ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
5. Bölge 2024 Teşvik verileri açıklandı
5. Bölge 2024 Teşvik verileri açıklandı
Erzurum için düşündürücü veri!
Erzurum için düşündürücü veri!
Erzurum Ramazan Ayı coşkusuna hazırlanıyor
Erzurum Ramazan Ayı coşkusuna hazırlanıyor
ATAUNİV – İTÜ bilimsel iş birliği
ATAUNİV – İTÜ bilimsel iş birliği
Ramazan ayı teması : ‘İyilik Ayı Ramazan’
Ramazan ayı teması : ‘İyilik Ayı Ramazan’
HABERLER>SİYASET
25 Şubat 2025 Salı - 07:19

Kurtulmuş’tan Anadolu İrfanı vurgusu

Kurtulmuş, 'Türkiye olarak kendi kültürümüzü; Buhara’dan, Semerkant’tan taşıyarak asırlar boyunca Anadolu coğrafyasında yoğrularak bütün dünyaya örnek olarak gösterdiğimiz Anadolu irfanının, dünyaya tam da öğretileceği bir zamandayız." dedi.

Kurtulmuş’tan Anadolu İrfanı vurgusu

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, dünyada yeni şeyler söyleyen, yeni birtakım teklifleri insanlığın gündemine taşıyanların etkili olacağını belirterek, “Bunun için de Türkiye olarak kendi kültürümüzü; Buhara’dan, Semerkant’tan taşıyarak asırlar boyunca Anadolu coğrafyasında yoğrularak bütün dünyaya örnek olarak gösterdiğimiz Anadolu irfanının, dünyaya tam da öğretileceği bir zamandayız." dedi.

Meclis Başkanı Kurtulmuş, Türkiye Maarif Vakfı Genel Merkezi'nde düzenlenen, "15. Ülke Temsilcileri İstişare Toplantısı"nda yaptığı konuşmada, dünya tarihi bakımından önemli bir döneme girildiğini, bu dönemin iki önemli özelliğinin öne çıktığını söyledi.

Artık dünyanın bir ülkenin, bir bölgenin tek başına yönetebileceği bir yer olmaktan çıktığını ifade eden Kurtulmuş, "Önce çift kutupluluk, ardından tek kutupluluğun denendiği dünya sistemi, bugün geldiğimiz nokta itibarıyla çok kutuplu bir dünyaya doğru hızlı bir şekilde evrilmektedir. Önümüzdeki dönemde köklü değişiklileri hep birlikte izleyeceğiz. Ama bunların en başında gelecek olan şey, artık dünyada çok kutupluluğun gerçekleştiği bir uluslararası dengenin oluşmaya başladığıdır. Bu çok kutupluluk, kutuplaştırma anlamında değil, aynı zaman çok merkezlilik anlamındadır. Yani dünyanın artık yeni birtakım güç merkezleri ortaya çıkacak, bunlar zaman içerisinde gelişecekler ve etkilerini artıracaklardır." diye konuştu.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, çok kutuplu, çok merkezli dünya sisteminde bundan sonraki süreçte etkili olacak ender ülkelerden birisinin Türkiye olacağının altını çizerek, "Böylesine önemli bir ivmeyi ve gelişme trendini yakalamış olmak, sizlerin her birinizin de temsil ettiğiniz ülkelerde yaptığınız çalışmaları kolaylaştırıcı önemli bir faktördür. Ama aynı zamanda üzerinize çok daha büyük bir sorumluluğu yüklemektedir. Onun için çok daha titiz, çok daha dikkatli ve hızlı bir şekilde çalışmak mecburiyetindeyiz." ifadesini kullandı.

