TDK'NIN İMLA KILAVUZUNA ELEŞTİRİ
Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Türkçe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç, Türk Dil Kurumunun (TDK) yeni imla kılavuzunda zihin karışıklığına neden olabilecek yazım kuralları tespit ettiğini bildirdi.
Prof. Dr. Kırkkılıç, yaptığı açıklamada, önceki kılavuzda yer alan birçok hatanın yeni kılavuzda giderildiğini, ancak yapılan değişikliklerle karışıklık yaratabilecek yeni yazım kuralarının yer aldığını öne sürdü.
KESME İŞARETİ KALDIRILIYOR
Yeni imla kılavuzunda kesme işaretinin kaldırıldığını, ancak burada istisnai bir durumun getirildiğini anlatan Kırkkılıç, şunları kaydetti:
''Akım, çağ, dönem, kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti konulmaz deniliyor. Fakat biz hangi ifadenin kurum ve kuruluş ya da çağ veya dönem adı olduğunu ilk anda kestiremiyoruz. Oysa bunun yerine 'özel adlardan sonra kesme işareti konulur' denilseydi karışıklık giderilmiş olacaktı.''
BÜYÜK HARFTE DÜZENLEME
Büyük harf kullanımında da karışıklığa neden olabilecek kuralların yer aldığını belirten Kırkkılıç, yazım kılavuzunda ''Aziz Dostum'', ''Değerli Arkadaşım'' gibi hitaplarda kelimelerin ilk harfinin büyük yazılması gerektiği, ancak akraba bildiren ''Fahriye abla'' gibi hitaplarda da ikinci kelimelerde küçük harf kullanılmasının doğru olacağının belirtildiğine dikkati çekti.
İnsanların içinden gelerek bir başkasına ''ağabey ya da abla'' diye hitap edebileceğini vurgulayan Kırkkılıç, bu nedenle bu istisnai durumun da zihin bulanıklığına neden olacağını savundu.
BİRLEŞİK KELİMELER AYRI YAZILABİLECEK
Birleşik yazılan ''karayolu, demiryolu ve havayolu'' gibi kelimelerin de yeni kılavuzda ayrı yazılmasına karar verildiğini anlatan Kırkkılıç, bu durumun bazıları tarafından yanlış algılandığını ifade etti.
Söz konusu kelimelerin birleşik yazılmasına karar verilmesini olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Kırkkılıç, ''Fakat bazıları 'Karayolları Genel Müdürlüğü, Türk Havayolları gibi kurum adlarında geçen söz konusu kelimelerin de ayrı yazılması gerektiğini düşünüyor. Oysa bu kurum adları daha önce tescillenmiş ve literatüre geçmiştir. Dolayısıyla bu kurum adlarında geçen birleşik kelimelerin yazımında bir değişiklik yoktur'' dedi.
''DERSHANE KELİMESİ, NEDEN DERSANE OLARAK YAZILMIYOR''-
Prof. Dr. Ahmet Kırkkılıç, TDK'nın önceki kılavuzunda ''postahane'', ''hastahane'' gibi kelimelerin yazım şeklinde yeni bir düzenleme yapılarak ''ha'' hecesinin çıkarıldığını, ancak ''dershane'' kelimesinde ise bu hecenin muhafaza edildiğini kaydetti.
Söz konusu değişikliğin dershane kelimesinde yapılmamasının izahı olmadığını savunan Kırkkılıç, şöyle devam etti: ''Kimsenin aklında kalmaz bu istisnai durum. Dershane kelimesinde değişiklik yapılmamasının nedeni olarak bu kılavuzu hazırlayanların mesleki taassubun etkisi altında kaldıklarını düşünüyorum. Oysa bu çok yanlıştır. Bizim, halkın ve yazı yazma arzusunda olanların işini kolaylaştırmamız lazım.''
''YANLIŞ DA OLSA TDK KILAVUZU ESAS ALINMALI''
Her ne kadar tenkit etse de kendisinin TDK'nın kılavuzunu esas aldığının altını çizen Kırkkılıç, ''Dil anarşisinin ortadan kaldırılması için yanlış olduğu düşünülse bile TDK'nın kılavuzu esas alınmalıdır'' dedi.
DİL ANARŞİSİNE FIRSAT VERİLMEMELİ
Birçok yayınevinin TDK kılavuzundaki istisnai durumlar nedeniyle farklı kuralları içeren imla kılavuzları hazırladığını, bunun da dil anarşisine neden olduğunu ifade eden Kırkkılıç, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Oysa hepimizin bir kuruma bağlı olması gerekir. Nasıl ki, dini meselelerde sadece diyaneti nazara alıyorsak, dil ilgili konularda da TDK'yı dikkate almalıyız. Herkes kendi düşüncesine göre hareket etmemeli. Dil anarşisini ortadan kaldırmak için yanlış olduğu düşünülse bile TDK'nın yazım kılavuzunu esas almalıyız.''