ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
'Zorlukları aşarak bu günlere geldik'
"Zorlukları aşarak bu günlere geldik"
‘2024’te bin 74 düzensiz göçmen yakalandı’
‘2024’te bin 74 düzensiz göçmen yakalandı’
ETÜ 17 üniversite arasında
ETÜ 17 üniversite arasında
Erzurum’da 289 gıda odaklı işletme denetlendi
Erzurum’da 289 gıda odaklı işletme denetlendi
Erzurum 2024 bankacılık verileri açıklandı
Erzurum 2024 bankacılık verileri açıklandı
HABERLER>GUNCEL
10 Mart 2010 Çarşamba - 03:43

Tarihi yalana Dadaş öfkesi

SAMET ÖZÜNAL/GHA/A.Ü. Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Kürkçüoğlu, Erzurum'da 5 bin Müslüman Türk'ün yakılarak katledildiği Yanıkdere Şehitliği Anıtı önünde düzenlediği basın açıklamasında Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nce alınan sözde Ermeni Yasa Tasarısına tepki gösterdi.

Tarihi yalana Dadaş öfkesi

Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, yayınladığı açıklamayla, ABD Dış İlişkiler Komitesi’ne tepki gösterdi.
Ermeni komiteleri tarafından 1918 Mart’ında Erzurum’un yanıkdere mevkiinde hunharca öldürülen şehir halkının toplu mezarlığının bulunduğu şehitlikte yaptığı açıklamada, ABD Dış İlişkiler Komitesi üyelerinin tarihi gerçeklerden uzak, tamamen yanlı bir karar verdiklerini söyledi.
//SİYASİ HESAP
Kürkçüoğlu, “Hiç bir tarihi altyapısı olmayan Howard Berman’ın 4 Mart gecesi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı sıfatıyla Ermeni hamiliğine soyunmasının arkasında Kasım 2010’da ABD’de yapılacak seçimlerde Ermeni oylarına talip olduğunu ve ucuz siyasi hesaplarla Ermenilere yaranmaya çalışmakta olduğu gerçeği yatmaktadır,” dedi.
Ne Selçuklu ne de Osmanlı döneminde Anadolu’da Ermenilere yönelik asimilasyon siyasetinin söz konusu olmadığını, aksine Anadolu’da Ermeni kimliğinin ve kültürünün yaşatılmasının Osmanlı hoşgörüsünün bir sonucu olduğunu anlatan Kürkçüoğlu, şöyle devam etti: “Sayın Berman’ın Türk Halkı’nın ve Türkiye’nin kendi tarihi ile hesaplaşması gerektiğini ifade etmesi, onun tarih bilgisinin çok yeteriz olduğunu gösteriyor. Soykırım gibi büyük bir insanlık ayıbı Türk Tarihi’nin hiçbir döneminde yaşanmış değildir. Türk Milleti tarih boyunca muhtaç olan tüm milletlere yardım elini uzatmış asil bir millettir. 1492’de İspanya’daki Katolik Hıristiyanların zulmünden kaçan Yahudilere, 1535’te Almanya’ya karşı Fransızlara, 1708’de İsveç Kralı XII. Şarl’a, 1848’de Macar Mültecilerine, 1917’de Çarlık taraftarı Ruslara, 1941’de II. Dünya Savaşı esnasında Yunanlılara, 1990’da Saddam’ın Halepçe katliamından kaçan mültecilere, kucak açan, yardım eden Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Türk halkı olmuştur.”
//“ASIL SOYKIRIM TÜRKLERE UYGULANDI”
Soykırımın gerçekte masum savunmasız Türk halkına karşı uygulandığını anlatan Kürkçüoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Asıl katliam ve soykırıma uğrayanlar, kendi köyünde, kendi kasabasında, vilayetinde soykırıma tabi tutulanlar Müslüman-Türk ahalidir. Hiç şüphesiz tarih bir belge bilimidir. Atatürk Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürlüğü olarak yaptığımız bilimsel çalışmalar neticesinde; 1915-1919 yılları arasında I. Dünya Savaşı içinde Rus Ordusu ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak ve Ramgavar Ermeni Çeteleri Doğu Anadolu Bölgesi’nde Erzincan’da, Tercan’da, Erzurum-Cinis’de, Alaca’da, Ilıca’da, Tepeköy’de, Dutçu’da, Erzurum Merkezde; Yanıkdere’de, Karskapı’da, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa Konaklarında, Firdevsoğlu Kışlası’nda, Erzurum; Yeşilyayla’da, Hasankale’de, Tımar’da, Köprüköy’de, Horasan’da, Kars Derecik ve Subatan’da, Van-Zeve’de, Ağrı’da, Bitlis’de, Iğdır-Oba, Hakmehmet ve Gedikli de, Ardahan-Yanık Camii, Göle-Esenboğaz Köyü, Çıldır-Kotanlı Köyü, Nahçıvan’da, Zengezur’da ve Azerbaycan’da tam bir “Müslüman-Türk Soykırımı” gerçekleştirmişler ve 519 bin Türk’ü katletmişlerdir. Savaşla hiç ilgileri olmayan, çoğunluğu kadın, çocuk ve ihtiyarlardan oluşan masum ahali Ermeni Çeteleri tarafından sadece Türk ve Müslüman oldukları için, Hz. İsa’nın tavsiyelerine bile sırt çevrilerek katletmişlerdir.”
//“ABD’Lİ GENERAL HARBODR’UN RAPORU NİÇİN OKUNMADI?”
1919 Eylül’ünde Ermeni iddialarını yerinde görmek üzere  Erzurum’a gelen Amerikalı Generali Harbord’un yazdığı raporu hatırlatan Kürkçüoğlu, “Harbord, bu bölgede Ermeni çeteleri tarafından yapılan katliam ve soykırımı gördüğü zaman, korkunç tablo karşısında hayretler içinde kalarak, “Hz. İsa’nın kulları nasıl böyle bir vahşet yapabildiler!..” hükmüne varmıştı. General Harbord, Erzurum ve çevresinde gördüğü vahşet karşında o kadar üzülmüş ve hiddetlenmiştir ki, Erivan’da Taşnak katillerinin ellerini dahi sıkmamıştır. ABD Dış İlişkiler Komitesi Başkanı ve üyeleri bu tarihi gerçekleri neden dikkate almıyorlar?” diye sordu.  
ABD’li tarihçi Bernard Lewis’in, 16 Kasım 1994 tarihinde, “Le Monde” Gazetsi’nde yayınlanan mülakatından söz eden Kürkçüoğlu, “Lewis, Ermeni soykırımı iddialarını çürüterek ‘bu olay Ermenilerin tarihi kendilerine göre yorumlamalarıdır,’ tespitini yapmış ve 24 Nisan ve 27 Mayıs 1915 hadiselerini belgeleriyle açıklamıştır,” diye konuştu.
Yine, ABD’li tarihçi Justin McCarthy, “Ölüm ve Sürgün” adlı eserinde, I. Dünya Savaşı’nda asıl katliama uğrayanların Müslüman Türkler olduğunu kaynaklarıyla gösterdiğini ifade eden Kürkçüoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Sayın Berman, siz ve sizin gibi ön yargılı, hiçbir bilimsel gerçeğe dayanmayan parlamenterler sayesinde, her yıl 24 Nisan’da ‘soykırım sendromu’ yaşamaya alıştık. Aynı film, aynı senaryo her yıl tekrarlanır, durur Avrupa’da ve ABD’de bir ‘Soykırım Endüstrisi’ kurulmuştur. Biz Türk tarihçilerini üzen diğer bir tarihi gerçek ise, başta Sarkisyan, Nalbandyan olmak üzere Ermenistan devlet adamlarının dünyayı aldatarak ve tarihi tahrif ederek Osmanlı Devleti tarafından çıkarılan “Sevk ve İskân Kanunu”nu dünya gündemine taşımalarıdır. Oysa sayın Berman, 24 Nisan 1915’te “Sevk ve İskan Kanunu” çıkarılmamıştır. Bu tarihte Van’da 10 bine yakın Müslüman ahalinin Ermeni çeteleri tarafından katledilmesi üzerine Osmanlı Hükümeti aldığı idari bir tedbirle; Taşnak, Hınçak ve Ramgavar adlı Ermeni cemiyetlerini kapatmış ve terör faaliyetlerinde bulunan cemiyet üyelerini ve yöneticilerini tutuklamıştır. Bu idari tedbir de yeterli olmayınca 27 Mayıs 1915’te “Sevk ve İskân Kanunu” nu çıkarmıştır. Sevk ve İskân Kanunu kesinlikle bir soykırım kanunu değildir.”
//“TEK AYAKLA BARIŞ YÜRÜMEZ”
 “ABD’li siyasetçiler de, Berman da, Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan da Ermenistan Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan da şunu iyice bilmelidirler ki, Kafkasya’da, tek ayakla barış yürümeyecektir.” Diyen Kürkçüoğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Barışın iki tarafı vardır ve iyi niyetle, samimiyetle bölgeye barışın yerleşmesi için her iki taraf da gayret göstermelidir. Türkiye Cumhuriyeti bu gayreti en iyi şekilde yerine getiriyor olmasına rağmen, Ermenistan Hükümeti, Ermeni Diasporası ve ABD Temsilciler Meclisi 4 Mart 2010 tarihinde el ele vererek Türkiye’nin iyi niyetli çabalarına rağmen bu gayri ciddi kararı almıştır. Yine bu karar, Türkiye ile Ermenistan ve Azerbaycan –Ermenistan arasında ilişkilerin normalleşmesini ve Kafkasya’ya barışın yerleşmesini istemeyenlerin çıkardığı bir karar olarak da değerlendirilmelidir. Türkiye ile Ermenistan arasında iyi komşuluk ilişkilerinin başlaması için öncelikle Ermenistan’ın yerine getirmesi gerekli olan şartlar şunlardır:
Öncelikle Serj Sarkisyan’ın liderliğinde Ermenistan Hükümeti, sözde Ermeni soykırım iddialarından ve buna yönelik propaganda faaliyetlerinden derhal vazgeçmelidir.
Ermenistan Devletler hukuku esaslarını ihlal ederek Bağımsızlık bildirgesi ve 1995 tarihli Anayasasında Türkiye’nin Doğu topraklarını; Erzurum’u, Ağrı’yı Erzincan’ı, Van’ı Ardahan’ı, Iğdır’ı Kars’ı yani bütün Doğu Anadolu topraklarımızı “Batı Ermenistan” olarak ilan etmiştir. Ermenistan bu tutumundan ve 13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşması’nı yok saymaktan vazgeçmelidir.
Türkiye için mutlaka olmazsa olmaz kırmızıçizgilerinden birisi de Ermenilerin Rusların siyasi ve askeri desteği ile bin yıllık tarihi Türk toprağı olan Karabağ’daki işgaline son vermesi gerektiğidir.
Son 4 Mart kararı ile ABD 116 yıldan beri, sözde soykırım iddialarını tamamen çıkarları doğrultusunda gündeme getirmekte ve çıkarlarına ulaşan sözde müttefikimiz siyasi hevesini, tutkusunu bir başka gelecek bahara, 24 Nisan’a ertelemektedir. Her yıl yeni taleplerle çıkıp, bunları kabul etmezseniz, tasarı kongreden geçer Başkanımız da soykırım kelimesini kullanmaya devam eder, şeklindeki şantajı sürdürmesi… 95 yıl önce suni olarak bir sözde soykırımı böylesine şantaj malzemesi olarak kullanması herhalde en az soykırım kadar ahlak dışı bir davranıştır.
Ermenistan’ın Kafkasya’da bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi Türkiye ve komşularıyla iyi münasebetler kurmasına bağlıdır. Türkiye Ermenistan’a tarihin her döneminde dostluk elini uzatmış ve iyi komşuluk münasebetlerinin kurulması için Kafkasya’nın güvenlik ve istikrarı açısından büyük önem arz eden bir ülkedir. Ermenistan, Rusya ve batılı devletlerin bölgedeki taşeronluk görevini terk ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarını tahliye ederse şüphesiz Kafkasya’daki çatışmalar sona erer ve bölgeye istikrar, huzur ve barış gelir. Tarihi bir gerçektir ki, kin ve nefrete dayalı politikalar kesinlikle iflasa mahkûmdur. Bugün Ermenistan Kafkasya’da cep devlet konumundadır. Ermenistan, kendi milli menfaatleri noktasında Türkiye ve Azerbaycan ile iyi komşuluk münasebetlerini kurması gerekmektedir.”
 

 
 
Kur’an Eğitimi ve Yaz Kur’an Kursları
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
ANCA küstahlığına tepki
AHMET AKBUĞA/İHA/ASİMED Başkanı Eğilmez, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler ...
Dadaş Vicdanı bu işte..
NECAT KARAKAŞ/İHA/Horasan ilçesinde beyaz eşya bakım-onarım servis ve ...
“TSK Ebedi Milli Gururumuz”
GHA/Şehit Aileleri Derneği Başkanı Tetik, “Geçmişi şan ve şerefle dolu ...
 
Palandöken Belediyesi’nden bir ilk
AYHAN TÜRKEZ/Palandöken Belediyesi, Erzurum da bir ilke imza atarak banka ...
Yapı denetimi gerçeği yeniden gündemde
SAMET ÖZÜNAL/GHA/Elazığ’da dün sabaha karşı meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki ...
Yol-İş STK'lara örnek oldu
SAMET ÖZÜNAL/Yol-İş Sendikası Erzurum 2 Nolu Şubesi, 8 Mart Dünya Kadınlar ...
 
Deprem hayatımızın gerçeği
Dünyanın en faal deprem kuşaklarından birinde yer alan Türkiye'de son ...
Aktaş’a Kadınlar Günü ziyareti
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Erzurum’da çeşitli etkinliklerle kutlandı.
Karlıova üçgeninde gerilme var
ERZURUM(CİHAN)- Atatürk Üniversitesi (AÜ) Deprem Araştırma Merkezi Müdürü ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Gençlere yol haritası
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Olmak yahut “Kal” kalmak
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
İtibarın Sınırı
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Aileyi Bitiriyorlar, Milleti Yok Ediyorlar
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Erzurum, Vefa ve Kemanî Haydar Telhüner.. -1
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
1 milyon Mehmet’in ardından...
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva