MÜGE TUTCALI/ANKARA (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, beyannamenin en önemli ve bir numaralı projesinin yeni anayasa projesi olduğunu belirterek, "12 Haziran seçimlerinin hemen ardından yeni anayasa çalışmalarını başlatıyoruz. Türkiye'yi vesayetten, müdahalelerden kurtaracak, ülkenin ufkunu açacak, ekonomiyi, dış politikalı, demokrasi ve özgürlükleri destekleyecek bir anayasası gündemimize aldık ve seçimlerin hemen ardından yoğun şekilde TBMM'de yapacağımız çalışmalarla hayata geçirmenin gayreti içinde olacağız. Yeni anayasa, demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak" dedi.
AK PARTİ HEDEFLERİ
Başbakan Erdoğan, seçim beyannamesinin 12 yıl boyunca ellerinden düşmeyecek kapsamlı ve hacimli bir içerik taşıdığını belirtti. Bu toplantıda beyannamede yer alan hedefleri ana başlıkları ve özet halinde anlatacağını belirten Erdoğan, bazı önemli projeleri de 10-15 gün arayla düzenleyecekleri basın toplantılarında, projelerin animasyon uygulamalarıyla birlikte açıklayacağını söyledi. Beklendiğinin aksine 'çılgın projesini' açıklamayan Erdoğan, bu projeyi daha sonra açıklayacağını da sinyalini verdi. Beyannamede yer alan ve daha sonra açıklayacağı bu projelerin tümünün ayağı yere değen projeler olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bizim yaptığımız her işin ayağı yere değer. Çünkü yola çıkarken 'ne aldatan olacağız ne aldanan olacağız' demiştik. Vaat ettiğimiz her şey yerine geldi, uygulandı" dedi.
BEŞ ANA BAŞLIK
Seçim beyannamesinin 5 ana başlığı olduğunu da belirten Erdoğan, bunları şöyle sıraladı:
"1- İleri demokrasi
2- Büyük Ekonomi
3- Güçlü Toplum
4- Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler
5- Lider ülke."
AK PARTİ’Nİ HEDEFİ
AK Parti'yi kurdukları andan itibaren Türkiye'nin kalkınmasının, ilerlemesinin, kronik sorunları çözmesinin ancak ve ancak özgürlüklerin genişletilmesi, demokrasinin en modern ve ileri standartlara ulaşması ile mümkün olacağını vurguladığını belirten Erdoğan, 8.5 yıl boyunca elde ettikleri ekonomik başarıların da demokratikleşmede, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesine sağladıkları başarılarla paralel ilerlediğini kaydetti.
Demokratikleşmenin uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreç olduğunun bilincinde olduklarını da ifade eden Erdoğan, "Demokratik standartların her an güncellendiği bir dünyada, demokratikleşme mücadelesi de kesintisiz devam edecektir. Türkiye AK Parti iktidarı ile başlayan hızlı demokratikleşme mücadelesinin 12 Haziran seçimleriyle birlikte çok daha kararlı, cesur şekilde artık ileri demokrasi mücadelesi olarak sürdürmeye devam edecektir" diye konuştu.
"BİR NUMARALI PROJE YENİ ANAYASA"
Başbakan Erdoğan, beyannamenin en önemli ve bir numaralı projesinin yeni anayasa projesi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Türkiye'nin yeni bir anayasaya, demokratik, özgürlükçü, katılımcı, günün gereklerine uygun, ihtiyaçları karşılayan, halkının dilini yakalan bir anayasaya ihtiyaç duyduğu artık herkesin ortak dilidir. AK Parti olarak 12 Haziran seçimlerinin hemen ardından yeni anayasa çalışmalarını başlatıyoruz. Türkiye'yi vesayetten, müdahalelerden kurtaracak, ülkenin ufkunu açacak, ekonomiyi, dış politikalı, demokrasi ve özgürlükleri destekleyecek bir anayasası gündemimize aldık ve seçimlerin hemen ardından yoğun şekilde milletin, stk'ların yaptığı tüm çalışmaları, bütün bunlarla birlikte oluşturduğumuz havuzu süreç içinde TBMM'de yapacağımız çalışmalarla hayata geçirmenin gayreti içinde olacağız. Yeni anayasa, demokratik ve katılımcı bir anlayışla hazırlanacak. Yeni anayasa önümüzdeki seçimde oluşacak yeni TBMM'de hazırlanacak Yani anayasa yeterince kısa, öz, açık, insan odaklı ve özgürlükçü olacak. Demokrasinin güçlenmesi, siyaset kurumu ve sivil toplumun güçlenmesi ile mümkündür. Tek başına iktidar dönemleri Türkiye için her zaman ekonomini büyüdüğü, ülkenin kalkındığı dönemler olmuştur. Koalisyon dönemleri ise ekonomik ve siyasi krizlerin yaşandığı, kazanımların heba edildiği dönemler olmuştur. Bu gerçekten hareketle Siyasi Partiler Yasasını yeniden ele alacak, Siyasetin Finansmanı ve Siyasi Etik Yasalarını, yeni anayasa çerçevesinde şekillendireceğiz.
"KÜRT SORUNU TARİHE HAVALE EDİLECEK"
Yeni süreçte Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ni kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Erdoğan, "Kürt meselesini kardeşliğimizi pekiştirecek şekilde tamamen özgürlükler ve demokrasi zemininde çözüme kavuşturacağız. Bunu, hiçbir çekinceye fırsat vermeden sürdüreceğiz. Çünkü bizim bu noktada da herhangi bir çekincemiz yok. Böylece Türkiye'nin ilerlemesi, kalkınması noktasında bir pranga olan bu sorun geri dönmemek üzere inşallah tarihe havale edilecek" dedi.
ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK
Başbakan Erdoğan, özgürlük ve güvenlik arasındaki dengenin büyük bir hassasiyetle muhafaza edileceğini de belirterek, "Özgürlüğün teminatı güvenliktir. Güvenlik daha fazla özgürlükle güeşletilmesi, demokrasinin en moderçlü hale gelirse anlamlı olur. Özgürlüklerden taviz vermeden, demokrasi ve hukuk çerçevesinin dışına çıkılmadan, terirdoğan, 8.5 yıl boyunca örle ve suçla mücadele karalılıkla devam edecek" dedi. Erdoğan, özgürlük ve güvenlik dengesinin ilk defa bir siyasi parti beyannamesinde yer aldığını da vurguladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni dönemde yargılamaların daha hızlı şekilde sonuçlandırılacağını ve bununla ilgili alt yapı çalışmalarının da tamamlanacağını belirterek, "Birilerinin arka bahçesi olan değil, milletin vicdanını temsil eden bir adalet ve yargı sistemini inşa etmiş olacağız" dedi.
Başbakan Erdoğan, 12 Haziran 2011 seçimlerine ilişkin AK Parti'nin 'Türkiye Hazır Hedef 2023' başlıklı seçim beyannamesini açıkladı.
"YARGILAMALAR DAHA KISA OLACAK"
Yeni dönemin önemli alanlarından birinin de adalet sistemi olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: "Güven veren bir adalet sisteminin tesis edilmesi; üstünlerin hukukundan, hukukun üstünlüğüne geçilmesi, AK Parti'nin 8.5 yıl boyunca verdiği en kararlı mücadele alanlarından biri olmuştur. Yeni dönemde yargılamalar şüphesiz ki daha hızlı şekilde sonuçlandırılacak, bununla ilgili alt yapı çalışmaları da tamamlanacaktır. İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçilecek, uzlaşmazlıklar için alternatif çözümler üretilecektir. Hakim, savcı ve yardımcı personel sayısını artıracağız. Adli Tıp Kurumunun kapasitesini artırıyor, avukatlık hizmetlerini daha da etkinleştiriyoruz. Bütün bu reformların neticesinde millet adına karar veren, vicdanıyla karar veren, birilerinin arka bahçesi olan değil, milletin vicdanını temsil eden bir adalet ve yargı sistemini inşa etmiş olacağız".
"BEN SAVCIYIM DEMEDİM"
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisinin savcı olduğundan bahsettiğini belirterek, "Hiçbir yerde bu ifadeyi kullanmış değilim, doğru değil. Benim kullandığım ifade şudur; "Ben milletin avukatıyım". Hiçbir zaman o ifadeyi kullanmadım. Tam tersine ana muhalefetin başındakiler bu ifadeleri kullandı. AK Parti iktidarları döneminde çeteler ve mafya en büyük darbeyi almış, ülkenin kaynaklarını ve enerjisini emen çete ve mafya örgütlenmeleri adalete sevk edilmiştir. Çetesiz, mafyasız, cuntasız bir Türkiye mücadelemizi cesaretle, kararlılıkla sürdüreceğiz. Devlet-millet kaynaşmasını sağlayacak, Kamu Yönetimi Reformu Yasa Tasarısı çıkarılan engeller nedeniyle gerçekleştirilememişti. Yeni anayasa ile birlikte kamu yönetimi de kapsamlı bir reforma tabi tutulacak" dedi.
İSTİHDAM VE İŞSİZLİK
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamesinde istihdam ve işsizliğe özel ağırlık verdiklerini belirterek, "AK Parti'nin 2023 vizyonu daha nitelikli işgücü, daha güvenceli iş, daha kaliteli bir iş hayatıdır. İşsizlik oranın 2023 yılı itibariyle inşallah yüzde 5'e indirmeyi, istihdamı oranını da yüzde 50'ye yükseltmeyi hedefliyoruz" dedi.
BÜYÜK EKONOMİ
Seçim beyannamesinin ikinci ana başlığının da 'Büyük Ekonomi ' olduğunu belirten Erdoğan, 8.5 yıl boyunca ekonomide büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini söyledi. Yapısal reformları uyguladıklarını, para politikası ve mali disiplinden taviz vermediklerini vurgulayan Erdoğan, popülizme de hiçbir zaman tevessül etmediklerini söyledi. Milletin kaynaklarına heba etmediklerini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Tüyü bitmemiş yetimin hakkını ne yedik ne de kimseye yedirdik. Bugün seçime 2 aydan daha az zaman kalmışken, Türkiye'de ekonomik göstergelerin, faizlerin, enflasyon beklentisinin, diğer beklentilerin dengeli şekilde seyretmesi Türkiye'nin alışık olmadığı bir durumdur. Türkiye AK Parti iktidarları döneminde her seçimde bu güven ortamını yaşamıştır ve yaşamaya davam etmektedir. Ekonomide disiplini tavizsiz şekilde sürdüreceğiz. Daha düşük enflasyon ve faiz önceliklerimiz. GSYİH 2015 yılında 1 trilyon 76 milyar dolara, 2019 yılında 1 trilyon 486 milyar dolara, 2023 'de de 2 trilyon 64 milyar dolara ulaşması hedeflenmiştir. Kişi başına milli gelir, 2015 yılında 14 bin dolar, 2019 yılında 18 bin 685, 2023 yılında da 25 bin 76 dolar seviyesine çıkartılması öngörülmektedir. İhraca 2015 yılında 201 milyar dolar, 2019'da 317 milyar dolara, 2023'te de 500 milyar dolara yükselmesi planlanmıştır. Vergi politikası, ekonomik büyümeyi, yatırımı ve istihdamı destekleyecek ve ekonomide kayıt dışılığın azaltılmasını sağlayacak şekilde gözden geçirilecektir. Kayıt dışı azaltıldıkça vergi oranları da azalacaktır".
