PROF.DR. DEMİRDÖĞEN:
KOSGEB’İN YAPISAL DÜZENLEMEYE İHTİYACI VAR
Erzurum Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Osman Demirdöğen, kurumun Sanayi Bakanlığı'ndan ayrılıp başka bir kurumu bağlanmasıyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Şu andaki sorun KOSGEB'i bir yere “bağlamak” değil, daha faydalı olabilmesi gerekli yapısal düzenlemeleri yapmaktır.” dedi.
KOSGEB’İN YÜKÜ AĞIR
Demirdöğen, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada “Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Destekleme İdaresi Başkanlığı olarak bilinen KOSGEB, hükümetin istihdam ve üretim ile ilgili destek sözleri ile birlikte yine gündeme gelmiştir. Uzun bir süreden beri faaliyetlerine devam eden KOSGEB son yıllarda kendisine yüklenen aşırı yük ve ilgisiz görevler nedeniyle sıkıntılı bir duruma düşmüş ve KOBİ'lerin ihtiyaçların karşılayamaz duruma gelmiştir. Desteklerin verilmesinde ve eldeki kaynakların kullanılmasında problemler ortaya çıkmıştır. AB ve Dünya Bankası kaynaklı projelerin uygulanmasını sağlayacak nitelikli eleman istihdamı ile kurum bu hizmetleri verecek duruma getirilememiştir. Artan projeler ve destek çeşitlerine uygun bir şekilde danışman, eğitmen ve kurum içi kapasite oluşturulamamıştır.”ifadelerini kullandı.
YENİ YAPILANMA, YENİ SORUN DOĞURUR
KOSGEB'in etkin hale getirilmesinin sorunların çözümüne, kurumun yeniden yapılandırılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Demirdöğen, daha sonra şunları kaydetti: “ Kurumu şu anda bağlı olduğu Sanayi Bakanlığı'ndan ayırıp başka bir kuruma bu şekliyle bağlamak sorunların artmasına yol açabilir. Öncelikle kurum içi personelin bir kısmının bu yapılanmadan rahatsız olabileceği düşünülmektedir. Daha fazla KOBİ'ye ulaşma düşüncesi ile kurumun TOBB'a bağlanması düşüncesi, kurumun yerelleşmesine ve Ticaret ve Sanayi Odalarının seçilmiş yöneticilerinin desteklerin dağıtılmasında zor durumda kalmasına sebep olabilir. Bakanlık bünyesinde resmi bir görünüm taşıyan KOSGEB, TOBB'a bağlanma durumunda bu özelliğini kaybedebilir ve desteklerin verilmesinde kurum çalışanlarını zor durumda bırakabilir. KOSGEB'in TOBB'a bağlanmasının faydaları da olabilir. Ancak kurumun sorunu bu şekliyle bir yere bağlanmak değil, kendisiyle ilgili iş tanımlarının belirlenmesi ve bu iş tanımlarına uygun yeterli sayıda eleman istihdam edilmesi , görev alanlarının açıkça belirlenmesi ve bu görevlerin yerine getirilmesini kolaylaştıracak bir organizasyon yapısının oluşturulmasıdır. Devlet Planlama Teşkilatı'nı Başbakanlık' tan alıp bu şekliyle başka bir bakanlığa bağladığınızda hangi değişiklikler olabilecektir? Böyle bir durumda hem kurum içerisinde hem de bağlı birimlerde ilave sorunlar ortaya çıkabilecektir. KOSGEB'in öncelikle yapısal sorunlarının çözülmesi, daha sonra gerekirse başka bir kuruma bağlanması veya özerk hale getirilmesi gibi çözümler düşünülmelidir. Ülkenin topyekun kalkınmasında ve bölgeler arası dengesizliklerin giderilmesinde etkin bir şekilde kullanılabilecek olan KOBİ'ler bir an önce organize edilmeli ve uygun desteklerle desteklenerek istihdam ve üretim artışı sağlanmalıdır. En uygun çözüm ise KOSGEB'in “Küçük İşletme İdaresi” adı altında yeniden organize edilmesi ve özerk bir yapıya kavuşturulmasıdır. Böyle bir yapı ile herhangi bir kurumsal baskının altında kalmadan önceden ve iyi belirlenmiş faaliyet alanlarında nitelikli elemanlarla KOBİ'lere ve dolayısıyla ülke ekonomisine hizmet vermek mümkün olabilir. Şu andaki sorun KOSGEB'i bir yere “bağlamak” değil, daha faydalı olabilmesi gerekli yapısal düzenlemeleri yapmaktır.