Birand İki gün önce Ayşe Arman’a bir mülakat veriyor...
Arman soruyor: "Kürt olduğunuzu da bu kitapla öğreniyoruz. Nasıl bir Kürtsünüz?
Birand cevaplıyor:  “Asimile olmuş bir Kürt! Kendimi hiç Kürt gibi hissetmedim. Zaten bilmiyordum da. Demek ki ailem için Kürtlük bir zulümmüş. Kürt kökenli olduğunu söylemek kötü bir şeymiş. Söylemediler. Cemre, didikliye didikleye, dayım Mahmut Dikerdem’e sora sora öğrendi. Ama Kürtlerin sorunlarıyla ilgilenmemin, Kürtlüğümle alakası yok”
Adamın hayatı ahlaksızlık yaparak geçmiş…
Hırsızlığı, dolandırıcılığı mahkemelerde tescil edilmiş biri…
Buna rağmen hep orta yerde olmuş…
Onun yaptığının milyonda birini bir başkası yapsa vallahi sürüm sürüm edilirdi…
O, hiçbir şey yokmuşçasına devam etti…
Yahut ettirildi…
Şimdi, iş geldi “Kürtlük itirafına”..
Ne demekse…
Ahlaksızlık haddi aşarsa itiraf dediğiniz şey de bu kadar düşük kalibrede kalıyor!
Açıkça hakaret ediyor…
Kürtlere…
Sözlerinin bir yerinde ne diyor…
“Kürtlerin sorunlarıyla ilgilenmemin, Kürtlüğümle alakası yok”
En doğru sözü bu…
Zira, namuslu, samimi Kürt, bu milletin asil bir parçası olduğunu bilir ve…
Bütün milletin sorunlarını dert eder…
90’lı yılların başında askerlik yaparken bir kitabını okumuştum…
Satır aralarında öyle ince ve hissettirmeden nifak tohumları saçıyordu ki…
Bu adam, olsa olsa…
Kripto’dur demiştim…
20 yıl sonra gördük ki, doğruymuş…
Şimdi Kürt’üm diyerek gerçek kimliğini bir müddet de böyle saklamayı planlıyor…
***
Kripto’yu bir vesile tarif etmiştik…
Bir daha tanımlayalım…
“Bir örgüte gizlice bağlı olan ya da siyasi inancını, yahut etnik kimliğini gizleyen kimse”
Ülkemizde sayıları hayli fazla…
Önemli bir kısmı da…
Etnik olarak “kürt” lük…
İnanç olarak da “Alevilik” le gerçek kimliklerini örtme yoluna gidiyorlar…
Hırsızlığı mahkemelerde tescil olunmuş bu adam hayli kurnaz!
Bir taşla birkaç kuş vurmayı hep becermiş…
Şimdi de öyle yapıyor…
Konjonktür uygun ya…
Hem melanetlerini en alasından, üstelik bu milletin kıt kanaat oluşturduğu kaynaklarla yaptı…
Hem de, bir tarafın da kahramanlığına oynuyor…
Hakikatte ise, bu kriptoların Türk’ten çok Kürt’e düşman oldukları da bir vakıa…
Neredeyse yüz yıla varan tehcir ve sözde soykırım hikayesinde asıl müsebbip olarak Kürtleri görürler…
Ama…
Onlar kolay lokmadır ya…
Öncelikleri farklıdır…
Önce parçalamak, sonra asıl kahredici darbeyi Kürt’e vurmak!
***
Ne yalan söyleyelim, rollerini iyi yapıyorlar…
Çoğu saf, iyi niyetli, kalbi temiz Kürt kardeşimizi de aldatabiliyorlar…
Aslında bu kriptoları deşifre için şaşmaz bir ölçü var…
Ona müracaat etseler hakikati görecekler de…
Nedense yapan yok gibi…
Ölçü şu: etnik olarak hakikaten bir adam Kürt ise, onda Allah inancı, Resulullah sevgisi tartışmasız bir biçimde belirgindir…
İnanç sadedinde en kayıtsız olanı bile, bu değerler söz konusu olduğunda serden geçer…
Bu zaviyeden baktığınızda kriptolar iyot gibi açığa çıkarlar…
Din iman hak getire…
Tam tersi, her fırsatı Müslüman anlayışa küfür ve buğz ile değerlendirirler…
Şimdi bu ahlaksızlığı tescilli Birand’a iyi bakın…
Kürtlük itirafının hemen sonrasında ne diyor…
“Apo serbest bırakılsın, meclise gelsin!”
İşin sonuna geldik sanıyor…
Ahmakça bir hal!
Akılları gözlerinde ya…
Akledemiyorlar ki…
Onların “tamam” dedikleri yerde
Türk Milleti “vira bismillah” der!