İŞSİZLİK PROJELERİ
Beyannamede istihdam ve işsizliğe özel ağırlık verdiklerini belirten Erdoğan, AK Parti olarak çalışabilir durumdaki bütün vatandaşların tümüne iş sağlamanın öncelikleri olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Uyguladığımız başarılı politikalarımız sonucunda kriz boyunca istihdamımız azalmadığı gibi 2010 yılında 1 milyon 317 bin vatandaşımıza istihdam sağladık. İstihdamı artırmada önemli bir araç olan aktif ve pasif işgücü politikalarını da başarıyla uygulamaya başladık. Ülkemizde işsizlik sorunun aynı zamanda bir mesleksizlik sorunu da olduğu gerçeğinden hareketle, işsizlerimize beceri kazandırmak amacıyla 'Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Projesi' yani kısaca UMEP dediğimiz bu adımı attık. 5 yıl devam edecek bu proje ile her yıl 200 bin kişi olmak üzere, 1 milyon işsizimizi eğitimden geçirecek ve işe yerleştireceğiz. Bu proje sadece bir eğitim projesi değil, aynı zamanda işletmelerin verimliği ve rekabet gücünü artırma projesidir. Ülkemizin 81 ilindeki 121 teknik ve endüstri lisesini aynı zamanda Uzmanlaştırılmış Meslek Edindirme Merkezleri haline getirdi. Bu merkezleri modern teknoloji ile donattık. AK Parti'nin 2023 vizyonu daha nitelikli işgücü, daha güvenceli iş, daha kaliteli bir iş hayatıdır. İşsizlik oranın 2023 yılı itibariyle inşallah yüzde 5'e indirmeyi, istihdamı oranını da yüzde 50'ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Tarım dışı istihdamın büyüme esnekliğinin 2010-2023 döneminde 10 puan artışla, 0.52 seviyesinden 0.62'ye yükseltmeyi hedefliyoruz. Tarım dışı sektörde yüzde 30 olan kayıt dışı istihdamı 2/23'te yüzde 15'e indirmeyi hedefliyoruz.
HAYAT BOYU ÖĞRENME
Hayat boyu öğrenmeye katılım oranını yüzde 2'den 2023 yılında yüzde 8'e çıkarmayı hedefliyoruz." Bu vizyonu gerçekleştirebilmek için önemli bazı projeleri de hayata geçeceklerini belirterek, "Yeni adım özellikle aktif işgücü piyasası politikaları kapsamında işsiz vatandaşlarımızın nitelik ve becerilerini artırmak amacıyla İşgücü Yetiştirme Kurslarından her yıl 400 bin işsizimizi yararlandıracağız. İşgücü Yetiştirme Kursunu bitirenlerin daha fazla istihdam edilmelerini sağlamak için işe yerleştirme oranını 2009 yılındaki yüzde 23 seviyesinden 2015'e kadar yüzde 40'a çıkaracağız" dedi.
MESLEKİ DANIŞMAN PROJESİ
Önemli bir projenin de 'Meslek Danışmanı Programı Projesi' olduğunu belirten Erdoğan, "Bu program kapsamında İŞKUR'a kayıtlı her işsiz için bir iş ve meslek danışmanı belirleyeceğiz. Bu danışmanlar, işsizlere birebir hizmet verecekler. Tıpkı aile doktorluğu gibi. Mesleksiz tüm iş arayanlara, mesleğe yönlendirme hizmeti sunacaklar. Danıd'fdlığın azaltılmasını sağlayacak şekildşmanlar yeni bir meslek alanı seçiminde ve işe girmek için gerçekçi bir plan oluşturmada vatandaşa yol gösterecekler. Böylece
meslek edinme, iş arama ve bulmada birebir, kişiye özgü ve yakından takip edilen bir süreci hayata geçireceğiz" dedi.
VAAT YOK GERÇEK VAR
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim beyannamelerinde ulaşılamaz hedeflere, ulaşılamaz hayallere, masalımsı vaatlere asla rastlanamayacağını belirterek, "AK parti'nin seçim beyannamesi, hayal tacirliği yapmak, umut simsarlığı yapmak için değil, Türkiye'yi son derece güçlü, makul, mantıklı bir yol haritası çıkarmak için hazırlanmıştır" dedi. Beyannamenin hazırlanmasında geniş bir çalışma ekibinin görev aldığını belirten Erdoğan, "12 Haziran seçimine son derece kapsamlı, ayrıntılı ve ciddi bir çalışmanın ürünü olan bir seçim beyannamesi ile giriyoruz. 'Türkiye Hazır, Hedef 2023'" dedi ve beyannameyi gösterdi. "Bu beyanname, dostlar alışverişte görsün niyetiyle ya da vitrin düzenlemek, laf kalabalığı yapmak, orta sahada top çevirmek gayesiyle hazırlanmış bir beyanname değildir" diyen Erdoğan, "AK Partinin seçim beyannamesi, önceki tüm beyannamelerimiz gibi son derece detaylı bir şekilde hazırlanmış, geçmiş tecrübelere dayalı olarak net hedefler konulmuştur. Bu hedeflere ne şekilde varacağımızın ispatını 'Alımızın Akıyla 8.5 Yıllık' bu çalışmadır. Her zaman söyledim 'Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerimiz ile konuşuyoruz. Onun için çıraklık burada, kalfalık burada. Ustalık da inşallah buradadır" diye konuştu.
"BEYANNAMEMİZDE KAF DAĞINI GÖREMEYECEKSİNİZ"
Başbakan Erdoğan, beyannamenin hazırlanmasında popülizmden hassasiyetle sakındıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: "AK Parti'nin seçim beyannamesi içinde kaf dağını asla göremeyeceksiniz. Bu beyannamede ulaşılamaz hedeflere, ulaşılamaz hayallere, masalımsı vaatlere asla rastlayamayacaksınız. AK parti'nin seçim beyannamesi, hayal tacirliği yapmak, umut simsarlığı yapmak için değil, Türkiye'yi son derece güçlü, makul, mantıklı bir yol haritası çıkarmak için hazırlanmıştır. 8.5 yıl olduğu gibi bugün de bu beyanname ile milletimizle samimi bir iletişim içerisine olacağız. Samimi bir iletişim dili kuruyoruz. Milletimize, Türkiye'nin gerçek fotoğrafının sunuyor, verdiği sözleri yerine getirmiş olmanın mutluğu ile yapabileceklerimizi vaad ediyoruz. AK Parti kurulduğu günden beri siyasette dürüstlüğün, şeffaflığın, samimiyetin dilini önemsemiştir. Milletle karşılıklı güven duygusunu siyasetinin merkezine yerleştirmiştir."
Türkiye'nin yakın tarihinde, siyaseti popülizmden ibaret gören, siyasetin dilini adeta yalanla özdeşleştiren, gerçekleşmesi mümkün olmayan vaatlerle özdeşleştiren siyasi anlayışını çok gördüğünü ve yaşadığını anlatan Erdoğan, "Ne diyorlardı geçmişteki siyasiler; 'O ne veriyorsa ben 5 fazlasını veririm' diyorlardı. Çok değişik bu tür vaatlerde bulunuyorlardı. Bu tür orta çıkan siyasi anlayış ne yazık ki ülkemize de milletimize de çok ağır bedeller ödetti" diye konuştu.
"POPÜLİZMİN FATURASI AĞIR ÖDENMİŞTİR"
Seçim öncesinde, sırf oy alabilmek, iktidara gelebilmek için kontrolsüz şekilde, sınırsız ve ölçüsüz şekilde vaatlerle bulunan siyasetçilerin, iktidar olduklarında bu vaatleri unuttuğuna dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Millete hayal kırıklığı yaşattılar. Aynı iktidarlar seçimlerin yaklaşmasıyla yine oy kaygısıyla muslukları sonuna kadar açtılar. Devletin hazinesini adeta boşalttılar. Hazineyi yağmaladılar. Merkez Bankası banknot matbaasını 24 saat çalıştırarak para bastılar. Faiz bir gece yüzde 7 bin 500'e fırladı. Acaba bunun rantını kimler yedi. Özellikle medya dünyasında olan kardeşlerim, siyaseti yakından takip edenleriniz bunu kimlerin yediklerini çok iyi bilirler. Türkiye'nin AK Parti iktidarı öncesinde tekrar tekrar yaşadığı ekonomik krizler beceriksizliğin yanında popülist yaklaşımların da neticesidir. Türkiye, popülist siyaset, hesapsız, kitapsız vaatlerle, gündelik politikalar ile gelecek vizyonundan uzak uygulamalar nedeniyle ağır faturalar ödemiştir. Seçim öncesinde kısa süre rahatlama yaşanırken, seçim sonrası kemerler sıkılmış, ancak ekonominin iki yakası bir araya gelmemiştir. Çok daraldıklarında hemen birin yanına bir sıfır koymuşlar, daralmış bir sıfır daha koymuşlar. 6 tane sıfırı yerleştirmişler. Modern hırsızlıkla halkımız aldatılıyordu. Artık bu oyunları AK Parti iktidarıyla biz bozduk. Sıfırın 6'sını da çöpe attık ve şahsiyetli bir Türk Lirası'nı Türkiye'ye kazandırdık. Kaşıkla verilen enflasyon vergi, bütçe açığı yoluyla vatandaştan kepçe hatta kürekle geri alınmıştır. 8.5 yıllık iktidarımızda özellikle en çok bu tahribatı gidermek için çaba gösterdik."
NASRETTİN HOCA'LI GÖNDERME
Yapamayacakları hiçbir şeyi vaad etmediklerini, bugün de etmeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: "Biz ülke ekonomisine taşıyamayacağı yükler yüklemedik, yüklemiyoruz. Biz hiçbir zaman hayal ticareti, umut simsarlığı yapmadık. Popülizme tenezzül etmedik. 12 Haziran seçimlerinde de asla tevessül etmiyoruz. Türkiye siyasetini, siyasetin güvenirlilik katsayısını içten içe kemiren popülizm anlayışı asla milletimizden itibar almayacaktır. İlkeli siyaseti, dürüst siyaseti terk edenlere eminim ki milletim bu seçimlerde de teveccüh ve tenezzül etmeyecektir. İktidara gelmek için her yolu mubah görenlere, yalanı, istismarı meşru görenlere milletten değil, çetelerden, mafyadan, karanlık güç odaklarından, güç devşirmeye çalışanlara milletim bu seçimlerde de eminim ki yüz vermeyecektir."
MUHALEFETE SİLİVRİ ELEŞTİRİSİ
Başbakan Erdoğan, Ergenekon tutuklularını milletvekili adayı gösteren CHP ve MHP'yi sert bir dille eleştirdi. "Dışarıda adam bulamayanlar şu anda Silivri'nin içinden aday göstermeye gayret gösteriyorlar" diyen Erdoğan, "Bu tabi bir şeyi gösteriyor; 'siyaset eyvah ne hale geldi.' Şimdi enteresandır, aday tanıtımında maskeli aday tanıtımı yapıyorlar. Bu de enteresan. Bu bir maskeli balo. Bu hale düşülmüştür. Ve bu ana muhalefet partisini ne hale düştüğünün açık göstergesidir. Ama biz bunlara alıştık. İnanıyorum ki milletim 12 Haziran da bunların maskelerini indirecektir" diye konuştu.
"SEÇİM SÜRECİNDE NEZAKETİ ELDEN BIRAKMAYACAĞIZ"
Başbakan Erdoğan, seçim sürecinde parti olarak nezaketi elden bırakmayacaklarını söyledi. Nezaket, zarafet, karşılıklı saygı üzerinden propaganda sürecini yürüteceklerini vurgulayan Erdoğan, "İthamlar, karalamalar, iftiralar değil, planlar, projeler, hedefler üzerine bir kampanya yürüteceğiz. İşte bugün açıklayacağımız beyanname de Türkiye'nin gelecek vizyonu çizen bir beyannamedir" dedi.
HEDEF 2023
Seçim beyannamesinin 'Türkiye Hazır, Hedef 2023' başlığı taşıdığını anlatan Erdoğan, şunları kaydetti: "Bu beyanname Türkiye'nin 12 yılını şimdiden planlayan bir beyannamedir. Bu kardeşiniz 2023'ü telaffuz ettiği ana kadar kimse bunu konuşmuyordu. Şimdi herkes 2023'ü konuşmaya başladı. Bunun patenti bize aittir. Seçim beyannamemiz, Cumhuriyetimizin 100.kuruluş yıldönümüne Türkiye'yi hazırlayan bir yol haritasıdır. Bundan önce Türkiye önündeki 12 saati bile göremiyordu. Ekonomide, iç politikada, birkaç saat sonrasında Türkiye'de neler olacağı kestirilemiyordu. 12 günlük politikalar, 12 saatlik politikalar bile üretilemiyordu. Göstergelerin nerelere fırlayacağı, düşeceği kestirilemiyordu. O günlerden bu günlere ulaştık. Önündeki 12 saati göremeyen Türkiye, bugün artık önündeki 12 yılı planlıyor. Seçim beyannamesi 12 yıl boyunca elimizden düşmeyecek kapsamlı ve hacimli bir içerik taşıyor."
USTALIK DÖNEMİ
Ustalık dönemlerine ilişkin önemli projeleri seçim sürecinde, basın toplantılarıyla animasyonlu uygulamalarla halka açıklanacağını bildiren Erdoğan, "Bu projeler de ayağı yere değen projeler. Bizim yaptığımız her işin ayağı yere değer. Çünkü yola çıkarken 'ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız' dedik. Vaad ettiğimiz her şey yerine geldi, uygulandı. Yani bizimkiler uygulan projeler oldu" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2023'te kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan ve üreten bir Türkiye hedeflediklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 12 Haziran 2011 seçimlerine ilişkin AK Parti'nin 'Türkiye Hazır Hedef 2023' başlıklı seçim beyannamesini açıkladı. Ekonomide, sosyal politikalarda, hukuk ve demokrasi alanında, bilim ve teknolojide kazanılan başarı ve özgüvenle cumhuriyetin 100. yılında en büyük 10 ekonomi arasında girmek daha büyük bir karalılıkla çalışacaklarını kaydetti. Güçlü bir Türkiye'nin teknolojiye egemen bir Türkiye olacağını vurgulayan Erdoğan, "2023'te Ar-Ge harcamalarını milli gelirin yüzde 3'üne çıkararak
bu alanda lider ülkeler arasına girmeyi hedefliyoruz. Tüm Ar-Ge harcamalarının üçte ikisinin özel sektör tarafından yapılması hedefleniyor" dedi.
ÖZEL SEKTÖRE DESTEK
Bugüne kadar iktidar olarak özel sektöre yönelik birçok adımlar attıklarını ifade eden Erdoğan, "Sağlanan güven ve istikrar işadamlarımız için en büyük destek ve moral unsuru oldu. Bu sayede işadamlarımız dünyanın dört bir yanında yeni pazar imkanı elde ettiler" dedi.
Bu yıl, 2011-2014 yıllarını kapsayan 72 maddelik Sanayi Stratejisi Belgesinin uygulanmaya başlandığını hatırlatan Erdoğan, "Belgede yer alanları hayata geçirdikçe sanayinin rekabet gücünü ve verimliliğini yükseltecek, yüksek teknolojili ürünlerin payını artıracak ve dünya ihracatından daha fazla pay ayacağız. 2023'e kadar orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya'nın üretim üssü olacağız" diye konuştu.
SAVUNMA SANAYİİ PROJELERİ
İktidarları döneminde savunma Sanayi ürünlerinin üretiminde büyük aşama kaydedildiğine işaret eden Erdoğan, "Daha önce ithal edilen savunma sanayi ürünleri artık büyük çapta ülkemizde üretiyor. Bir toplu iğne bile üretemeyen bir sektördü. Ama artık bunlar geride kaldı. Piyade tüfeğini üretemiyorduk, biliyor musunuz? Şimdi üretilmeye başlandı, testlere başlandı. Milli tankımız Altay'ın konsept tasarımı tamamlandı. İlk defa mili tankımızın üretilmesi için alt yapı hazır. Anka isimli 10 bin metre irtifada
uçabilen insansız hava aracı deneme uçuşlarına başlamıştır. Ben hayali anlatmıyorum, şu anda olanları anlatıyorum ve olacak olanların müjdesini veriyorum. Böylece ABD ve İsrail'den sonra stratejik yeteneklere sahip ihsansız hava aracı üreten 3. ülke Türkiye olacak. İlk savaş helikopterimiz olan ATAK'ın tüm yazılım ve tasarımları tamamlandı, prototip üretim safhasına geçilmiştir; 2013'te seri üretim başlıyor" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin F-16 modernizasyon merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, "Askerimizin kullandığı silah, araç-gereç, mühimmat bakımından yerli üretim ve teknolojimizi yaklaşık yüzde 50'ye çıkaran iktidarımız, 2023'te kendi milli tüfeğini, topunu, tankını, uçağını, insansız hava araçlarını, uydularını tasarlayan ve üreten bir Türkiye olacaktır, bunu hedefliyoruz" dedi.
