UZMANLARDAN KENE UYARISI
İlk ve sonbahar mevsimlerinde sıklıkla karşılaşılan kene vakaları açısından Erzurum oldukça sakin bir dönem geçiriyor. İl Sağlık Müdürlüğü’nden edinilen bilgilere göre; özellikle bahar aylarında karşılaşılmaya başlanan kene vakalarıyla ilgili olarak Erzurum’da bugüne kadar herhangi bir şikâyete rastlanmadı.
İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri, ilçeler de dâhil olmak üzere bu ilkbahar döneminde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakasına rastlamadıklarını kaydederek, bu sezonun oldukça sakin geçtiğini dile getirdiler.
Konu ile ilgililer, kene vakasına rastlanmamış olmasının en önemli nedenini, toplumun bilinçlenmiş olmasına bağlayarak, keneyle mücadele anlamında insanların artık uzman tavsiyesiyle hareket ettiklerini belirttiler.
Bu arada Erzurum’daki zirai ilaçlama hizmetleri veren firmalar ise, tarla, ahır, ev ve bahçe gibi ortamların gelişigüzel ilaçlatılmaması uyarısında bulunarak, he ilacın kene üzerinde etkili olamayabileceğini hatırlattılar.
KENE ISIRIĞINA karşı uyarı
Erzurum’da başta kene olmak üzere çeşitli tarım zararlılarıyla mücadele kapsamında çalışmalar yürütülen Betis Genel İlaçlama’nın Koordinatörü Mehmet Nuri Alim ise, kene vakaları nedeniyle halkın panik yapmaması, ancak gerekli tedbirleri de alması çağrısında bulundu.
Alim, “KKKA hastalığı, kırsal kesimde yaşayan ve gerek evcil, gerekse vahşi hayvanlarla ilişkisi olan kimselere, ev hayvanları ve sokak hayvanları ile ilişkisi olanlara ve kırsal kesimde özellikle çalılıklar ve otların olduğu yerlerde piknik, av veya çeşitli amaçlarla bulunanlara keneler vasıtasıyla bulaşabilmektedir.” dedi.
PANİK YOK, TEDBİR VAR
Kene ısırmasıyla bulaşma süreci başlayan hastalığın, 1-3 gün arasında belirtilerinin ortaya çıktığını kaydeden Alim,”Bir kenenin insandan kan emmesi ile hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 1-3 günlük bir zaman geçmektedir. Bir kaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir. Ağır vakalarda, hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer ve böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği ve santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir.” diye konuştu.
KIRSAL KESİMDE YAŞAYANLAR DAHA DİKKATLİ OLMALI
Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için öncelikle hastalığa neden olan virüsü taşıyan kenelerden uzak durmak gerektiğini vurgulayan M. Nuri Alim, “Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalıdır. Hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalıdır. Günümüzde korunma yolu olarak da kene kovucu aeresollar da kullanılmasında çok fayda var. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda, çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli, mümkünse açık renkli (kenelerin kolaylıkla fark edilebilmeleri açısından), uzun kollu ve uzun paçalı giysiler giyilmelidir. Vücut belirli aralıklarla kene yönünden muayene edilmeli, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden ve kenenin ağız kısmı koparılmadan alınmalıdır.ALINACAK TEDBİRLER
Kenelerin üstüne kimyasal dökülmesi, kibrit ile yakılması gibi işlemler kenelerin hastalık etkenlerini aktarma riskini artırabilir. Bu tarz uygulamalardan kaçınılmalıdır. Ormanlarda çalışan işçilerin ve ava çıkanların lastik çizme giymeleri veya pantolonlarının paçalarını çorap içine sokmaları kenelerden koruyucu olabilmektedir. Hayvan barınakları kenelerin yaşamasına imkân vermeyecek şekilde yapılmalı, çatlaklar ve yarıklar tamir edilerek badana yapılmalıdır. KKKA insandan insana bulaşabilmektedir, bu nedenle hastalarla temastan kaçınılmalı, zorunlu olarak temas edenler ise mutlaka gerekli tedbirleri almalıdırlar.