SP DEN AB STRATEJİNE TEPKİ

SP DEN AB STRATEJİNE TEPKİ Saadet Partisi Erzurum İl Teşkilatı 2007 yılının ilk divan toplantısını parti il binasında yaptı Saadet Partisi Erzurum İl Başkanı Teoman Kümbet, Türkiye’nin iç ve dış politika, ekonomi ile sosyal alanda riskli ve tehlikeli bir döneme girdiğini belirterek, hükümetin bu konularla değil suni konularla gündemi meşgul ettiğini öne sürdü. Kümbet, AK Partinin 2002 yılından buyana halkı AB masallarıyla oyaladığını ifade etti. Saadet Partisi Erzurum İl Başkanı Teoman Kümbet, Türkiye’nin iç ve dış politika, ekonomi ile sosyal alanda riskli ve tehlikeli bir döneme girdiğini belirterek, hükümetin bu konularla değil suni konularla gündemi meşgul ettiğini öne sürdü. Kümbet, AK Partinin 2002 yılından buyana halkı AB masallarıyla oyaladığını ifade etti. Saadet Partisi Erzurum İl Teşkilatı 2007 yılının ilk divan toplantısını parti il binasında yaptı. Divan toplantısında aktüel konuları değerlendiren İl Başkanı Teoman Kümbet, AK Parti Hükümetine yüklendi. Türkiye üzerinde küresel güçler tarafından oyunlar oynandığını beliren Kümbet, hükümetin bu gelişmelere seyirci kaldığını ileri sürdü. AKP iktidarı döneminde dış politikanın, ABD, İsrail ve AB’ye bağımlı bir şekilde uygulandığını savunan Kümbet, “Başbakan Erdoğan, ABD’nin stratejik ortağımız, BOP’un eş başkanı olmakla övünüyor. Stratejik ortağımız olduğu iddia edilen ABD’nin Amerika Silahlı Kuvvetleri dergisinde yayınlanan haritasında Türkiye ve Ortadoğu ülkeleri parçalanmaktadır. Bu haritayla Doğu Anadolu’muzdan bir bölüm Ermenistan’a, Güney Doğu Anadolu Bölgemizden bir bölüm Özgür Kürdistan Devleti’ne, Doğu Karadeniz Rum Pontus Devleti’ne, Kıbrıs Rumlara veriliyor. Bu stratejik ortağımız diye övündüğümüz ABD’nin, önümüze koyduğu İkinci Sevr haritasıdır.” dedi. MASAL ANLATIYORLAR AK Parti iktidarının 2002 yılından buyana AB masallarıyla halkı oyaladığını ve uyuttuğunu vurgulayan Teoman Kümbet, “Bugüne kadar Türkiye-AB ilişkilerinde hep Türkiye’den taviz istenmiş, AKP iktidarı da her ne pahasına olursa olsun, AB’ye girmek için tavizler vermekten çekinmemiştir. Ancak, ilişkilerdeki son gelişmeler en başta AKP yönetimini düş kırıklığına uğratmış, artık mızrak çuvala sığmadığı için millete karşı sesleri solukları kesilmiştir. Görülüyor ki, 2007 yılında da AB’nin taviz talepleri ve baskıları artacak, Kıbrıs konusu da müzakerelerin bir unsuruymuş gibi ele alınıp bir baskı faktörü olarak kullanılacaktır. AKP hükümeti AB konusunda hala zorlanarak pembe tablolar çizse de, AB içerisinde Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkan ve imtiyazlı ortaklığı yeterli gören yüzde 65-70 nispetindeki üyeler vardır. Bunlar arasında AB içerisinde ağırlığı olan Almanya, Fransa ve Hollanda da bulunmaktadır. Şuanda Türkiye’ye karşı uyguladıkları politika içeri alma, büsbütün de dışlama, oyalayarak baskı altına alma, taviz koparmaya devam et şeklindedir.” diye konuştu. EKONOMİ ÇÖKTÜ AKP iktidarı döneminde ülke ekonomisinin tam bir çöküşe götürüldüğünü dile getiren Teoman Kümbet, iktidarın ‘Türkiye ekonomisi düzlüğe çıktı” şeklindeki propagandasının gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Kümbet, “Ekonomik politikaların temeli insanımızın refahı olmalıdır. Bu hükümetin uyguladığı ekonomik politikalar, kendilerin değil IMF ve Dünya Bankası’nındır. Bu politikaların temelinde insanımız yoktur. İşçi, memur, emekli, çiftçi isyan halindedir. En büyük zenginliğimiz olan milyonlarca genç nüfusumuz işsizdir. İşsizliğin azalma yerine sürekli artmakta olduğu ortadadır. Ülkedeki işsiz sayısı, hükümetin açıkladığı gibi 2,3 milyon değil, 4,5 milyona yaklaşmıştır. İşsizlik problemi 2007 yılında da büyüyerek devam edecektir. 2007 bütçesi yatırıma bir faize üç veren bir bütçedir. 2007 yılında yeterli yatırım yapılmayacaktır. Enflasyonun düştüğü söylenmesine rağmen, yoksulun, dar gelirlinin enflasyonu iki hanelidir. 2006 yılında ihracat patlamasından övünen hükümet, ithalatın daha fazla artmasını gündeme getirmiyor. Dış ticaret açığı 65 milyar dolar, cari açık ise 35 milyar dolar olmuştur. İç ve dış borcumuz 366 milyar dolara ulaşmıştır. IMF ekonomi politikaları yoksuldan, dar gelirliden varlıklılara servet transferi yapan bir soygun düzeni getirmiştir.” ifadelerine yer verdi.