ULAŞTIRMA SEKTÖRÜNDE BÜYÜK HEDEFLER
Ulaştırma alanında da öncelikleri arasında yer aldığını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"En az 16 noktada büyük ölçekli lojistik merkezler kurulacak. Bölünmüş yollarımızın toplamı 2015'te 26 bin kilometreye, 2019'da 31 bin kilometreye, 2023'te ise inşallah 36 bin 500 kilometreye çıkarılacaktır. 2015'e kadar 750 kilometre, 2019'a kadar 3 bin 400 kilometre, 2023'e kadar ise 5 275 kilometre yeni otoyol yapılarak, toplam otoyol uzunluğu 7 bin 500 kilometreye çıkarılacaktır. 2019'a kadar İstanbul karayolu tüp geçişi, boğaza üçüncü köprü, İstanbul-İzmir otoyolu ve körfez geçişi, İstanbul-Çanakkale-Tekirdağ otoyolları, 2023'e kadar ise, Çanakkale Boğaz geçişi tamamlanacaktır. Yüksek hızlı demiryolu hatları, 2015'e kadar 3 bin 500 kilometreye, 2019'a kadar 6 bin 500 kilometreye 2023'te ise 10 bin
kilometreye çıkartılması planlanmıştır. 2023'e kadar tamamen yerli tasarım ve üretime dayalı kendi uçağımızı yapmış ocağız. Bu tabi sivil olacak. Biz laf üretmiyoruz. Biz ülkemizin dört bir yanını demir ağlarla örüyoruz. Bu ana muhalefet bırakın demir ağlarla örmeyi, bunlar patika yol bile yapamadılar. Hallerini gördük. Biz ise, işte görüyorsunuz eser ortada. Evelallah demir ağlarla örmeye devam ediyoruz. Ülkemizin neresinde olursa olsun uçak ile seyahat etmek istediğinde 1 saatten kısa bir sürede 1 havaalanına ulaşma imkanını bulacaksınız. Planlamalarımızı buna göre yapıyoruz."
GÜÇLÜ TOPLUM
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa ile YÖK'ün yapısının da yeniden düzenleneceğini belirterek, "YÖK, üniversiteler arasında sadece koordinasyon sağlayan, denetleyen ve belli alanlarda akreditasyon sağlayan bir kurum haline dönüştürülecek" dedi.
Beyannamenin 3. ana başlığının 'Güçlü Toplum' olduğunu belirten Erdoğan, 2023'e doğru eğitimin yine AK Parti iktidarının en öncelikli gündemi olacağını söyledi. Birkaç yıl içinde 81 ilin de okul öncesi eğitim kapsamına alınacağını belirten Erdoğan, "Bütün illerde, ilçelerde okul öncesi eğitimi gerçekleştireceğiz ve bu çalışmamızı inşallah ilköğretimle birleştireceğiz ve zorunlu eğitim-öğretimi de 12 değil 13 yıla çıkarmış oluyoruz. Bunlar 12'yi konuşurken biz 13'ü konuşuyoruz Aynı şeyi şimdi onlar da konuşacak" dedi. Üniversitelerde ise, öğretim üyesi başına 20 öğrenci düşecek şekilde, istihdamın 80 bine çıkacağını belirten Erdoğan, 2023'te ise öğretim üyesi sayısının 100 bine çıkacağını söyledi.
"YÖK, YENİDEN YAPILANDIRILACAK"
Başbakan Erdoğan, yeni anayasa ile birlikte YÖK'ün yapısının da yeniden düzenleneceğini belirterek, "Üniversiteler arasında sadece koordinasyon sağlayan, denetleyen ve beli alanlarda akreditasyon sağlayan bir kurum haline dönüştürülecek" diye konuştu. Gelişmiş üniversitelerin yurt dışında kampus açmalarının teşvik edileceğini belirten Erdoğan, "2023 yılında birçok ülkede Türk üniversitesi kurulmuş olacaktır" dedi. Başbakan, meslek liseleri ile düz lise noktasında da hedeflerinin, 2023'te meslek
liselerinin oranını yüzde 65, düz liselerin oranını da yüzde 35 seviyesine getirmek olduğunu söyledi.
