Ramazan ayında insanların normal zamanlara göre daha agresif ve gergin tavırlar sergilemesinin, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler ve metabolizmanın bu duruma gösterdiği tepkilerden kaynaklandığı bildirildi. Erzurum’da özel bir rehabilitasyon merkezinde görev yapan Psikoloji Ferhat Şen, özellikle Ramazan’da sergilenen agresif tavırların, beslenmeyle ilgili bir durum olduğuna dikkati çekerek, “Bu tavırları Ramazan’dan sonra alışkanlık haline getirmemek lazım.” dedi.
UYKU VE BESLENME DÜZENSİZLİĞİ
Özellikle iftar saatinden önce yaşanan gerginliklerin, beslenme düzeni değişikliği ve buna bağlı stresten kaynaklandığını anlatan Şen, stresin yoğunluk kazanacağı ortamlardan oldukça uzak durulması çağrısında bulundu. Şen, “Ramazan ayında insanlarımız çok gergin ve stresli oluyorlar. Bunun nedeni Ramazan’da oruçla birlikte yeme alışkanlıklarımızın da değişmiş olmasıdır. Oruçlu olan kişilerde açlık ve susuzluk kan şekerini düşürmekte, bu da bizi sinirli, gergin, huzursuz ya da sabırsız yapabilmektedir. Bu yüzden dışarı vurulan stres, çeşitli kavgalar yaşanmasına ve tatsız olaylarla karşılaşılmasına sebep oluyor.” diye konuştu.
“AGRESİF TUTUM VE DAVRANIŞLARIMIZA SON VERMELİYİZ”
Manevi duyguların kuvvetlendiği bu dönemi en sağlıklı bir şekilde geçirmenin dini açıdan da çok önemli olduğuna dikkati çeken Şen, stres ve gerginliğe neden olabilen tutum ve davranışların Ramazan’dan sonra da alışkanlık haline getirilmemesi gerektiğini kaydetti. Ferhat Şen, “Ramazan orucunu güzelleştiren olgunun sabır ve anlayış olduğunu hepimiz biliyoruz. İşlerimiz stresli olabilir, yoğun bir baskı altında çalışıyor da olabiliriz. Fakat bu gibi nedenler, bazen insanın kendi kendini frenlemekte zorlanmasına mahal verebiliyor. Ramazan’da gün yüzüne çıkan bu tür agresif davranışlar, şayet alışkanlık haline getirilirse, günlük yaşamı da içinden çıkılmaz bir vaziyete sokar. Son günlerini geçirdiğimiz bu bereketli zaman dilimini, ruh sağlığımız açısından istifade kapısı olarak görmeli, Ramazan’a mal ederek sıyrılmaya çalıştığımız agresif tutum ve davranışlarımıza son vermeliyiz. Hele hele bu davranışlarımızın, yaşam kendi yaşam biçimimiz haline gelmesine kesinlikle izin vermemeliyiz.” ifadelerini kullandı.