İlin iklim özellikleri, yeterli mera ve yem kaynaklarının bulunması, Erzurum’a, besicilik yatırımları için uygun bir altyapı niteliği kazandırırken, yöredeki hayvancılık faaliyetlerinin eski cazibesine yeniden kavuşabilmesi için sektörde bir an önce bilinçli ticari işletmeciliğe başlanması gerektiği kaydediliyor.
//TEŞVİK VE HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI
“Erzurum Alt Bölgesi Uygun Yatırım Alanları Araştırması”ndan elde edilen sonuçlara göre, Türkiye’de hayvan sayısı fazla olduğu halde, birim hayvan sayısı başına elde edilen hayvansal ürün miktarının düşük oluşu dikkat çekiyor. Büyükbaş hayvanların et verimliliği, gelişmiş ülkelerde 250 kilogram/baş olarak takdir edilirken, Türkiye’de ise bu oranın 160 ile 170 kilogram/baş olduğu bilgisine yer verilen araştırmada, hayvansal üretimdeki yetersizliğe, Erzurum’un içinde bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’nde de rastlanıyor. Erzurum’un, iklim özellikleri başta olmak üzere yeterli mera ve yem kaynaklarını barındırmasının, ildeki besicilik faaliyetleri için birer avantaj teşkil etiğinin kaydedildiği “Erzurum Alt Bölgesi Uygun Yatırım Alanları Araştırması”na göre, yörenin sahip olduğu bu potansiyeller, çeşitli nedenlerden dolayı değerlendirilemiyor.
//ÖNEMLİ BİR FIRSAT
Hayvancılığın Erzurum’da ve bölgede aile işletmeciliği tipinde ve bilinçsizce yapılıyor oluşunun, hayvansal ürün verimsizliğinde rol oynayan en önemli faktör olduğuna vurgu yapılırken, sektörde bilinçli ticari işletmelerin sayısının artırılması, ‘olmazsa olmaz’ şeklinde değerlendiriliyor. Doğu Anadolu Projesi kapsamında bulunan illere de verileceği açıklanan hayvancılık teşvikleri, sektördeki ticari işletme sayısının artırılması amacına hizmet edebilecek en önemli enstrümanlardan birisi olarak görülürken, sektörde ivme kazanabilmek için küçük işletmelerin birleşmesi ve aile işletmeciliği mantığının bir an önce terk edilmesi tavsiyesinde bulunuluyor.
//TORTUM VE ÇORUH HAVZALARI
“Erzurum Alt Bölgesi Uygun Yatırım Alanları Araştırması”nda, hidroelektrik santralleriyle gündeme gelen ilin yerüstü su kaynaklarına da atıfta bulunuluyor. Erzurum’da, Fırat Nehri’nin ana kolu olan Karasu, Aras ve Çoruh Nehri’nin ana kollarını teşkil eden Tortum ve Oltu çaylarının, su rezervi yüksek nehirler arasında bulunduğuna dikkat çekilirken, bölgede ayrıca büyüklü küçüklü birçok dere ve çayın da yer aldığı belirtiliyor. Söz konusu yerüstü su kaynaklarının bulunduğu yörenin, başta alabalık ve somon olmak üzere çeşitli tatlı su balıklarının üretimi için oldukça uygun bir altyapıya sahip olduğu kaydedilirken, araştırmada, son yıllarda su ürünleri üretimine yönelik olarak yapılan yatırımlardan hayli başarılı sonuçlar alındığına da dikkat çekiliyor.
//SU ÜRÜNLERİNİ İŞLEYEN YATIRIMLAR”
Araştırmada, yerüstü su kaynakları aracılığıyla su ürünleri üretimine uygun bir altyapıya sahip olan Erzurum’la ilgili olarak şu bilgilere yer veriliyor: “Erzurum’daki yerüstü su kaynakları bu amaçla değerlendirildiğinde, söz konusu tesislerde üretilecek ürünlerden bir kısmı iç pazarlara verilebilecek, ayrıca talep fazlası ürün de ihraç edilebilecektir. Üretilen su ürünlerinden talep fazlasının işlenmiş su ürünleri üreten tesislere hammadde olarak pazarlanması da mümkündür. Ayrıca yatırımların başarılı olmaları halinde, orta vadede, ilde de su ürünleri işleyen yatırımların gerçekleştirilmesi de söz konusu olabilecektir.”