"DEV ŞEHİR HASTANELERİ"
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin cumhuriyetin 100. yılında sadece kendi halkı için değil, bölge ülkeleri için de cazip bir sağlık üssü haline geleceğini belirterek, bu konudaki projelerini söyle anlattı: "Her türlü hazırlığını oluşturduğumuz kamu-özel ortaklığı modeli ile sağlık tesisleri, Ar-Ge birimleri, yüksek teknoloji merkezleri, sosyal yaşam alanları, sağlık bilimleri üniversitesi ve büyük rekreasyon alanlarının bir arada bulunduğu Dev Şehir Hastaneleri oluşturacağız. Örneğin şu anda Ankara'da bir tanesi planlanmış durumda, proje aşaması bitmek üzere. Aynı şekilde İstanbul'da da 2 tane planlandı.Biri Avrupa, biri Anadolu yakasında olmak üzere ve bunlar Dev Şehir Hastaneleri olacak. En az 1 milyon
metrekare arazi üzerinde bunları yapmış olacağız. Şu anda bu projeyi en kısa zamanda, ustalık döneminin en önemli adımlarından biri olarak hayata geçireceğiz. Biz, sedye üzerinde, sokakta taşınan hasta istemiyoruz. Bu şehir hastanesindeki özellik bu olacak. Her şey tamamen hastane içinde. Yürüyen bantlarla... Sedye ile koşturma falan değil, bandın üzende taşınacak. Modern teknoloji neyi gerektiriyorsa bizim hastanelerimizde de bu olacak. Belli adımları attık, yeterli değil, daha iyi olacak. 'Bir günü bir güne eşit olan zardadır'; bizim medeniyetimiz bunu emrediyor ve bunu yapıyoruz. Bugün 120 bin olan doktor sayısını 2015'te 130 bine, 2019'da 155 bine, 2023'te 200 bine, yani yaklaşık 2 katına çıkartacağız. 'Sayın Başbakan, nerede bu doktorlar?' diyebilirsiniz. Hep bunların hesabını yaptık. Şimdi yeni bir dönem başladı. Artık tamamıyla sağlık alanında üniversite kurma başladık. Örneğin İstanbul'daki Bezm-i Alem tamamen sağlık üniversitesidir. Bunu yanında ikinci bir üniversite kuruldu. Tıp Fakültelerine destek verdik. Afiliye çalışma sistemlerini getirdik. Yani devletin şu andaki eğitim-araştırma hastaneleri ile bazı tıp fakültelerinin bu imkanları olmadığı için,
devletin bu hastaneleri ile bunları birlikte çalıştırıyoruz. Yeni adım atıyoruz şimdi; uzman doktorlarımızın kariyer yapma imkanlarını da afiliye sistemi çalışan bu hastanelerde, YÖK bu adımı Sağlık Bakanlığı ile görüşmek suretiyle, bu adımı da atıyor. Böylece uzman doktorlarımız kariyerlerini burada yapacak."
GENÇLİK PROJELERİ
2023 yılına daha etkin, girişimci, donanımlı, ahlaklı, evrensel değerler ile kendi tarihinden aldığı değerleri harmanlamayı bilen bir gençlikle gireceklerin belirten Erdoğan, "Bu gençlik, 'kökü mazide olan bir ati' anlayışıyla yetişen bir gençlik olmalıdır" dedi. Başbakan Erdoğan, gençlerin, toplumsal karar mekanizmalarına daha etkin katılımının sağlanması için, hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel çalışmalar yapacaklarını söyledi.
Barınma ve yurt sorununun çözümünde TOKİ ile yapılan işbirliğinin yanında özel yurtları destekleyecek ve öğrencilere ucuz barınma imkanı sağlayacaklarını belirten Erdoğan, "AK Parti olarak, çaresiz ve umutsuz bir tek insanın kalmaması için var gücümüzle çalışmayı, insanımıza onurlu bir hayat, bir imkan sunmayı partimizin en önemli varlık sebebi olarak gördük. Devlet öncelikli değil, insan öncelikli bir yaklaşım. Bizim anlayışımız bu. Biz ne dedik; insanı yücelt ki devlet yücelsin... Bu kaygı ve samimiyetimizi, iktidarımız döneminde yaptığımız uygulamalarla tartışmaya yer bırakmayacak bir şekilde ortaya koyduk. 2023 için temel hedefimiz; yoksulluğun olmadığı, geleceğe güvenle bakan bireylerden oluşan, sosyal barış içinde yaşayan dinamik bir Türkiye'dir. 2023 yılında yoksulluk oranının yüzde 10'ların altına kalıcı bir biçimde düşürülmesini hedefliyoruz" diye konuştu.
SOSYAL DESTEK PROJELERİ
Başbakan Erdoğan, sosyal destek niteliğindeki transferlerin Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla'ya oranını 2 puan artırılarak yüzde 3'e çıkartacaklarını belirterek, "2015 yılına kadar günlük 2,15 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda kalan vatandaşımız kalmayacaktır. 2019 yılına kadar günlük 4.3 doların altında bir gelirle yaşamak zorunda kalan vatandaşımız kalmayacaktır. Yani bu aya vurduğumuzda 140-150 dolar demektir. Bu kalmayacaktır" dedi.
Sosyal destek ve hizmetlerin hak temelli olarak bütünleşik bir şekilde sunulduğu bir sosyal destek sistemi kuracaklarını belirten Başbakan Erdoğan, sosyal destek ve hizmet politikalarını, sağlık, istihdam ve eğitim politikalarıyla uyumlu yürüteceklerini söyledi. Erdoğan, sosyal destek ve hizmet alanında, sağlık, istihdam ve eğitim hizmetleriyle birlikte
AİLE DESTEK PROGRAMI
Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) modeli çerçevesinde hane odaklı bir sisteme geçileceğini belirterek, şöyle konuştu: "Böylece aile merkezli, vatandaşın ihtiyaçlarını yerinde ve ivedilikle gidermeye ve ailelere rehberlik hizmeti sunmaya yönelik bütüncül bir sistem kuracağız. Yoksullukla mücadelede önemli bir model olan SODES, önümüzdeki dönemde GAP ve DAP illerinin yanı sıra sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi düşük olan diğer illerde de yaygınlaştırılacak. Sosyal Konut Projesi sürdürülerek, yoksul ailelere teslim edilmek üzere ilk aşamada 50 bin, ikinci aşamada da 50 bin olmak üzere toplam 100 bin konut yapılacaktır. Bu konutlar ayda 100 TL taksitle verilecektir. Peşinatsız, faizsiz... Engelliler, çocuklar, dul ve yetimler, yaşlılar, şehitlerimizin dul ve yetimleri gibi kesimler, çok daha güçlü şekilde korunacak, bugüne kadar sağladığımız avantajlar daha ileri seviyelere taşınacaktır."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni evli veya evlenecek yoksul çiftler için, Yuva Teşvik Konutu Programı başlatacaklarını belirterek, "Bu program ile müracaat eden yeni evli yoksul çiftler, beyaz eşyasıyla, halısıyla vs. 25 yıla varan vadelerle ucuz konut sahibi olacaklar" dedi.
Başbakan Erdoğan, 12 Haziran 2011 seçimlerine ilişkin AK Parti'nin 'Türkiye Hazır Hedef 2023' başlıklı seçim beyannamesini açıkladı.
MARKA ŞEHİRLER
Seçim beyannamesinin dördüncü ana başlığının, 'Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler' olduğunu kaydeden Erdoğan, AK Parti'nin 2023 Vizyonu ile Türkiye'de her şehrin bir dünya markası olacağını belirterek, "Şehirlerimiz terk edilen değil, aranılan, özlenilen, hayat bulan ve hayat veren cazibe merkezlerine dönüştürülecektir" dedi. Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "Vatandaşlarımızın sağlıklı içme suyuna erişmelerine imkan veren ve çevre açısından önem arz eden atık su problemini kökten çözmek amacıyla Su, Kanalizasyon ve Yağmur Suyu Altyapı Projesi'ni (SUKAP) başlatıyoruz. Bu kapsamda özellikle ihtiyaç duyan küçük yerleşim yerlerine finansman desteği sağlanacaktır; ilçe, belde gibi... Diğer belediyelere ise ucuz ve uzun vadeli kredi sağlanacaktır. 2010 yılında 2.1 milyar TL olan yerel yönetimlere tahsis edilen kredi tutarının, 2023 yılında yıllık 15 milyar TL'ye ulaşması hedeflenmektedir. İçme ve kullanma suyu şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusu yüzde 100'e çıkarılacak, susuz belde kalmayacak ve ihtiyaç duyulan yerleşim yerlerinde içme suyu arıtma tesisleri yapılacaktır. Yaşanabilir şehirlerin hayati bir unsuru olan kent içi ulaşım, vizyonumuzun en önemli başlıklarından biridir. Bu Türkiye'nin modernleşmesine katkı sağlayacaktır. Nüfusu 100 binin üstündeki bütün kentlerde Ulaşım Ana Planları tamamlanacaktır" dedi. Başbakan Erdoğan, devlet bakanlığı sayısının da azalacağını belirterek, bunların icracı bakanlıklara dönüştürüleceğini kaydetti.
YENİ EVLENENLERE EV VE EŞYA MÜJDESİ
Başbakan Erdoğan, TOKİ eliyle inşa edilen konut sayısının 1 milyona ulaşacağını belirterek, "TOKİ, yeni evli veya evlenecek yoksul çiftler için, Yuva Teşvik Konutu Programı başlatıyoruz. Bu program ile müracaat eden yeni evli yoksul çiftler, beyaz eşyalı, halısıyla vs. 25 yıla varan vadelerle ucuz konut sahibi yapıyoruz. Tabii ustalık döneminin mesuliyeti biraz fazla, onun gereklerini yapıyoruz" dedi.
Erdoğan, yerel yönetimlerin AB standartlarına ulaşacağını, yerel yönetimlerin idari yönden yeniden yapılandırılacağını da söyledi.
LİDER ÜLKE
Seçim beyannamesindeki beşinci ve son ana başlığın ise 'Lider Ülke' olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "AK Parti, Türkiye'nin Avrupa Birliğine tam üyeliğini stratejik bir hedef olarak görmektedir. Bu hedef doğrultusunda attığımız adımlar, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde yeni bir dönem başlatmıştır. Bazı Avrupa ülkelerinin haksız ve temelsiz muhalefetine rağmen, AK Parti, AB'ye tam üyelik yolunda gereken adımları atmaya devam edecektir. Kıbrıs Türk halkının güvenlik ve refahının sağlanması için, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin her alanda uluslararası saygınlığını ve etkinliğini artırmak için bugüne kadar gösterdiğimiz çabayı bundan sonra da sürdüreceğiz.
Türkiye ile Ortadoğu coğrafyası ve insanı arasındaki yapay sınırları ve sahte duvarları ortadan kaldıracağız.
Türkiye'nin çıkarlarını gözetirken, Ortadoğu'daki komşu ve dost ülkelerin de bu işbirliğinden faydalanması için çaba göstereceğiz.
Balkanlarda siyasi istikrar ve toplumsal huzura katkı yapmak, AK Parti hükümetlerinin birinci önceliği olmuştur. Bu politikaları bundan sonra da uygulamaya ve Balkan halkları ve devletleriyle olan ilişkilerimizi güçlendirmeye devam edeceğiz.
Türk Cumhuriyetleriyle vizeleri karşılıklı olarak kaldırmaya, siyasi diyaloğu artırmaya, ticareti teşvik etmeye ve sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini desteklemeye devam edeceğiz." Başbakan Erdoğan, bu beyannamede yer almayan bazı büyük projeleri de gelecek haftalarda kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getirdi.
YENİ SEÇİM ŞARKILARI
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından, AK Parti için hazırlanan yeni seçim şarkılarından biri çalınmaya başlandı. Konuşmasını bitiren Erdoğan, diğer bakan ve milletvekillerini de sahneye davet etti ve "Gel sende katıl bu coşkuya. İster doğudan gel, ister batıdan gel, Trakya'dan gel. Mutlu olmak için gel. İşte AK Parti çağırıyor herkesi. Gel sende katıl gel, şimdi tam vakti. AK, AK, AK Parti, şimdi tam vakti' seklinde sözleri olan yeni seçim şarkısına alkışlarla eşlik ettiler. Erdoğan ayrıca, sunumu
öncesinde salona yeni seçim şarkılarından biri olan 'Türkiye İçin Bir Daha' isimli şarkı eşliğinde girdi.