ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Erzurum’da 8 Gebe Okulu faaliyet veriyor
Erzurum’da 8 Gebe Okulu faaliyet veriyor
FUTSAL’da ATAUNİV farkı
FUTSAL’da ATAUNİV farkı
ATAUNİV’e Kudakaf’25 teşekkürü
ATAUNİV’e Kudakaf’25 teşekkürü
10 köyde 10 atölye kurulacak
10 köyde 10 atölye kurulacak
‘Evliya Çelebi'nin İzinde Erzurum’
‘Evliya Çelebi'nin İzinde Erzurum’

Ahmet Göksan

Çabaların Zorlanması
17 Şubat 2012 Cuma

“Kıbrıs Türk’ü dünyanın en medeni milletleri arasında yer alan münevver, olup bitenleri günü gününe takip etmesini bilen, toplum yararına çalışanları takdir edebilecek kadar yüksek seviyede bir halktır. Kimseden ne milliyet, vatan, bayrak dersi almaya ihtiyacı vardır. Ne de haksızı müdafaa edebilecek kadar şuurdan mahrumdur. O daima haklının yanında yerini almış, hiçbir zaman haksızın tarafına geçerek hakikatleri örtbas etmek yolunu tutmamıştır.” 1974
  
        Dr. Fazıl KÜÇÜK
 
            Mendil büyüklüğündeki ülke, önümüzdeki Temmuz ayında başlayacağı AB dönem başkanlığı görevine hazırlanıyor. Bu hazırlıklarını sürdürürken bölgede bulunan yeraltı zenginliklerini nasıl pazarlayacaklarının da hesaplarını yapıyorlar. Münhasır Ekonomik Bölge diye tanımladıkları bölgelerde bulunan doğalgazla bölgedeki dengeleri de üst alt edeceklerinin de hesaplarını yapıyorlar. Doğalgaz yataklarına yapılacak olan yeni yatırımlarla da ekonomik olarak düzlüğe de çıkacaklardır. AB’nin üyesi olarak da birliğin bütün desteklerini arkalarında bulmaları sürpriz olmayacaktır.
            AB için enerji güvenliğinin son derece yaşamsal önemde olduğu biliniyor. Bunu sağlayabilmek için adadaki uyuşmazlığın çözümünü ısrarla AB normları içinde arıyorlar. Onlar açısından adanın birleşmesini ve kendilerince işgalin sona erdirilmesini, birliğin içinde aramalarının son derece doğal olduğuna vurgu yapmak durumundayız. Çözümü BM’de arıyor görünmeleri inandırıcılıktan uzak olduğu biliniyor. Bu inançta olduklarını Dışişleri Bakanları Erato Kozaku Markullis; “gelecekte adanın yeniden birleşmesi ve işgalin sona erdirilmesinden sonra, Türkiye ile de ilişki içinde olmayı umduklarını” söylüyordu.
            BM’ in uluslararası bir kurum olarak 1974 yılından bu yana sürekli olarak iki bölgeli yapıdan yana olduğunu değişik kararlarla ortalık yere koyduğu biliniyor. Bu yaklaşıma hiçbir zaman içten yaklaşmadıklarından çözümü AB içinde aradıklarını yinelemek istiyoruz. Rum ve Yunanlı siyasetçiler AB projesini adanın Yunanistan’a bağlanmasının yolu olarak gördüklerini söylüyorlardı. Bu yöndeki çabalarının dönem başkanlıkları döneminde ivme kazanması şaşırtıcı olmayacaktır.
            Bölgedeki dengeleri sağlam bir zemine oturtabilmek adına bölge ülkeleri ile anlaşmalar yapıyorlar. Bu nedenle de adada çözüm konusunda kendi isteklerinin gerçekleşmekte olduğunun türküsünü çığırıyorlar. Adadaki çözümsüzlük ateşinin üzerine benzin dökerek yaklaşıyor olmalarının nedeni de bu olsa gerek.
            Kıbrıs Barış Harekâtları sonrasında uygulamaya koydukları “uzun süreli mücadelenin” temelinde bu olgu yatmaktadır. Dönemin din adamı kılıklı yöneticisi Makarios, Larnaka uçak alanında 1975 yılında “Kıbrıs Türklerini ve Türkiye’yi dize getirmek için uzun süreli mücadeleye başlayacağız. Bu dönemde Ermeniler ve Türkiye’deki ayrılıkçılarla işbirliği içinde olacağız” diyordu. O günlerden sonra yaşadıklarımızın temel dayanağı kendiliğinden ortalık yerlere çıkmaktadır.
            Şimdilerde Fransa’nın bayraktarlığını yaptığı Ermeni oylarının devşirilmesi hesaplarının temelinde de bu olgu yatmaktadır. Birleşik Amerika Devletlerinde başlayan, Fransa’ya daha sonrada adeta kanser gibi diğer ülkelerdeki Türk diplomatlarının öldürülmelerini de soykırım olarak tanımlamak gerekiyor. Planlayıp görevi başındaki görevli kişiyi öldürmenin bir başka anlamı varsa bilen varsa beri gelsin diyoruz.
            Türkiye Cumhuriyetini işlemediği ve yapmadığı bir eylem nedeniyle suçlamak uluslararası hukuka da aykırıdır. BM’ in başlıca yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, Nazilerin işlediği suçlardan ötürü Almanya devleti aleyhine başka bir ülke mahkemesinde dava açılamayacağına ilişkin kararı geçtiğimiz günlerde açıkladı. Alınmış olan bu mahkeme kararını kazanım olarak okumamız gerekiyor.
Mahkemelerde dava açılamıyorsa parlamentoların aldıkları kararların bütününü yasal dayanaktan yoksun olarak tanımlamak ve saymak gerekiyor mu ne… 
            SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva