Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, “Siyasi ve ekonomik istikrarını sağlamış bir ülke olarak, bu istikrarı daha fazla pekiştirmek ve yolumuza devam etmek zorundayız. Dolayısıyla ülkemizde istikrarsızlığı özendirecek hiçbir sözün, hiçbir çabanın milletimiz tarafından takdir edilmeyeceğinin, hoş görülmeyeceğinin bilinmesini de arzu ederim.” dedi.
Meclis Başkanı Kurtulmuş, TBMM Şeref Holü’nde düzenlenen Meclis personeliyle iftar programında yaptığı konuşmada, TBMM’nin faaliyetlerinin görünmez kahramanları olan çalışma arkadaşlarıyla bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu söyleyerek, ramazanın herkese huzur ve barış getirmesi temennisini ifade etti.
TBMM’nin, nice yoğun çalışmaları gerçekleştirdiğini anımsatan Kurtulmuş, “Şüphesiz, millet adına karar alma, millet adına TBMM Genel Kurulu'nda yasaları çıkarma, millet adına denetleme yetkisini yerine getirme görevi milletvekillerimizin… Ama 600 milletvekilimizin arkasında, Meclisin bütün bu çalışmalarının görünmez kahramanları olan sizlersiniz. Farklı birimlerde büyük bir fedakarlıkla, maharetle üzerine düşen sorumlulukları yerine getiren ve bu kutsal çatı altında ortak meclis iradesinin gerçekleşmesine katkıda bulunan bireyler olarak her birinize teşekkür ediyorum, şükranlarımı soruyorum, emekleriniz var olsun, Allah sizlerden razı olsun.” diye konuştu.
TBMM’nin, kurumsal kapasitesi itibarıyla dünyanın en önemli, en saygın meclislerinden birisi olduğunu ve bunu yurt dışına yaptıkları temaslarda da açıkça gördüklerini vurgulayan Kurtulmuş, “Hiç şüphesiz, yıllar içerisinde oluşan bu kurumsal kapasitenin gerçekleşmesinde yüzlerce, binlerce insanın emeği, bugün devam eden faaliyetlerde de her birinizin çok önemli katkıları söz konusudur. Bu katkılar yeterince sağlıklı bir şekilde ortaya konulmasa, TBMM’nin kurumsal kapasitesinin de böylesine önemli bir seviyeye çıkması mümkün olmaz.” ifadesini kullandı.
“Demokratik katılımın fevkalade güçlü olduğu bir meclisteyiz”
Türkiye’nin ve dünyanın fevkalade önemli bir dönemden geçtiğine dikkati çeken Kurtulmuş, bu durumun, TBMM’nin rolünün ve gücünün daha fazla artırdığı bir döneme gireceğini gösterdiğini söyledi.
TBMM’nin, bölgedeki ülkelerle kıyaslandığında, istikrarlı bir demokrasinin merkezi olmak bakımından fevkalade önem taşıdığını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’yi birçok ülkeden ayırt eden temel özelliklerimizden birisi, bedeli çok ağır ödenmiş bir demokrasiye sahip olmamızdır. Bu çerçevede 15 Temmuz gecesinde Meclisin direnişini kırmak için yapılan saldırıların nişanesi, göstergesi olan bombalanan alanı, bir müze gibi saklıyoruz. Çünkü bu, sadece tahrip edilmiş bir duvarı ya da yıkılmış bir sütunu göstermiyor. 15 Temmuz akşamından geriye kalan o bombanın izleri, Türkiye demokrasinin milletiyle, meclisiyle hep birlikte nasıl demokrasiyi savunabilen güçlü bir iradeye sahip olduğunun da en güzel göstergesidir. Demokrasimizin geldiği bu noktanın kıymetini bilerek daha da ileriye götürmek için çok güçlü bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Demokratik katılımın fevkalade güçlü olduğu bir meclisteyiz. Şu anda 28. Dönem’ini idrak ettiğimiz TBMM, 16 siyasi partinin temsil edildiği, 6 siyasi parti grubunun var olduğu çok sesli, çok katılımlı bir meclistir. Meclisimiz, bu özelliği itibarıyla da halkımızda var olan farklı siyasi görüşlerin, farklı dünya görüşlerinin, farklı siyasi programların tabiatıyla bir yansımasıdır. Bu farklılıkları sonuna kadar zenginlik olarak koruyacak ve demokrasimizin standartlarını yükseltmek için elimizden gelen her türlü çabayı ortaya koyacağız.”
“İstikrarsızlığı özendirecek hiçbir sözün, milletimiz tarafından takdir edilmeyeceğinin bilinmesini arzu ederim”
Bölgedeki gelişmelerin, demokrasinin standardının yükseltilmesinin şart olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Kurtulmuş, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Bugün bölgedeki komşu ülkelerimizde var olan gelişmeler, aynı zamanda istikrarın da son derece önemli olduğunu gözümüzün içine sokarak gösteriyor. Bölge ülkelerinde halkların en büyük zarar gördüğü nokta, istikrarsızlıkla on yıllar boyunca boğuşmuş olmalarıdır. Çok şükür, siyasi ve ekonomik istikrarını sağlamış bir ülke olarak, bu istikrarı daha fazla pekiştirmek ve yolumuza devam etmek zorundayız. Dolayısıyla ülkemizde istikrarsızlığı özendirecek hiçbir sözün, hiçbir çabanın milletimiz tarafından takdir edilmeyeceğinin, hoş görülmeyeceğinin bilinmesini de arzu ederim.”
Suriye ve Filistin’deki gelişmelerin, Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmanın, bölgenin hemen her yerinde var olan birtakım gerilim ve çatışmaların; ülkedeki birliğe, beraberliğe, kardeşliğe tam manasıyla sahip çıkmayı gerektirdiğini söyleyen Kurtulmuş, “Bu coğrafyada, kendi içinde dağılmış, parçalanmış, söz birliği yapma becerisini kaybetmiş bir Türkiye, ele güne oyuncak olan bir Türkiye olur. Onun için hep vurguladığımız gibi; iç kalemizi, birliğimizi, beraberliğimizi, ortak milli hedefler doğrultusunda tahkim etmek herhalde en temel vazifelerimizden birisidir. Birliğimizi beraberliğimizi korumak için karşımızdakinin ne dediğini iyi anlamak, farklı gördüğümüzü bir tarafa bırakmak değil farklı gördüğümüzü aynı sofraya davet etmek, aynı iklime davet etmek, milli birliği sağlamak için en temel yaklaşımlarımızdan birisi olmalıdır.” şeklinde konuştu.
TBMM Başkanı Kurtulmuş, birlik ve beraberliğin artırılarak sürdürülmesi için ramazanın önemine işaret ederek, “Bu akşam Türkiye'nin her yerinde buna benzer on binlerce, belki daha fazla iftar sofraları kuruldu ve bu iftar sofralarında bütün halkımız ellerini açarak ülkesinin, milletinin, kendisinin ve ailesinin hayırlı, güzel gelecekleri için dualar etti. Ümit ederiz ki bu dualar kabul olsun, ülkemizde birlik, dirlik, kardeşlik baki olsun." dedi.
Ramazan Bayramının da birlik ve beraberlik bağlarını kuvvetlendirmek için önemli fırsatlardan olduğunu dile getiren. Kurtulmuş, "Önümüzdeki Ramazan Bayramımızın, bu ayda yakaladığımız manevi iklimi daha da pekiştirmesini, kardeşliğimizi, dostluğumuzu, birliğimizi artırmasını Cenab-ı Allah'tan temenni ediyorum. Her birinize, böylesine önemli günlerden geçtiğimizde, kalp gözü uyanıklığıyla, gönül gözü uyanıklığıyla, yani ferasetle birlikte olayları en iyi şekilde kavramak ve Türkiye'nin, bu aziz milletin geleceğini en güzel şekilde kurgulamak için hep birlikte gayret etmeye davet ediyorum. Allah yolumuzu açık etsin. Allah bu millete zeval vermesin. Allah bu ülkenin halkına ayrılığı gayrılığı, birbirine karşı hasmane yaklaşımları göstermeyi nasip etmesin. Ümit ediyorum ki Türkiye, bölgemizin ve dünyanın içinden geçtiği bu süreçte gerçekten güçlü yapısıyla, siyasi istikrarıyla, ekonomik istikrarıyla halkının gücüyle, sanayide gelmiş olduğu seviyesiyle, velhasıl bütün alanlarda ileriye doğru atılım yapma potansiyeliyle dünyada örnek olan bir ülke olur.” şeklinde konuştu.