Dünyada yaşanılan sorunların ve bunların kaynağının; "hakim, küresel kültür” olduğunun herkes tarafından anlaşıldığına işaret eden Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünyaya uzun bir süredir dikte ettirilen, hatta emperyal projelerle zorla benimsetilen başta dilleri olmak üzere Batı kültürlerinin dünyadaki etkisinin giderek azalacağı bir döneme gireceğimiz aşikardır. Dünyada yeni şeyler söyleyen, yeni birtakım teklifleri insanlığın gündemine taşıyanların etkili olacağı aşikardır. Bunun için de Türkiye olarak kendi kültürümüzü; Buhara’dan, Semerkant’tan taşıyarak asırlar boyunca Anadolu coğrafyasında yoğrularak bütün dünyaya örnek olarak gösterdiğimiz Anadolu irfanının, dünyaya tam da öğretileceği bir zamandayız. Bunun için kültürel diplomasi kurumlarımızın fevkalade önemli bir hale geldiğinin altını çizmek isterim.”

"Türkiye olarak çok büyük avantajımız var; o da yumuşak güçtür"

Artık dünyada sert gücün tek başına işe yaramadığının anlaşıldığını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Bundan sonraki dönemde tek başına sert gücün işe yaramadığı bir döneme giriyoruz. Tabi ki Türkiye olarak çok büyük avantajımız var. Dünyanın her yerinde, 'Türkiye'den geliyorum' dediğiniz zaman, size insanların gönüllerinin kapıları açılıyor. Bu, büyük bir güçtür. Bundan sonraki dönemde, Allah’ın izniyle, milletimizin elinde, diğer ülkelerin, milletlerin elinde olmayan fevkalade büyük bir imkan vardır; o da yumuşak güçtür. Yani, kültürümüzü, kimliğimizi, tarihten getirdiğimi birikimi dünyanın dört bir tarafında çok daha rahat anlatabileceğimiz, çok daha rahat dostluk köprüleri kurabileceğimiz, insanlarla el ele hareket edebileceğimiz bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu yumuşak gücün hiç şüphesiz en etkili şekilde kullanılmasını sağlamak, üzerimize düşen tarihi bir sorumluluktur. Son birkaç asırdır, hiçbir zaman olmadığı kadar Türk milletinin önüne yumuşak gücü kullanabilme imkanı çıkmıştır. Bu imkanı en iyi şekilde değerlendirebilmek için hem yumuşak güç kurumlarımız; kültürel diplomasi kurumlarımızın her birisinin kurumsal kapasitesini artırıyor hem de bu anlamdaki faaliyetleri yaygınlaştırarak yolumuza devam ediyoruz."

Kültürel diplomasinin güçlü bir şekilde uygulanabilmesi için derin ve tarihi köklerin olmasının da şart olduğunu belirten Kurtulmuş, Türkiye’nin, derin ve tarihi köklerini ciddi şekilde takip eden, onları ortaya çıkaran, tarihten alınan mirasla güçlü bir şekilde ecdadın ayak izlerini sürerek yoluna devam eden bir kültürel diplomasi faaliyeti izlediğini vurguladı.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı gibi kültürel diplomasi kurumlarıyla birlikte halklar arasında gönül köprülerini kurabilmek için azami bir gayretle fedakarca çalıştıklarını ifade etti.

Kurtulmuş, TBMM olarak parlamenter diplomasinin imkanlarından istifade ederek dünyanın her yerinde farklı insanlarla, Türkiye’nin sahip olduğu kültürel gücü ve kültürel diplomasi kabiliyetini yaygınlaştırmaya çalıştıklarını söyledi.

