlık sularında tel örgülerin yüksek duvarların önünde ağlarken gülenlerden onlara çelme takanlardan olmadık, olmayacağız. Filistinlilere zulüm edilirken, ilk kıblemiz Kudüs'teki kutsallarımız çiğnenirken kafasını başka tarafa çevirenlerin safına katılmadık, katılmayacağız. Sınırlarımızın dibinde oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Zahirde bize stratejik ortak gibi gözüküp de attığı her adımla bizi stratejik hedef haline getirmeye çalışanlara teslim olmadık olmayacağız" ifadelerini kullandı.
"KENDİ UMUTLARIMIZI, HAYALLERİMİZİ, HEDEFLERİMİZİ BAŞKALARININ İNSAFINA TERK ETMEDİK ETMEYECEĞİZ"
Kısa çöpün uzun çöpten hakkını bir gün mutlaka alacağına inandıklarını inanmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, "Zalim Nemrud'u öldüren küçücük sineğin hikmetinden şüphe duymadık, duymayacağız. Kimsenin hakkına göz dikmediğimiz gibi kendi hakkımızın gasp edilmesine de izin vermedik, vermeyeceğiz. Kendi umutlarımızı hayallerimizi hedeflerimizi başkalarının insafına terk etmedik, etmeyeceğiz. Kazandığımız her başarıyı bir sonraki başarıların başlangıç noktası olarak gördük, göreceğiz. Rabbimizin ihsanından lütfundan yardımından kereminden asla şüphe duymadık, duymayacağız. Tarihin dolgu malzemesi değil inşacısı olduğumuzu unutmadık, unutmayacağız. AK Parti olarak asla masa başı siyaset yapmadık, asla karanlık odakların dümen suyuna girmedik asla siyaset mühendisliklerine itibar etmedik. Rakip bulamadığımızda kendi kendimize yarıştık gücümüzü darbecilerden vesayet odaklarından değil sadece milletimizden aldık. Elimize tutuşturulan programlara göre değil milletimizin talep ve beklentilerini göre icraat yaptık. Merhum Aliya ‘Büyük milletlerin imtihanı da büyük olur’ derdi. Milletimizin büyüklüğünden şüphe etmediğimiz gibi sınamalarımızın büyüklüğünü de hiçbir zaman unutmadık. Bir ayağımız da İstanbul'a Ankara'ya 81 vilayetimize sıkı sıkıya basarken diğeriyle Bosna’dan Bakü’ye Semerkand'dan Hartum’a bölgemizin ve dünyanın dört bir yanına adımlıyoruz. Biz medeniyetimizin köklerini Medine'nin minberinde Mescidi Aksa'nın kubbesinde coğrafyamızın dört bir yanındaki medreselerimizin kürsülerinde Selimiye'nin Süleymaniye'nin Fatih’in Sultanahmet’in minarelerinde ararız. Biz geçmişimizi Dede Korkut’un hikayelerinde Yunus Emre'nin şiirlerinde Hacı Bayram Veli'nin öğütlerinde Buhurizade Itri’nin tekbirinde Karahisari'nin hattında buluruz" şeklinde konuştu.
"KURU, DÖVİZİ, FAİZİ KULLANARAK EKONOMİK DARBE YAPMAYA KALKTILAR"
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Vatanımıza sadece nüfus cüzdanımızda değil kalbimizle ruhumuzla her şeyimizle bağlıyız. Böyle olduğu içindir ki gerektiğinde onun uğruna canımızı dahi feda etmekten çekinmeyiz. Bunun için biz ülkemizi çok sevdik. Ülkemizi çok sevdiğimiz için de Türkiye'ye 1. sınıf demokrasi, 1. sınıf ekonomi ,1. sınıf hizmet yakışır dedik. AK Parti’yi kurduğumuz günden beri de bunun için çalıştık. Bunun için mücadele ettik. Kimlik siyaseti değil millet siyaseti yaptık. Kavga siyaseti değil, hizmet siyaseti yaptık. Hep inşa etmenin, üretmenin, büyütmenin peşinde olduk. Biz kimseyi aynı kalıba sokmaya çalışmadık. Tüm renklerimizi zenginlik görerek olduğu gibi kabul ettik. Soframızın paylaştıkça bereketlendiği inancıyla yardım için uzanan hiçbir eli boş çevirmedik, milletimizin birliği beraberliği güçlendikçe Türkiye'nin gücü arttı, imkanları genişledi. Tabii aynı zamanda husumetler de çoğaldı. Dışarıdan kurdukları tuzaklar yetmedi, içerideki ihanet odaklarına da harekete geçirdiler. Sokak darbesi yapmaya kalktılar. Yargı emniyet darbesi yapmaya kalktılar. Çukur eylemleriyle terör darbesi yapmaya kalktılar. Ülkemiz dışından taciz atışlarıyla sınır darbesi yapmaya kalktılar. Seçim sonuçlarını bahane ederek siyaset darbesi yapmaya kalktılar. Kuru dövizi faizi kullanarak ekonomik darbe yapmaya kalktılar."
2012’deki kongredeki konuşmasında "Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır. Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır. Aşk celladından ne çıkar. Madem ki yar vardır. Yoktan da vardan da ötede bir var vardır. Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır. O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır. Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır. Ne yapsalar boş, göklerden gelen bir karar vardır. Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır. Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır. Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır. Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır. Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır. Sevgili en sevgili ey sevgili" şiirini okuduğunu hatırlatan Erdoğan, "Bu şiiri okuduğumuz tarihten bugüne kadar geçen dönemde yaşadıklarımızı şöyle bir gözümün önüne getiriyorum. Kaderin üstündeki kaderin tezahürlerine her vesileyle şahit olduk. Son 5-6 yılda yaşadığımız her hadise ile gördük ki bir olduğumuzda iri olduğumuzda diri olduğumuzda kardeş olduğumuzda hep birlikte Türkiye olduğumuzda hiç kimsenin bize gücü yetmez. Bugün her türlü tehdidin karşısında dimdik ayakta kalan bir Türkiye'yi işte bu duruşumuza borçluyuz. Hep söylediğim gibi bana böyle bir milletin evladı olmayı nasip eden Rabbime binlerce kez hamd ediyorum" dedi.
Rahmetli Cengiz Aytmatov’un “Gün olur asra bedel” dediğini söyleyen Erdoğan, "Türkiye'nin AK Partili yıllarında da milletimiz asırlara bedel hizmetlere kavuşmuştur her fırsatta özellikle de illerimize her gittiğimizde bu hizmetleri kısaca özetleyerek ülkemizi nereden nereye getirdiğimizin muhasebesini yapıyoruz. 2002 Kasım’ından bugüne kadar ülkemize kazandırdığımız hizmetleri kalem kalem anlatmaya kalksak bu salondan günlerce çıkamayız" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, iktidara gelirken Türkiye’yi eğitim, sağlık, adalet ve emniyet üzerinde yükselteceklerini söylediklerini ifade etti. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasi hayatını anlatan 14 dakikalık film yeniden izletildi.