Ulusla Egemenliğin Kazanılmasını Sağlayan, Milli Şairimiz Akif’in”Bedr’in Arslanları Ancak Bu Kadar Şanlı İdi” İfadeleriyle Tarif Ettiği Çanakkale Şehitlerini Şükran Ve Minnetle Anıyoruz..
BU DESTAN’IN BENZERİ YAZILMADI
Genelkurmay Başkanlığı, Çanakkale Savaşı'ndaki muharebelerde zamanın en ileri teknoloji ürünü silahlarıyla donatılmış üstün düşman kuvvetlerine karşı eski toplar ve yetersiz cephaneyle savunma yapmak zorunda kalan Türk birliklerinin insanüstü mücadele vererek destan yarattığını belirtti.
ARIBURNU MAHAREBELERİ
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan Arıburnu muharebelerine ilişkin bilgi notunda, Birinci Dünya Savaşı'nın gidişatını değiştiren Çanakkale muharebelerinin; önce boğazda geçen ve 18 Mart 1915'te İngiliz ve Fransız donanmalarının yenilgisiyle sonuçlanan deniz harekatı, bunu izleyen Gelibolu Yarımadası ve Anadolu yakasında geçen kara muharebeleri şeklinde cereyan ettiği anlatıldı. ''Zamanın en ileri teknoloji ürünü silahlarıyla donatılmış üstün düşman kuvvetlerine karşı eski toplar ve yetersiz cephaneyle savunma yapmak zorunda kalan Türk birlikleri insanüstü mücadele vererek bir destan yaratmışlardır'' denilen bilgi notunda, deniz muharebelerindeki yenilgiden sonra karaya asker çıkarmak suretiyle Gelibolu Yarımadası'nı ele geçirmeye karar veren itilaf devletlerinin, 25 Nisan 1915'te Arıburnu ve Seddülbahir bölgelerine çıkarma yaptığı hatırlatıldı.
Arıburnu bölgesi için Avusturalya ve Yeni Zelandalılardan oluşan Anzak Kolordusu ile 2'nci Tali Filo'nun görevlendirildiğinin ifade edildiği bilgi notunda, Anzakların Yaptıkları Çıkarma Harekatında, ilk çıkarmanın Kabatepe-Arıburnu arasındaki bölgeye yapılması planlandığı, ancak çıkarma araçlarının akıntının etkisi ile kuzeye kayması sonucu Büyük ve Küçük Arıburnu bölgesine çıkarma yapıldığı belirtildi.
KURMAY YARBAY MUSTAFA KEMAL
Bilgi notunda şunlar kaydedildi: ''Arıburnu bölgesine çıkan Anzak Kolordusunun karşısında, gözetleme görevi yapan iki mangadan ibaret bir Türk birliği bulunuyordu. Anzakların şiddetli topçu ve donanma ateşleri karşısında inatla direnen bu birliğin imdadına 27'nci Alay yetişerek Kemalyeri-Merkeztepe genel istikametinde Anzak kuvvetleri üzerine taarruza başlamıştır. Bu sırada 19'uncu Tümen Komutanı olan Kurmay Yarbay Mustafa Kemal (Atatürk), kendi inisiyatifini kullanarak 57'nci Alay ile bir dağ bataryası ve bir sıhhiye müfrezesini Kocaçimen'e yöneltmiş ve Conkbayırı'na doğru ilerleyen Anzak kuvvetlerine karşı taarruza geçmiştir.
“CEPHANENİZ YOKSA SÜNGÜNÜZ VAR”
Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Conkbayırı'na çıkarken dağınık olarak çekilmekte olan bir er grubuna: 'Neden çekiliyorsunuz? Düşmandan kaçılmaz, düşmanla savaşılır. Cephaneniz kalmadıysa süngüleriniz vardır. Süngü tak, yere yat...' komutu vererek olaya tam zamanında el koymuştur. 57'nci Alaya da: 'Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve komutanlar gelebilir' şeklinde taarruz için emirler vermiştir.''
Kurmay Yarbay Mustafa Kemal'in emrindeki birliklerin İtilaf donanmasının yoğun bombardıman ateşi altında Anzaklar üzerine yaptıkları taarruz sonucunda buradaki Anzakların ilerlemesinin durdurulduğunun anlatıldığı bilgi notunda, kilit noktası durumunda olan Conkbayırı ve Kocaçimen Tepelerinin tutulmasının sağlandığı ve Anzakların geri çekilmeye mecbur edildiği kaydedildi.
ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Bilgi notunda güneyden taarruz eden 27'nci Alayın harekatının da başarılı olduğu ve Anzakların hem güneyden hem de kuzeyden dar bir kıyı şeridinde sıkıştırıldıkları belirtilerek şu bilgilere yer verildi: ''Başkomutan Enver Paşa ile 5'inci Ordu Komutanı Liman Von Sanders birlikte bir plan hazırlamışlar ve Arıburnu'ndaki İtilaf kuvvetlerini yerlerinden söküp atmak üzere yeni bir taarruz yapmaya karar vermişlerdir. 19 Mayıs 1915'te yapılan taarruz, İngiliz ve Anzakların çok şiddetli, etkili yan ateşi yapan makineli tüfeklerinin, piyade ateşlerinin ve el bombalarının etkisiyle durdurulmuştur. Türk birlikleri eski mevzilerine dönmüşler ve burada bulundukları hatları savunarak tahkime çalışmışlardır. Bundan sonra muharebeler, mevzii muharebelerine dönüşmüştür. Mayıs ayının sonlarına doğru Arıburnu bölgesindeki muharebeler şiddetini kaybetmeye başlamıştır.
Arıburnu bölgesinde karşılıklı taarruzlar 1915 yılı Ağustos ayına kadar sürmüştür. Ancak 27 Nisan 1915'te oluşan mevziler (Cesarettepe doğusu-Bomba Sırtı-Kırmızı Sırt-Kanlısırt) değişmemiştir.''
KIRMIZI SIRT MEVKİNDE BİR TÜRK AÇIK SİPERİ
İngilizlerin 6 Ağustos'ta Arıburnu'na yeni kuvvetler çıkararak Kanlısırt istikametinde taarruza başlamaları sonucu muharebelerin şiddetlendiğinin anlatıldığı bilgi notunda, karşılıklı taarruzlar sonucunda çok kanlı muharebelere rağmen sonuç elde edilemediği ve İngilizlerin Kanlısırt'a yönelttikleri taarruzların Türk birlikleri tarafından püskürtüldüğü, ancak Türk taarruzlarının da İngilizlerin çok sayıda el bombası kullanması sonucu durdurulduğu belirtildi.
CONKBAYIRI
Bilgi notu şöyle devam etti: ''İngilizler, 6 Ağustos 1915'te Conkbayırı'na da taarruza geçmişlerdir. Böylelikle Conkbayırı güneyi-Kocaçimen blokuna hakim olan İngilizler, Çanakkale Boğazı'na ulaşarak boğazı kontrol eder duruma geleceklerdi. Bu bölgede bulunan 19'uncu Tümen Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal, birlikleri ile yaptığı başarılı savunma ve karşı taarruzlar sonunda İngilizlerin taarruzlarını sonuçsuz bırakmış ve İngilizlerden önce Conkbayırı ve Kocaçimen Tepesi bölgesini kapatarak onların amaçlarına ulaşmalarını engellemiştir.
Aralık 1915'e kadar Arıburnu bölgesinde önemli bir gelişme olmamış, zaman zaman mevzi çatışmaları devam etmiştir. Ancak bu tarihten sonra İtilaf devletleri, Çanakkale Cephesi'ne kuvvet ayıramayacaklarını, buradaki amaçlarına ulaşamayacaklarını ve Türk birliklerinin bölgedeki savunmasını söküp atamayacaklarını; kısacası Çanakkale'nin geçilmez olduğunu anlamaları sonucunda 7 Aralık 1915'te Çanakkale Cephesi'nin boşaltılmasına karar vermişlerdir. İngilizler 8-20 Aralık 1915'te Anafartalar ve Arıburnu bölgelerini boşaltmışlardır.''
SEDDÜLBAHİR MUHAREBELERİ
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde Seddülbahir Muharebeleri hakkında da bilgi verildi. Çanakkale Muharebeleri'nin, denizde ve karada olmak üzere dokuz ay sürdüğü ve çok şiddetli çarpışmalara sahne olduğu hatırlatılan bilgi notunda, İngiliz Deniz Bakanı Winston Churchill'in önerileri doğrultusunda cephenin açılmasını kabul eden İngiliz Hükümeti'nin, 17 Şubat 1915'te Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilmesine karar verdiği, ilk bombardımanın 19 Şubat 1915 sabahı başladığı anlatıldı.
Ancak İtilaf devletleri donanmasının o gün istediği sonucu alamadığının ifade edildiği bilgi notunda, daha sonra da Boğaz'dan bombardımana devam edildiği, Boğaz'a en büyük saldırının 18 Mart 1915'te yapıldığı belirtilerek, ''O gün yapılan muharebede ise Müttefik donanmasından üç muharebe gemisi (Irresistable, Ocean, Bouvet) batmıştır. İki muharebe gemisi ve bir muharebe kruvazörü de (Inflexible, Gaulois, Suffren) ağır hasara uğramış, mayınlar da onlara son darbeyi vurmuştur. Böylece Müttefik donanmasının Boğaz'ı terk etmesiyle tarihin bu büyük 'Boğaz Muharebesi' Türklerin kesin zaferiyle sonuçlanmıştır'' denildi.
MÜTTEFİK KUVVETLERİN KARAYA ASKER ÇIKARMALARI
18 Mart yenilgisinden sonra Müttefiklerin, karaya asker çıkarmak suretiyle Gelibolu Yarımadası'nı ele geçirmeye karar verdikleri anlatılan bilgi notunda, 25 Nisan 1915'te
Müttefik kuvvetlerin, Seddülbahir ve Arıburnu'na donanmanın ateş desteği altında asker çıkarmaya başladıkları anlatıldı.
Seddülbahir'de, Sarıtepe güneyi, İkiz Koyu, Teke Koyu, Ertuğrul Koyu, Morto Koyu'na çıkarma harekatına başladıklarının belirtildiği bilgi notunda, ''İlk hedef olarak Alçıtepe ele geçirilecek, Kilitbahir platosuna ilerlenerek merkez tabyaları susturulacak, boğaz giriş bölgesi elde edilecekti'' denildi.
Seddülbahir kıyılarına çıkarma yapan İngiliz kuvvetlerinin, bu kıyıları savunan kahraman Türk askerinin çok şiddetli mukavemeti ile karşılaştığının altı çizilen bilgi notunda şunlar kaydedildi: ''Bu çıkarma sırasında 26'ncı Alayın 3'üncü Taburu da her türlü takdirin üzerinde bir cesaret ve kahramanlıkla Müttefik kuvvetlere karşı mücadele etmiştir. Bu taburun komutanı Binbaşı Mahmut Sabri Bey, taburun yarı mevcudunu kaybettiği halde çekilmeyi düşünmemiş ve karşı taarruzla zafer azim ve kararını muhafaza etmiştir. Bu sırada Alaya bağlı beş mangadan oluşan bir takıma, başında subay kalmadığı için Ezineli Yahya Çavuş komuta etmiş ve Ertuğrul Koyu'nu 12 saat savunarak çıkarma yapan İngilizleri bertaraf etmiştir.
1962'de Seddülbahir köyünün iki kilometre batısında Göztepe mevkinde Yahya Çavuş ve arkadaşları için inşa edilen anıta yazılmış olan:
''Bir kahraman takım ve Yahya Çavuş'tular
Tam üç alayla burada gönülden vuruştular.
Düşman tümen sanırdı bu şahane erleri
Allah'ı arzu ettiler, akşama kavuştular.''
sözleri Yahya Çavuş ve nice Yahya Çavuşları anlatmaktadır.''
YAHYA ÇAVUŞ ANITI
25 ve 26 Nisan günlerinde, Türk askerinin direnişi karşısında çok büyük zayiat veren İngiliz kuvvetlerinin hedefleri olan Alçıtepe'yi ele geçiremediklerinin altı çizilen bilgi notunda şu bilgilere yer verildi:
'Donanmanın ateş desteği ve takviyeler ile kıyıda tutunabilmişlerse de bu mevki ele geçirmek amacıyla birkaç kez daha girişimde bulunmuşlardır. Bu amaçla tekrar harekete geçen 2 İngiliz, 1 Fransız tugayından oluşan Müttefik ordusu, 28-30 Nisan 1915 tarihleri arasında yapılan 1'inci Kirte Muharebesi'nde Türk askerinin savunması karşısında başarısızlığa uğramış ve ilk mevzilerine geri dönmek zorunda kalmıştır. 2'nci Kirte Muharebesi'nde (06-08 Mayıs 1915) de 2 tümenle taarruza başlayan Müttefik kuvvetleri Türk birliklerinin karşı taarruzlarıyla geri püskürtülmüştür.''
ÇANAKKALE'DE TÜRK TOPÇULARI
Arıburnu Cephesi'nde Türk birliklerinin 19 Mayıs'ta başlattığı taarruzun başarısızlıkla sonuçlanması üzerine Müttefik kuvvetlerin komutanı General Hamilton, bu durumdan yararlanarak Yassıtepe-Alçıtepe hedeflerini ele geçirmek amacı ile taarruza kararı verdiği anlatılan bilgi notunda, taarruzun ara hedefi olarak üçüncü defa Kirte köyüne yöneldikleri, 3'üncü Kirte Muharebesi (04-06 Haziran 1915) olarak adlandırılan bu muharebede, İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin Türk mevzilerimize 200 - 400 metre kadar girmişse de Türk ihtiyat birliklerinin kısa zamanda bu girmeleri durdurduğu belirtildi.
Bilgi notunda, bundan sonra Fransız Kolordusu'nun, Kerevizdere sırtlarına yöneldiği ifade edilerek 21-22 Haziran 1915 tarihleri arasında yapılan 1'inci Kerevizdere Muharebesi'nde, Türk savunması karşısında Fransız taarruzlarının sonuç vermediği kaydedildi.
Seddülbahir bölgesi muharebeleri içinde Türklerin en çok zayiat verdikleri muharebenin, 28 Haziran-05 Temmuz 1915 tarihleri arasındaki Zığındere Muharebesi olduğu vurgulanan bilgi notunda, ''Zığındere'yi ele geçirmek isteyen İtilaf kuvvetleri bu muharebede hedeflerine ulaşamamışlardır'' denildi.
ÇANAKKALE BENZERSİZ BİR TÜRK DESTANIDIR
Bilgi notunda şunlar kaydedildi: ''Kerevizdere sırtlarını ele geçirmek için deniz ve kara topçularınca desteklenen İngiliz ve Fransız tümenleri tekrar taarruza geçmişlerdir. 2'nci Kerevizdere Muharebesi (12-13 Temmuz 1915) olarak adlandırılan bu muharebede Türk kuvvetlerinin karşı taarruzları ile İtilaf kuvvetlerinin ilerlemesi durdurulmuştur. Seddülbahir bölgesindeki harekat, diğer bölgelerde olduğu gibi Ağustos ayından itibaren mevzii muharebesine dönüşmüştür.
ŞÜHEDAYI RAHMETLE ANIYORUZ
Çanakkale Savaşı sonunda, İtilaf devletleri denizden ve karadan Boğazı aşamayarak Aralık 1915'ten itibaren çekilmeye başlamışlardır. 8-9 Ocak 1916 gecesi, Seddülbahir'deki son birliğin de geri çekilmesiyle Çanakkale Cephesi'ndeki muharebeler Türklerin zaferiyle sona ermiştir.
'Çanakkale Geçilmez' özdeyişini tarihe, 'Çanakkale Geçilmez' övüncünü Türk ulusuna armağan eden büyük önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Çanakkale'nin eşsiz kahramanlarını, Türk ulusunun ve ordusunun yiğit evlatlarını minnet ve şükranla anıyoruz.''