ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Cirit camiası yasta
Cirit camiası yasta
Temsili Kaymakam’dan spor kursu talimatı
Temsili Kaymakam’dan spor kursu talimatı
Yıldız: 23 Nisan’ı gurur ve sevinçle kutluyoruz
Yıldız: 23 Nisan’ı gurur ve sevinçle kutluyoruz
Tekin: Hepimizin bayramı kutlu olsun
Tekin: Hepimizin bayramı kutlu olsun
Tanfer:  ‘23 Nisan Türk Milletinin diriliş timsalidir’
Tanfer:  ‘23 Nisan Türk Milletinin diriliş timsalidir’

Ahmet Göksan

Mıhın Nalı
19 Ekim 2017 Perşembe

“Amerikalılara bir şey hatırlatalım. Yunanistan, 1963’ten bu yana Kıbrıs’a hep Amerikan yardımından sağladığı silah ve cephane gönderdi. Bu silahlarla Kıbrıs’ı istilaya işgale teşebbüs etti… Nato silahlarıyla Türkleri topluca katletti. Amerikan Kongresi veya başkanları o günlerde neden hassasiyet göstermediler? Yunanistan’a neden ambargo koymadılar ve Kıbrıs’ta bu silahlarla Türkleri neden katlediyorsun demediler? Yoksa Yunanistan’ın Amerikan silahlarını kullanması bir hak, Türklerin kullanması bir suç mudur? 1975 Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Kıbrıs’ta yaşanan uyuşmazlığa çözüm aranırken sürekli olarak İngiliz yönetici eskilerinin ve yenilerinin söylemlerini izlemek gerekiyor. Neden mi? Çünkü onların Kıbrıs’ta istemeyeceği bir çözümün adada vücut bulması olanaksız ötesidir. İngiltere’nin Dışişleri Bakanlığını yapmış olan Bakan eskisi Bay Jack Straw, geçtiğimiz günlerde ülkesinin önde gelen gazetelerinden Indepent’te Kıbrıs’a ilişkin değerlendirmelerde bulunuyordu. Değerlendirmesinde öne çıkardığı husus artık Kıbrıs’ta iki toplumlu ve iki bölgeli bir devlet yapısı ile adayı birleştirme müzakerelerinden vazgeçmek gerektiğini belirtiyordu.

Yukarıdaki sözlerin yıllardır söylenip yazılıyor olmasına karşın yapılan müzakerelerden bir sonuç alınamadığı ortalıklardadır. Öyle ki bu söylem adeta kalıplaştı. Bunun dışına çıkılmasını önerirken, “çözüm, adanın bölünmesi ve adanın kuzeyindeki Kuzey Kıbrıs Türk Devletine uluslararası tanınmışlık vermektir” diyor. Ülkesinin siyasetçileri bu durumu adanın taksim edilmesinden geçtiğini söylüyorlardı. Bu tür ikili bakışları nedeniyle yaşanan uyuşmazlık çözümsüzlüğünü koruyor.

Bay Jack Straw’ın değerlendirmesinden Rum yönetimi için Kıbrıs Rum Tarafı söylemini dillendiriyor olmasının çözüme katkısının olmayacağını kendisi de biliyordur. Rum tarafının AB üyeliğine kabul edilmesinin AB’nin aldığı en kötü stratejik kararlardan biri olduğunu da kaydediyor. Burada kendi sorumluluğunun da sorgulanması gerekiyor. Ada’da anlaşmaya yönelik olarak yapılan 11. uluslararası girişimin karşı tarafın tutum ve yaklaşımı nedeniyle işlerlik kazanmadığına vurgu yapıyor. Bu yaklaşımı Rumları yeni tanıyormuş gibi bir hava yaratmasına yöneliktir. Yıllardır meydanlarda yaşananlar bilinirken böyle bir çıkışa gerek olmadığını düşünüyoruz.

Garantör bir ülkenin sorumlusu olarak Rum yöneticilerle defalarca görüştüğünün sayısını bile bilemeyeceğini düşünüyoruz. Türkiye’nin adaya garantör ülke olarak 20 Temmuz 1974 gününde gerçekleştirdiği Barış Harekatı konusunda ise Bay Jack Straw, “eğer bir grup İngiliz aynı şekilde tehdit altında olsaydı, İngiltere de benzeri müdahalede bulunurdu. Bu nedenle Türkiye’nin de etmemesi gerektiğini tartışmak doğru olmaz” diyordu. Mendil büyüklüğündeki ülkenin para karşılığında pasaport dağıttığına ilişkin “The Guardian gazetesinde yer alan savlara da değindikten sonra Kıbrıs Türkleri ile Kıbrıs Rumlarının siyasi eşitliğini de güç kaybı olarak gördüğünü belirtiyor. “Buna karşın pazarlık konusu AB üyeliği olsa idi bir anlaşmaya varılabilecekti. Buna karşın böyle olmadığı için hiçbir Kıbrıslı Rum lider, olası anlaşmada Güney için statüko, gereğinden fazla konforludur. Uluslararası toplulukların bu gerçeği fark edip, adanın bölünmüşlüğünü tanımasının zamanı geldi görüşündeyim” diyordu.

Bay Jack Straw’ın bu değerlendirmesini ülkesinin yöneticilerinin katılıp katılmadığı konusunda bir netlik yoktur. Buna kendinsin öncülük ederek Türkiye ile birlikte Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması için çalışma başlatılması gerektiğinin kaçınılmaz olduğunu kaydetmek istiyoruz. Sonrasında eğer müzakere yapılacak bir husus kalırsa devletten devlete yapılmış olur.

İngilizler gibi hem nalına hem mıhına vurmadan bu gerçeğin kabul edilmesi gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Gerçeğin de Gerçeği
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva