ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
ETÜ’de akreditasyon gündemi
ETÜ’de akreditasyon gündemi
10 Üniversite KUDAKAF'25’te buluştu
10 Üniversite KUDAKAF'25’te buluştu
Adnan Menderes’te yangın
Adnan Menderes’te yangın
PFDK’dan Erzurumspor kararı
PFDK’dan Erzurumspor kararı
Oltu Dümbüllü Deresi taştı
Oltu Dümbüllü Deresi taştı

Ahmet Göksan

Reddin İ-Kincisi
27 Mart 2014 Perşembe

“Sebebsiz yere güneş altında saatlerce durdurdukları, vasıtalarından aşağıya inmelerine izin vermedikleri yolculara suyu bile menediyorlardı.Otomobillerde bekletilen halk arasında hasta ve çocukların bulunduğu da göz önüne alınacak olunursa, Kıbrıs Rum’unun intikam almak bahanesi ile Nazi kamplarında dahi görülmeyen bu caniyane hareketlerine medeni milletlerin göz yumması ne kadar acıdır!”. 1966 Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

Kıbrıs’taki uyuşmazlığa çözüm müzakerelerinin başladığı 1968 yılından bu yana tam 46 yıl geçti. Aradan geçen bu sürece karşın uyuşmazlık halen çözümsüzlüğünü korumaya devam ediyor. Çözümsüzlüğün temelinde yatan olgunun güvensizlik olduğunu söylersek kimseyi yanıltmış duruma düşmeyiz. Sıklıkla yinelememize karşın Kıbrıs Türkleri sürekli olarak barış ve çözüm için elini uzatmıştır. Geldiğimiz noktada bile uzatmaya devam etmektedir. Müzakerelerin sonsuza dek sürdürülemeyeceği, bizzat Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu tarafından da ısrarla yinelenmektedir.

Bu öneri ve istek karşısında karar vericiler başta olmak üzere mendil büyüklüğündeki ülkenin önde gidenleri çözümü başka kulvarlarda arıyorlar. Çözüm süreci BM  treninde sürdürülürken birden bire AB trenine bindirildi. Böyle bir yaklaşımla konu içinden çıkılamaz duruma düşürüldü. Bu ugulama sonrasında taraflardan birisi devlet diğeri ise toplum düzeyine indirgenmiş oldu. Şimdilerde müzakerecilerle komiteler çalışmalarına devam ederken adı geçen ülkenin en önde gideni Bay Nikos Anastasiyadis, “kesin çözümün AB ilkeleri ve normlarına uyumlu olmasını güvence altına almak için bizzat AB’nin etkin katılımda bulunması” çağrısını yapıyordu. Buna karşın Avrupa Konseyi Başkanı Bay Herman Van Rompuy ise AB’nin tarafların istemesi ve BM’nde onay vermesi durumunda sürece yönelik desteğini daha da güçlendirmeye hazır olduğunu vurguluyordu.

Kıbrıs Türklerinin bu güne değin yaşadıkları bütün olumsuzluklara karşın her zaman çözümden yana umutlu oldukları her kes tarafından çok iyi bilinmektedir. AB’nin önde gidenlerinin yüksek perdeden yaptığı vaadlerinin gerçekleşmeyeceğini bilmelerine karşın umutlarını yitirmeden beklediler ve beklemeye de devam ediyorlar. Beklemenin sonsuza dek olmayacağının da bilinmesi gerekiyor.

Bu güne değin yapılan bütün müzakere süreçlerinde görüşmecilerin evrensel düzeydeki siyasi eğilimlerinin pek işe yaramadığı biliniyor. Örneğin sol eğilimden gelen kişilerle çözüme kısa sürede ulaşılacağı beklentisinin hüsranla sonuçlandığı belleklerdeki tazeliğini koruyor. Şimdilerde ise sağ eğilimli kişilerle çözüme ulaşılacağı beklentisi yaygın bir kanıdır. Siyasi eğilimler bir işe yaramış olsa idi sıkıntının çoktan aşılması gerekiyordu. Yukarıda da değindiğimiz gibi çözüm konusunda taraflar bir birlerine gü-ven-mi-yor-lar. Önemli olan bu güvenin nasıl sağlanacağının anahtarını yapacak olan ustayı bulmaktan geçtiğini kaydetmek istiyoruz.

Bu nedenle bütün müzakere süreçlerinde Güven Arttırıcı Önlemler sürekli olarak görüşme masasının mezesi olarak görüldü ve algılandı. Türkiye ve Kıbrıs Türklerinin bazı jestlerde bulunmaları sonrasında güvenin oluşacağı pompalandı. Bu jestler beklenirken Rum tarafı kılını kıpırtmadan ellerini ovuşturmayı yeğliyordu. Onların kafasındaki temel olgu ise Kıbrıs Türklerinin  ambargolar altında daha fazla direnmeden Rumların isteklerine ‘EVET’ diyecekleri beklentisidir. Şu sıralarda oynanmakta olan çözüm oyununu bu şekli ile okumak gerektiğine inanıyoruz.

Şimdilerde bütün isteklerini egemenlikten tutun kimliğe kadar, temsiliyetin hepsini teke indirdiler. Kıbrıs Türklerini bu tekli çözüme zorluyorlar. Onların istediği bu tekli çözüm kabul görmeyecektir. Bu nedenle de çözümsüzlük yine devam edecektir. Bunun aksini düşünmek doğanın eşyasına aykırıdır. Bu nedenle yaşanmış bütün olumsuzluklara karşın çözümsüzlük travma yaratmayacaktır. Yalnızca tekli çözümden yana olanlar biraz daha fazla üzüleceklerdir... O kadar...

Müzakere sürecinin olumlu olması sonrasında ortalık yere çıkacak yapının federasyon olacağı biliniyor. Bu gerçek bu güne değin sürekli olarak hep gizlenmiştir. 1960 yılında denenmiş olan benzer bir yapının nasıl ve kimler tarafından yıkıldığı iyi biliniyor. Şimdilerde ise aynı yapının yeni bir modelinin kurulması düşünülüyor. Böyle bir modele karşın Bay Nikos Anastasiyadis, “Kıbrıslı Rumlara, beklentilerini karşılamayan bir çözüm sunarsak, ikinci bir ret, Kıbrısın kalıcı bölünmesi olacaktır” diyor.

Anlaşmanın olmaması halinde adadaki varolan yapının kalıcı olacağını söyleyenlerin en kısa sürede Kıbrıs Türklerinin isteklerini ırkçı yaklaşımlardan uzak olarak haklarını teslim etmeleri gerekiyor mu ne...

SEVGİ ile kalınız...

 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Bağlantılı İlişkiler
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Bir yumrukta çürüyen vicdan
Ö. Faruk Kayaalp
Ö. Faruk Kayaalp
Asansör Takım Olmanın Alemi Var mı? Ve Erzurumspor Gerçeği
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Dadaş Tahsin Bayramoğlu’nun ardından
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Türk Milleti: Medeniyetin Evrensel Mimarları
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Erzurum’un Dirilişi yahut 107 Yılın Çığlığı
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva