ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum EİT Turizm Bakanlarını ağırladı
Erzurum EİT Turizm Bakanlarını ağırladı
KUDAKAF’25’te Kariyer Yolculuğu Paneli
KUDAKAF’25’te Kariyer Yolculuğu Paneli
ATAUNİV’de İlaç Endüstrisi İş  Birliği Zirvesi
ATAUNİV’de İlaç Endüstrisi İş  Birliği Zirvesi
ETÜ piknik alanında 23 Nisan Şenliği
ETÜ piknik alanında 23 Nisan Şenliği
Oltu’da kurbanlık satışı başladı
Oltu’da kurbanlık satışı başladı

Ahmet Göksan

Niyetin Ardı
13 Temmuz 2013 Cumartesi

 

            “Birleşmiş Milletlerin vazifesi yapılan anlaşmaların tatbikinde imzası bulunan tarafları taahhütlerini yerine getirmeye zorlamak, keyfi hareketler ve emirlerle kan dökmek isteyenlere vecibelerinin ve vazifelerinin ne olduğunu bildirmektir. Aksi takdirde hakkı boğmak, Birleşmiş Milletlerin temellerini yine kendi elleriyle kundaklamak olacaktır ki bozulacak nizam ve intizamdan hiç şüphe yoktur ki kendileri de büyük zararlara uğrayabilecektir.” 1967

                                                                                               Dr. Fazıl Küçük

 

AB’nin üye sayısı Hırvatistan’ın da katılması sonrasında 28 üyeye çıkmış oldu. Türkiye’nin üyelik sürecinin daha uzun süre alacağını söylemek istiyoruz. Birliğin şu anda hatta başından beri kendi içerisinde egemenlik savaşı verdiği biliniyor. Ortak para birimi olan Euro’ya geçildikten sonra sürdürülen savaş yeni boyutlar kazanarak devam ediyor. Üye ülkelere  mali desteği ağırlıklı olarak sağlayan Almanya ile Fransa birlik içinde ve kendi aralarında egemenlik yarışı içindeler. Bu yarış biter mi sorusunu sorduğunuzu duyar gibiyiz. Bize göre bu yarış bitmez. Çünkü İ-kinci paylaşım savaşı sırasında iki ülke arasında yaşananlara çözüm bulabilmek için çalışmalar yapıldı.  Aradan 50 yıl geçmesine karşın arpanın boyu kadar bile yolun alınmadığını adı geçen ülkelerin önde gidenleri tarafından da kabul ediliyor. Aradan geçen yıllara karşın uzlaşmayanların dünya durduğu sürece anlaşmalarının olanaklı olmayacağını düşünüyoruz.

Olayın ekonomik üstünlük sağlama boyutunun ötesinde yukarıda da kaydettiğimiz gibi  bir de egemenlik boyutu vardır. Birliğe üye olarak kabul edilenler kendi egemenliklerini Brüksel’deki lahana tarlalarında gezinenlere bırakmak zorundadırlar. Şimdi sormak durumundayız. Birliğin ana omurgasını oluşturan ülkeler 1915 yılında Çanakkale Boğazından neden geçmek istiyorlardı. Bunu ötesinde ise güdüledikleri Yunanlıları Küçük Asya diye tanımladıkları Anadolu coğrafyasını işgale neden göndermişlerdi. AB’ne girmeyi düşünenlerin bu soruların yanıtını çok net olarak verilmeleri gerektiğini kaydediyoruz.

Bu gerçekleri paylaşırken Türkiye’nin  yönünün çağdaş uygarlık yolu olduğunun da bilincindeyiz. Anadolu’nun insanları bağımsızlık ve özgürlük mücadelesini sürdürürken AB ve benzeri kuruluşların hiçbirisi yoktu. Günümüzde AB’nin ana omurgasını oluşturan ülkelerle aynı çatı altında bulunmamızı istemeyen açıklamalar sıklıkla yapılıyor. Bunun ötesine geçerek kirli düşüncelerle Türkiye’ye saldırıyorlar.  Son olarak Almanya’nın Malı-ye Bakanı Bay Wolgeng Schouble’nin başına bir şeyler düşmüş gibi “Avrupa’ya ait olmayan Türkiye Birliğe alınmamalı” diye buyuruyor. Bu ve benzeri sözleri özellikle Alman siyasetçiler sıklıkla söylüyorlar.

Partisinin mitinginde konuşurken bu incileri söyleyen kişinin kim olduğunu ve geçmişini araştırdığımızda ilginç bulgulara ulaşmış bulunuyoruz. Adı geçen Bay, şu anda iktidarda olan Hıristiyan Demokrat Birliği’nin  başkanı idi. 1988’de silah tüccarı olan ve her yanı kirli olan Bay Karl heins Schreiber’den partisi adına para bağışı almış. Bu rezilliğin ortalık yerlere çıkması sonrasında başkanlıktan 2000 yılında ayrılmak zorunda kalmış. Kudurmuşun alışmıştan beter olduğu bilindiğinden Bay Malı-ye Bakanı’nın Birleşik Amerika Devletlerinin Irak’ı işgalini destekleyen kişi olduğunun da unutulmaması gerekiyor.

Dinime küfür eden bari Müslüman olsa diyoruz. Burada bir hususa dikkati çekmek durumundayız. Türkiye Cumhuriyeti’nin AB’ne alınıp alınmamasına bu türden kişilerin onay vermesinin beklenilmemesi gerekiyor. Çağdaşlık yolunda ilerleyen Türkiye’nin adı geçen birlik içinde hiçbir zaman yerinin olmadığını kaydediyoruz.

AB ile ilişkilerin düzeyi bu noktada iken mendil büyüklüğündeki ülkeyi yönetenler adada yaşanan uyuşmazlığı çözebilmek için yarış ediyorlar izlenimini vermeye çalışıyorlar. Uyuşmazlığın çözümü uzun yıllardan beridir BM treninde yolculuk ediyorken son yıllarda BM treninden indirilerek AB limanına yönlendirilmeye çalışılıyor. Rumlar Kıbrıs’a ilişkin konuları AB’nin konusu haline getirme çabalarına devam ediyorlar. BM ölçütlerine göre bütünlüklü çözümün parçası olan Maraş bölgesini birliğin marifeti ile çözmek anlaşılır bir husus olmanın çok ötesinde art niyetin ürünüdür.

            Avrupa Komisyonu Rumların bu yöndeki çalışmalarına karşın AB Haber’e yaptıkları açıklamada Maraş ile ilgili olarak AB’nin bir plan hazırlamadığına dikkat çekiyor. BM sürecindeki uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olarak tam destek verdiklerine vurgu yapıyor. Maraş konusunun “BM gözetimindeki iki toplum arasındaki kapsamlı bir Kıbrıs çözümüne ilişkin müzakerelerin bir parçası olduğu” kaydediliyor.

Buna karşın Maraş’a ilişkin çözüm önerilerini AB’nin genişlemeden sorunlu üyesi Bay Stephan Füle’ye sunmaya hazırlanıyorlar. Bu yaklaşımları ile adadaki uyuşmazlığın çözümünden uzaklaşmakta olduklarının artık görülmesi gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız.

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva