Mendil büyüklüğündeki ülkede önümüzdeki 2013 yılı Şubat ayında yapılacak olan başkanlık seçimleri nedeniyle adaylar görücüye çıktılar. Seçim sonrasında kim kazanırsa kazansın Kıbrıs Türklerine olan bakışlarının değişmesini beklemiyoruz. Ilımlı olanlarla azılı olanlar arsında bu güne değin hiçbir farkın olmadığı yaşanarak öğrenilmiştir. Hellenizim ülküleri ortak söylemleridir. Aksini savunanların siyasi yaşamları, bizzat Rum Ortodoks Kilisesi tarafından sonlandırılmıştır.

Siyaseten ortak olabilecekleri düşünülenler bile benzer duruşu ortalık yerlere koydular. Yakın dönemde bir bankanın tanıtımı yapılırken, “yok aslında bir birimizden farkımız, ama biz bilmem ne bankasıyız” deniliyordu. Kıbrıs’ta yaşanan görüşme ve çözüm süreçleri bu tanıtımdaki söylemle bire bir örtüşmektedir. Geride bıraktığımız son beş yıllık dönem içerisinde görüşmelere ivme kazandırılmak istendiği biliniyor.

BM özel temsilcisi olan Bay Aleksandr Dovner, görüşmelerde gelinen noktayı kayda geçirmek çabasındadır. Şu anda hazırlanacak olan rapor, görüş birlikleri ile görüş ayrılıkları belgesi olacaktır. Raporun Ekim ayı sonu veya Kasım ayı başlarında hazır olması bekleniyor. Raporu BM Genel Yazmanı’nın iyi niyet görevi çerçevesinde açıklayacağı da kaydediliyor. Raporun aynı zamanda BM Genel Yazmanı tarafından adadaki Barış Gücü’nün geleceğini etkileyeceği de belirtiliyor.

Raporun yazılması hazırlıkları sürdürülürken Bay Dovner, mendil büyüklüğündeki ülkenin en önde gideni olmak için yarışan Disi Başkanı Nikos Anastasiyadis ile Akel’in adayı Stavros Malas’la görüştüğü açıklandı. Bu görüşmenin tarafsızlık ilkesi ile uzaktan yakından bir ilintisinin olmadığının bilinmesi gerekiyor. Bay Dovner, bakımsız affedersiniz bağımsız aday Yorgos Lilikas’la görüşmediği gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına görüşmelere katılanlarla da görüşmemiş olması düşündürücüdür.

Rum basınında yer alan haberlerde Bay Dovner’in adayların niyetlerini öğrenmek ve projelerini buna göre belirlemek için görüştüğü yazılıyor. Bay Dimitris Hristofyas, bütün bu çabaların yapılacak olan seçimler sonrasına taşımak istendiğine vurgu yapıyordu. Bay Hristofyas, “BM müzakerelerin Mart ayı itibariyle, Kıbrıs Rum tarafının yeni müzakerecisiyle yeniden başlaması için zemin hazırlıyor” diye değerlendiriyor. Bu değerlendirmeyi yapmasına karşın Bay Dimitris, hazırlanacak olan belgenin BM Güvenlik Konseyinden geçmesini “engelleme sözünü” Rusya’dan aldığını duyuruyor.

Uluslararası toplumun da onayladığı Kıbrıs Cumhuriyeti’nin 16 Ağustos 1960 gününde kurulduğu biliniyor. Bu cumhuriyetin Nevyork temsilcisi olan merhum Zenon Rossides’in liderimiz, olan Dr. Fazıl KÜÇÜK, aynı zamanda adı geçen cumhuriyetin Cumhurbaşkanı Yardımcısı için söylediklerini sizlerin değerlendirmelerinize sunuyoruz.

Rumlar bu günü değil de 01 Ekim gününü bağımsızlık günü olarak kutluyorlar. Başkan adaylarından Bay Nikos Anastasiyadis, “Kıbrıs Devletinin” meydana getirilmesi için mücadele edenleri, özgürlük ve demokrasi için kendini feda edenleri 1955 – 59 mücadelecilerini aynı zamanda Yunan Cuntasının darbesi ve ileri sürülen Türk işgali sırasında demokrasiyi ve vatanı savunan herkesi andıklarını vurguluyordu.

Yaşamakta oldukları ekonomik açmaza ve işsizlerin sayısındaki artışla Avrupa’da üçüncü sırayı aldıkları biliniyor. Buna karşın ilkelerinden ödün vermeyen bu yaklaşımı sergileyenlerden çözüm konusunda fazladan beklentiye girmemek gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…