“Kıbrıs Türk’ü, gururla söyleyebiliriz ki üzerine düşen milli görevini Anavatan’dan aldığı destekle yerine getirmeye çalışmıştır. Kadını, erkeği, genci, ihtiyarı, canını, malını, her şeyini dava uğruna fedadan çekinmemiştir. Kıbrıs Türk’ü olarak çok iyi bir alışkanlığımız vardır. Kanuna saygılı olmak.” 1978  Dr. Fazıl KÜÇÜK
AB ülkelerindeki ekonomik açmaz yeni boyutlar kazanarak devam ediyor. 2013 yılının açıklanan ilk verileri, açmazın derinliğinin de göstergesi oluyor. Veriler 2012 yılının aynı dönemi ile karşılaştırıldığında ekonomilerinin %1 oranında küçüldüğünü gösteriyor. Verilerin yıllık bazda karşılaştırılması sonrasında, Euro bölgesi ülkelerinin %0.7 oranında küçüldüğü gerçeği ile yüzleşiyoruz. Verilerin bu şekilde devam etmesi durumunda ekonomik uçurumlarla karşılaşmak olasıdır.
Borç sarmalı ile boğuşan ülkeler için de kurtar-ma paketleri hazırlanıyor. Bir anlamda paketçi başılığa soyunmuş olan Almanya ile Fransa’nın yol ayrımına geldiklerinin altını çizmek istiyoruz. Adı geçen ülkelerin bu noktaya gelmesinin nedenlerinin başında karşılıklı güvensizlik yatıyor. Bir diğer nedeni de AB’nin geleceğidir. AB’ne kimin hükmetmesi sorusunun yanıtının verilmediği noktada birliğin geleceğini karanlık olarak görüyoruz. İ-kinci Paylaşım Savaşı sırasında yaşadıkları siyasi sorunların çözülemediği biliniyor. Yaşanmakta olan güvensizliğin devam edeceğini söylemek fazladan öngörü olmasa gerek.
İ-kinci Paylaşım Savaşı sonrasında iki ülke arasında yaşanan olumsuzlukların çözümü için oluşturulan komite 50. yılını tamamlamış bulunuyor. Bu sürede yapılan görüşmeler sonrasında varılan sonuç geçtiğimiz günlerde açıklandı. Tosbağanın bile bu sürede daha uzun mesafe aldığının kabul edilmesi gerekirken; hiçbir sorunun aşılamadığı açıklandı. “Görüşmelere başladığımız noktadayız” açıklaması yargımızın kanıtı olmaktadır.
AB ülkelerindeki 25 yaş altındaki işsiz sayısı oranının yükselmekte olduğu biliniyor. Fransa’nın sosyalist cumhurbaşkanı Bay Hollande’nin ekonomik açmazını aşabilmek için farklı yöntemi uygulayacağını açıklıyor. Bir yılda ekonomisini düzeltemeyen adı geçen kişinin ekonomisi çatırdıyor. Mendil büyüklüğündeki ülkenin bile açmazını aşabilmek adına İsrail’le stratejik ortaklık anlaşması imzalamasını çıkış olarak sunuyor. Görünen odur
ki AB’nin geleceğini önümüzdeki dönemde daha fazla konuşup sorgulayacağız…
Kıbrıs uyuşmazlığı onlara göre sorunun çözümü konusunda şimdilerde çözüm toto oynanıyor. BM Genel Yazmanı’nın özel danışmanı Bay Aleksandr Dovner; “Kıbrıs sorununda bundan sonraki görüşmelere zemin olarak kabul edilecek 77 sayfalık belgeyi taraflara sunması, mendil büyüklüğündeki ülkede tepkiye neden oldu. Onlar ot’a da mok’a da tepki vermeleri konusunda bağışıklık kazandıklarından söylenenleri pek dikkate alan olmadı. Açıklanan söz konusu belge bir önceki dönemde yapılan çalışmaları içeriyor.
Çözüm toto oynanmaya başlanırken belge sunumunun doğal karşılanması gerekiyor. Adı geçen belgede özellikle mülkiyet konusunda büyük kargaşaya neden olacak ayrıntıların olduğundan söz ediliyor. Bu güne değin yapılan görüşmelerde mülkiyet konusunun sürekli olarak ertelendiği biliniyor. Adanın güneyinde bırakılan Türklere ait mallar için belirlenen miktarını 60 milyar dolar civarında olduğu buna karşın adanın kuzeyindeki Rumlara ait mallar için belirlenen rakamın 400 milyar doların üstünde olduğu bir süre önce açıklanmıştı.
Konuya ilişkin olarak yapılan çalışmalar sonrasında Birleşik Amerika Devletleri’ndeki Rum Yunan lobisinin dava açmaya hazırlandıklarını bir süre önce sizlerle paylaşmış bulunuyoruz. Bu nedenle mülkiyet konusunun çözülemediği noktada yapılacak olan siyasi bir anlaşmanın ayakları havada kalacaktır. Değerlendirme raporunda ortalık yerlere bırakılan “oluşturucu devlet” tanımlamasının uluslararası hukuk açısından bir geçerliliğinin olmadığını yinelemek durumundayız. Bunun ötesinde Bay Nikos Anastasiadis yaptığı değerlendirmede “görüş birlikleri incelenecek ve hangisinin kabul hangisinin reddedileceğine ulusal konsey karar verecek” diyor.
AB’nin Ekonomi ve Mali İşlerden sorunlu üyesi Olli Rehn ise çözüm totoya katkıda bulunurken, “Kıbrıs sorununun çözümü amacıyla girişim başlatılması için en uygun zamanın şimdi olduğunu” söylüyor. Düş gördüğü anlaşılan Bay Rehn; “Kıbrıs’ın yeniden birleşmesinin adanın ekonomisine çok güçlü bir ivme kazandıracağını” belirtiyordu. Bu konudaki tartışmalara katılan mendil büyüklüğündeki ülkenin Dışişleri Bakanı Bay Kasulides ise “Kıbrıs Rum tarafının, Kıbrıs müzakerelerinin sonbahardan önce başlamayacağı yönündeki tezinin BM genel yazmanı tarafından anlayışla karşılandığını” söylüyor.
Görünen köye gidebilmek için yardımcıya veya yol göstericiye gerek olmadığı kendiliğinden ortalık yerlere çıkmıştır. Çözüm totolardan yardım beklemeden olası sonuçlarının yeniden değerlendirilmesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…