ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Yılmaz: ‘Erzurum bir medeniyet şehridir’
Yılmaz: ‘Erzurum bir medeniyet şehridir’
Yıldırım Erzurum’un önemini anlattı
Yıldırım Erzurum’un önemini anlattı
Ala Palandöken Ekonomi Forumu’na seslendi
Ala Palandöken Ekonomi Forumu’na seslendi
Çiftçi: ‘Erzurum Kutlu bir coğrafyadır’
Çiftçi: ‘Erzurum Kutlu bir coğrafyadır’
Bolat: ‘Erzurum’da muhteşem buluşma’
Bolat: ‘Erzurum’da muhteşem buluşma’

Ahmet Göksan

Koşulun Üretileni
5 Nisan 2013 Cuma

“Makarios, Kıbrıs için değil Elenizm için uğraşmış bir Enosis’çiydi. 1950’de yaptığı Enosis yemininin etkisi altında kalmasaydı ve Elenizm için uğraşı bir yana iterek sadece Kıbrıs için uğraşsaydı, bugün tarihte parmakla gösterilecek bir lider olarak anılacak ve arkasında yürüyenlerin gerçekten sevgisini kazanmış olacaktı. Halbuki Makarios; Kıbrıs Türk ve Rum halkının ortaklaşa meydana getirdiği bir antlaşmayı, gerekirse silaha sarılarak yıkacak bir başka plana “Akritas Planı”na imzasını koyacaktı”.1980
                 Dr. Fazıl KÜÇÜK

Kıbrıs’ta Türklerle Rumlar arasında var olan uyuşmazlığın çözümü konusunda yeni müzakere sürecinin ne şekilde ve hangi yöntemlerle yapılacağı tartışılıyor. Buradan amaçlananın başarı ile sonuçlanacak bir noktaya ulaşılması beklentisi olduğunu da söylemek belki olasıdır. Buna karşın görünen o ki eski yöntemler yeniden denenmek isteniyor. Güven yaratıcı önlemler dizisi iyi niyetli olarak düşünülen bir görüş olabilir. Bu yöntemin daha önce denendiğinin ve tutmadığının unutulmaması gerekiyor. Aradan geçen uzun süreçte güvenin yaratılmadığı görüldüğünden midir nedir bu yöntem öncelikli tartışma konusu oluyor.
Yıllarca iç içe yaşamış olan Türklerle Rumlar uzun yıllardır ayrı bölgelerde yaşıyorlar. Birlikte yaşanılan dönemde karşılıklı olarak birbirlerini kısmen de olsa tanıyor olmalarına karşın çatışmışlar ve araya kan girmiştir. Şimdilerde ise her iki tarafta yaşayanlar birbirlerini hiç tanımıyorlar. Tanımayanların nasıl birlikte yaşamaya zorlanacağı ayrı ve önemli bir olgu olarak karşımızda durmaktadır. Bunun ötesinde ortalık yerlere çıkarılan bir görüş ise mendil büyüklüğündeki ülke ile Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Yunanistan’ın görüşmeleridir.
Bu görüşü ortalık yere atanların bir hesabı yoksa böyle bir yaklaşım Türkiye’ye karşı oluşturulan bir tuzaktır. Böyle düşünceleri ortalık yerlere bırakanlara sormak istiyoruz. Çapraz diye tanımlayacağımız görüşmeler öncesinde Yunanistan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni resmen tanıyacak mıdır? veya BM Güvenlik Konseyi’nin 1983 ve 1984 yıllarında aldığı541 ve 550 sayılı kararlarının kaldırılması için diplomatik girişimlerini yapacak mıdır? Öncelikle bu konunun açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
Uyuşmazlığı çözelim diyerek çözemezsiniz. Nasıl çözeceksiniz? Sözle peynir gemisi yürütülmediğine göre yukarıdaki önerimiz üzerine çalışılması gerekmektedir. Buradaki bir başka husus ise Kıbrıs Türklerine yapılan haksızlığın nasıl ortadan kaldırılacağıdır. Yukarıda anılan kararlarla Kıbrıs Türkleri bir anlamda yok sayılıyordu. Buna karşın 2004 yılında yapılan referandum öncesi adada Türklerin de olduğu kabul edildi. Hatta Annan’ın belgesine Evet demeleri için gündüz vakti  Kıbrıs Türklerine gökyüzündeki yıldızların bile vaat edildiği belleklerdeki  tazeliğini korumaktadır.
Uluslararası toplumun ve diğer aktörler adada gerçekten barışı ve çözümü istiyorlarsa çelişkilerle dolu olan bu kararların kaldırılmasını sağlamak durumundadırlar. Var olan yanlışlık düzeltilmediği takdirde “iki toplumlu iki bölgeli” yapının oluşturulması söylemini yıllarca yineleyip dururlar. Yarım asrı aşan süredir devam eden uyuşmazlığın çözümü konusunda içtenlikli düşünüyorlarsa sürecin bu şekilde planlanması ve düşünülmesi gerektiğini kaydediyoruz.
Geçtiğimiz günlerde adaya gelen Bay Aleksandr Dovner bir dizi görüşme yaparak ayrılmıştı. Kendisine kibarca bir dönemin dillerden düşmeyen unutulmaz şarkısında olduğu gibi “Eylül’de gel” denilerek gönderilmiştir. Politis gazetesinde yer alan bir değerlendirmede; Bay Dovner, iki tarafın yeniden müzakere yörüngesine girmesi için daha kat edilmesi gereken çok yol olduğuna duyarlılık gösterdi. Görüşme sırasında burnundaki çiçekle dolaşan Bay Anastasiadis’in Bay Dovner’e ‘Kıbrıs Rum tarafının istediği çözüm taslağını yeniden belirlemek ve yeni Ulusal Konsey’i yürürlüğe koymak için süreye gereksinimi olduğunu söylediği aynı değerlendirmede yer alıyor. Onlar süre isteyerek zamana oynamaya hazırlanıyorlar. Biz ise çözüm olsun diye kendimizi bir anlamda paralıyoruz. Şimdilerde yapmamız gereken onların tuzağına düşmemektir. Bunun yanı sıra tanıtım çalışmalarına devam etmek durumundayız.
Kıbrıs uyuşmazlığının çözümü konusunda kendilerini sorunlu görerek katkı vermek isteyenlerin ayaklarının yere sağlam basması gerekiyor. Aksi halde bu güne değin yaptıkları gibi tutumlarını değiştirmezlerse 50 yılın geçmesine karşın 500 yıl geçse dahi uyuşmazlığın çözümünün olanaklı olmayacağını bilmelidirler. Yoksa “Kıbrıs sorununun bir çöküşü daha kaldıramayacağını” konuşurlar.
İngiltere’nin Kuzey İrlanda’dan sorunlu Devlet Bakanı Theresa Villiers, “Türkiye Avrupa Perspektiflerinde ciddiyse Ankara’nın değil Kıbrıslıların (Rumların) istediği adil ve dengeli bir çözümü gerçekten desteklediğini kanıtlamak zorundadır” diye konuşuyor. Mendil büyüklüğündeki ülkenin Dışişleri Bakanı Yuannis Kasulidis ise “ Türkiye’nin başlıklarının açılması  Maraş’ın geri vermesine bağlıdır” diyerek koşul üstüne koşulları ortalık yerlere bırakıyor.
Bu güne değin Türkiye’nin AB üyeliği konusunda sürekli olarak koşul üretenlere karşı artık dur demesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva