//AÇILIŞ HEYECANI
Atatürk Konferans Salonu'nda yapılan Akdeniz Üniversitesi'nin 2010-2011 akademik yılı açılış törenine TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Rektör Kurtcephe, yaptığı açılış konuşmasında, Akdeniz Üniversitesi'nin Türkiye'nin en iyi üniversitesi olma yolunda hızla ilerlediğini belirterek, "Büyük olmak demekle elbette büyük olunmayacaktır. Büyük olunmak için büyük düşünmek, büyük işler yapmak ve çok çalışmak gerekiyor" dedi.
//KURTCEBE’NİN SUNUMU
Gelişmiş toplumların çok fazla laf değil çok fazla iş ürettiğine dikkat çeken Kurtcephe, "Bizi başarıya götürecek rehber anahtar bilim ve aklımızdır. Biz halkın rahat bir hayat yaşaması için onun vergileri ile kurulmuş kurumlarız. Biz halkın sahip olduğu, tapusu halka ait olan kurumlarız" diye konuştu.
Rektör Kurtcephe'den sonra söz alan Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mustafa Akaydın, öğretim üyelerine atıfta bulunarak, "Türkiye artık öğretim üyesi bir süredir suskun olan, konuşmayan bir ülke haline geldi" dedi. Öğretim üyelerine konuşmaları tavsiyesinde bulunan Akaydın, "Lütfen konuşun, siyasetçiyi, yerel yöneticiyi eleştirin. Çünkü eleştirilere ihtiyacımız var. Türkiye bir referandum ülkesi oldu. Ekranlara bakıyorum herkes konuşuyor ama üniversiteler ve öğretim üyeleri konuşmuyor" ifadelerini
kullandı.
//SİYASETE GİRİN
Üniversite öğrencilerine de 'Siyasete hedef alın ve girin' diyen Akaydın, şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti'nde hala ulusal çıkarları en önde tutan, parti çıkarlarını ondan sonra düşünen ve kendi kişisel çıkarlarını çok sonra düşünen, birbirlerine hoşgörüyle bakan, toplumsal gerginlik yapmak için konuşmayan siyasetçiye ihtiyaç var. Bu ihtiyacı siz gidereceksiniz. Hangi siyasi partiden olursanız olun birbirinize tahammül gösterin."
Akaydın, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'den de Türkiye'de ulusal eğitim politikasının oluşturulması isteğinde bulundu.
//"DEVLET DİPLOMA VERDİĞİ GENCİN ELİNE İŞ DE VEREBİLMELİ"
TBMM Başkanı Şahin ise, konuşmasına başlamadan önce Erzurum'da yapılacak Üniversite Kış Oyunları'na dikkat çekerek, "Üniversitelerde farklı heyecanlar var. Bu heyecanları yerinde paylaşıyorum" dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın 'Ulusal eğitim politikası oluşturulmalı' görüşüne de değinen Şahin, "Türkiye'nin hangi nitelikte elemana ihtiyacı vardır. Bunlar iyi tespit edilmeli. Diploma verdiğimiz gencin eline iş veremiyorsak bir yerde aksaklık var demektir. Devlet diploma verdiği gencin eline iş de verebilmelidir. Akaydın hocanın bu tespitine ben de katılıyorum. Hangi alanda elemana ihtiyacımız var. Bunu iyi belirlemek ve açılacak fakülteleri buna göre açmak gerekiyor. Acaba her gün
bir yenisi açılan fakülteler, Türkiye'nin ihtiyacı olan alanlara eleman yetiştiren okullar mıdır. Bunları iyi sorgulamak gerek" diye konuştu.
//"BEYİN GÖÇÜ ALAN BİR ÜLKE HALİNE GELEBİLMELİYİZ"
Türkiye'nin en önemli hedeflerinden birinin beyin göçünü tersine çevirmek olması gerektiğini vurgulayan Şahin, şöyle konuştu: "Beyin göçü veren bir ülke değil, beyin göçü alan bir ülke haline gelebilmeliyiz. Bizim 18-25 yaş aralığında 5 milyon gencimiz var. Biz bunların ancak dörtte birini üniversiteli yapabiliyoruz. Son yıllarda üniversite açma bakımından önemli bir mesafe alındı. Bu kadar üniversite açıyoruz da bu üniversitelerde çocukları kaliteli şekilde yetiştirecek öğretim üyesi sayısı nedir? Kısa süre sonra önemli miktarda da öğretim üyesi eksikliği hissetmeye başlayacağımızı söyleyebilirim. Öğretim üyesi sayısının
yeterliliği konusunda ciddi tereddütlerim var. "
Bir ülkenin doğal güzelliklerinin üst düzeyde olmasına rağmen bilim ve teknoloji de gelişmediği taktirde 'geri ülke' olarak tanımlandığını anlatan Şahin, "Ülkemizin uluslararası rekabette hak ettiği yere gelebilmesi için bilim ve teknoloji alanında çağı yakalamamız gerekir. Çağı yakalamanın anahtarı da bilim ve akıldır. Milli Eğitim ve YÖK olarak bazı konularda eksiğimiz nedir diye değerlendirme yapmak zorundayız. Araştırma ve geliştirmeye ne kadar pay ayırdığımızı sorgulamamız gerekiyor" dedi.