PROF.DR. ARAS:
“Dumlu Baba suyu markalaştırmalıdır”
1985 yılında içme suyu ihtiyacının karşılanması için Dumlu Baba suyunun Erzurum’a getirilmesi çalışmaları Belediye Başkanı Güllülü döneminde projelendirilmiş, daha sonra suyun geçtiği alandaki köylerin itirazları üzerine proje rafa kaldırılmıştı. Dumlu Baba suyu, 2007’de ise başka bir projeyle gündeme geldi. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıtkı Aras, Dumlu Baba suyunun şişelenerek marka haline getirilmesi ve ülkeye tanıtılması gerektiğini vurguladıb
Dumlu Baba suyunun şişelenerek değerlendirilmesi önerisine, Prof. Dr. Sıtkı Aras’dan destek geldi. Aras, dünya milletlerinin bu tür doğal kaynakları maddi zenginliğe dönüştürdüğünü, kutsal değer olan Dumlu Baba suyunun marka olması için çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sıtkı Aras, Dumlu Baba suyunun dünya’nın en önemli akarsularından olan Fırat nehrinin kaynağı olduğunu söyledi. Bir hadis-i şerif’te Fırat’ın cennetten çıkmış olduğunun vurgulandığını, Hz. Peygamberin de maddi hiçbir alet ve edevatın soğuk yüzüne ihtiyaç duyulmadan zamanın tekniğine ışık tutarcasına binlerce kilometrelik mesafelerden buranın güzelliğini temaşa ettiğini belirten Aras, Dumlu Baba’nın havuz yapan bir memba tipi olduğunu açıkladı. Aras, Dumlu Baba suyunun zeminden kaynadığı için çıkışının fark edilmediğini, bu nedenle halk tarafından gökten inmiş olduğuna inanıldığını ifade etti.
KURAN-I KERİM’DE GEÇİYOR
Dumlu Baba suyunun en sıcak ayların en sıcak saatlerinde dahi dünyada ender görülen üç derecelik bir sühunete sahip olduğunu vurgulayan Sıtkı Aras, “Fırat nehri dünya kültürünü en fazla harmanlayan akarsulardandır. Kuran-ı Kerim’de El-Furkan, Fatır ve El Mürselat ayetlerinde geçmektedir. Zaten Fırat’ın kelime olarak anlamı da “İçine ferahlık veren tatlı su” manasını taşımaktadır. Hz. Ömer Efendimiz devlet adamlığının olması gereken mesuliyetini kas ederek, “Fırat kenarında bir kurdun bir koyunu yemesinden sorguya çekileceğimden endişeliyim” şeklinde buyurmuşlardır. Bunu büyük Akfi’imiz, “Fırat kenarında bir kurt yiyerse bir koyunu, tutar da Adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” şeklinde şiirleştirmiştir. Aynı şekilde Hristiyanlıkta da Musevilikte de Fırat’ın çokça izlerine rastlanmaktadır.” dedi.
ÇOK SAYIDA MENKIBE BULUNUYOR
AK Partili İl Genel Meclis üyesi Tahsin Bayramoğlu’nun Dumlu Baba suyunu gündeme getirmesinden oldukça memnun olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aras, “Dumlu Baba suyunun şişelenerek değerlendirilmesinin ne derece rantabl olacağını bilemem. Herhalde uzmanları inceleyecektir. Ancak işe başlanılması halinde kendilerine şifahi olarak da bahsetmiş olduğum gibi, derenin demir başları olan güzelim yerleri alabalıkların mütezerrir olmamaları ve yaz aylarında Güngörmez köyünün sulama suları gözetilmelidir. Beni asıl heyecanlandıran Tahsin beyin bugüne kadar hiç kimsenin dile getirmemiş oldukları kaynaklarımızın kutsiyet ve menkıbelerini hatırlatmış olmaları oldu. Bilindiği üzere her kaynağımızın, her deremizin ve nehrimizin bin menkıbesi bulunmaktadır. Mesela Aras nehrinden her sene üç adet AB-I hayatlı köpük aktığına ve bunlardan içenlerin veya yıkananların ölümsüzlüğe ereceklerine inanılır. Yine Lokman Hekimin ölümü çare bulmuş olduğu kitabın yapraklarının düşmüş olduğu Ceyhan nehrinde yıkananların gençleşeceklerine inanılır.” açıklamasında bulundu.
MADDİ ZENGİNLİĞE DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR
Dünya milletlerinin bu tip menkıbeleri çok büyük ölçüde maddi zenginliğe dönüştürdüğünü hatırlatan Sıtkı Aras, “Mesela yıkananların günahlarının giderildiğine inanılan Ganj nehri iğnelerin deliklerinde yaşayan Budistleri bile her sene en az bir kez kendine çekmektedir. Yine yıkananların güzelleşeceğine inanılan Yunanistan’da ki bir nehir, Amerika ve Avustralya’dan turist celb etmektedir. Dolayısıyla, bundan böyle maddi zenginliklerle yapılacak olan yatırımlar harmanına sosyologların üfleyecekleri manevi tuzları göz ardı etmek büyük eksiklik olacaktır. Kutsal değerlerin istimrar edilmemelerine dikkat edilmesi şartıyla Dumlu Baba suyunun ambalaj kaplarına belirtilen değerlerden bazı işaretler konulması, hem marka olmasını sağlayacak hem de özellikle hac mevsiminde büyük rağbet kazandıracaktır.” diyerek sözlerini noktaladı.