 “Hafıza, bir milletin kimliğidir”

Kurtulmuş, yaptıkları faaliyetlerin daha iyi anlatılabilmesi için üç temel kavram üzerinde durduklarını belirterek şöyle devam etti:

"Bunlardan birincisi hafızadır. Hafızası olmayan, hafızasını ortaya koyamayan bir kültürel diplomasi olmaz. Hafıza, bir milletin kimliğidir. Aynı zamanda dil de bir milletin kimliğidir. Hafızamızı konuştuğumuz Türkçemizle bütün dünyaya bir şekilde aktarabilmek ya da oralarda var olan hafızaları yeniden canlandırabilmek hiç şüphesiz Türkçenin çok etkin kullanılmasıyla mümkündür. Bu çerçevede millet kimliğimizin varlığını sürdürmek aynı zamanda geniş coğrafyalarımızda doğrudan doğruya bir ilişki kurabilmek için önemli bir fırsattır. Hafızasını unutmuş bir milletin ne kadar büyük bir geçmişi olursa olsun bugün ayakta durması mümkün değil."

Bir zamanlar hafızası unutturulmaya çalışılan bir milletin bugün artık eski hafızalarını da hatırlar noktaya geldiğini vurgulayan Kurtulmuş, onun da sadece güzel, tarihi günler olarak değil aynı zamanda gelecek dönemde Türkiye'ye ve insanlığa yararlı bir şekilde kullanabilme becerisini kazandırdığını kaydetti.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, "Maarif Vakfı, aynı zamanda milli hafızamızın ortaya konulması, milli hafızamız üzerinden yeni bir dünyanın şekillendirilebilmesi için önemli kurumlarımızdan birisidir." dedi.

Hafızayla birlikte ortaya konulması gereken bir diğer hususun ise "Diriliş" olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Diriliş, milletlerin zaman zaman yeniden ayağa kalkması, yeniden köprülerini inşa etmeye başlaması, yeniden kendi birliğini, kendi kimliğini ortaya koyabilmesidir. Bu anlamda dirilişte, bir taraftan oradaki ecdadımızın ayak izlerinin olduğu yerlerde kendi eski tarihi eserlerimiz canlandırıyor, böylece binaları ortaya koyuyoruz. Ama ondan daha önemlisi şimdiye kadar belki hiç gitmediğimiz, ulaşmadığımız yerlerde Afrika'nın, Asya'nın, 6 kıtanın birçok yerinde yeni bir kurum olarak Maarif Vakfı üzerinden orada kurumsallaşmaya çalışıyoruz. Ama hiç şüphesiz bundan daha önemlisi binaları inşa etmenin ötesinde dirilişi sağlarken de aynı zamanda insan ilişkilerini, gönül ilişkilerini, toplumsal ilişkileri ve oradaki geniş kitlelerle birlikte bir sevgi, saygı ve karşılıklı birbirini saymak noktasında geliştirdiğimiz ilişkilerin de fevkalade önemli olduğunun altını çizmek isterim."

"Diriliş"in sadece sözlerle değil, pratik olarak gösterilen faaliyetlerle mümkün olacağını dile getiren Kurtulmuş, "Bunun için orada yapılan her bir insani dokunuşun, her bir eğitim faaliyetinin ya da herhangi bir eğitim kurumuna orada verilen desteğin, hiç şüpheniz olmasın ki yeniden dirilişin, yeniden ihyanın en önemli araçlarından birisi olduğu aşikardır." diye konuştu.

TBMM Başkanı Kurtulmuş, üzerinde durulması gereken bir başka kavramın ise "kapsayıcılık" olduğunu söyledi.

Kurtulmuş, "Bugün dünyanın en temel sıkıntılarından birisi gerek ekonomik olarak dengesizlikler gerek dünyanın birçok yerinde artık tahammül edilemez sınırlara gelmiş olan yoksullaşma, işgaller, iç savaşlar, göçler bütün bunların hepsi aslında yerkürede kapsayıcı bir sistemin olmayışından kaynaklanıyor.” dedi.

Türkiye'nin kültürel diplomasi kurumlarının bu alanlarda gerçekleştirdiği faaliyetlerinin bundan sonra adil ve hakkaniyetli bir dünya kurulabilme çabasının en önemli araçlarından birisi olacağının altını çizen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Afrika'da her açılan kuyu, aslında adaletsiz zalim dünya sisteminin kuyusunu kazan bir adımdır. Afrika'da, Asya’da açılan her yeni bir Maarif okulu, her şeyi, her gücü kendinde vehmeden, dünyayı yönetenlere karşı verilen en büyük cevaptır. Dolayısıyla hem kimliğimizi, hafızamızı ortaya koyacağız hem dirilişi sağlayacak, insanlarla gönül köprülerini kuracak ve zaten var olan Türkiye'ye karşı bu sevgiyi, sempatiyi daha da ileriye taşıyacak çalışmaları yapacağız. Bunu yaparken en önemli hususlardan birisi de kapsayıcılıktır. Dünyanın dört bir ucundaki ufacık çocuklara 'bize ne bu ülkenin çocuklarından' diyerek yaklaşmıyoruz. Biz o insanların hepsinin bundan sonraki yerkürede oluşacak adaletli, hakkaniyetli ve kapsayıcı bir sistemi taşıyacak unsurlar olduğunu biliyoruz. Onun için herhangi bir okulda, ilkokulda, anaokulda, lisede dünyanın herhangi bir yerinde çocuklara matematik öğretirken, fen öğretirken, dünyanın dertleriyle başa çıkabilme kabiliyetlerini kazandırmak için gayret sarf ederken aslında sadece o çocukların elinden tutup kaldırmıyor, sadece o milletlerin yukarıya çıkması için mücadele etmiyoruz, aynı zamanda yeryüzünde hakkaniyeti, adaleti sağlamak için de mücadele ediyoruz."

Türk devlet felsefesinde ve geleneğinde üç temel husus olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:

"Bunlardan bir tanesi 'insanı yaşat ki devlet yaşasın.' Devlet, insanın müreffeh bir şekilde yaşaması, adaletle yaşaması ve hakkaniyetli bir ortamda yaşaması için vardır. İkincisi 'devlet-i ebed müddet' fikridir. Yani yeryüzünde var olan devletimiz haklarıyla ve kendi dönemleriyle kısıtlı değil, kıyamete kadar devam edecek, sürecek olan bir devlet sürekliliği için inşa edilmiştir. Bugün 16'ncısını yaşadığımız Türkiye Cumhuriyet Devleti, inşallah son devletimiz ve kıyamete kadar sürecek olan Türkiye Cumhuriyeti devletimizdir. Bizim geçmiş tarihimize baktığımız zaman herkes geleceğe dönük bir şey bırakmaya çalışır. İşte Maarif Vakfı da geleceğe dönük bir şeyler bırakmaya çalışıyor. Çünkü hiçbir devlet ya da hiçbir yönetim kendisini, kendi dönemiyle kısıtlı görmez. Görürse başarılı olmaz zaten. Biz gelecek nesillere devleti ebet müddet anlayışı içerisinde hem kurumsal kapasitemizi artırarak hem insan gücümüzü arttırarak yolumuza devam edeceğiz."

Kurtulmuş üçüncü hususun ise "nizam-ı alem" meselesi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Türkçede çok güzel bir laf var, 'kendine Müslüman' derler. Bizim milletimiz, kendine Müslüman değildir. Yani sadece kendi çıkarını düşünen, sadece kendisine bakan, sadece kendisi için iyilik isteyen bir millet değiliz. Biz, “Nizam-ı Alem” ülküsü çerçevesinde dünyanın her yerindeki insanlarla ilgilenir, her yerindeki insanların durumunun iyileşmesi için çaba sarf eder, onların eğitim alanında güçlenmesi için de çaba sarf ederiz. 'Bize ne Afganistan'dan, bize ne Fildişi Sahili’nden, bize ne Balkanlardan bize ne Kafkaslardan, bize ne Asya'nın bozkırlarında yaşayan insanlardan' diyemeyiz. Hepsine karşı insanlık vazifemizi yerine getirmek bizim için milli bir sorumluluktur. Bu kültürel kurumlarımızın hepsi bu amaçla kurulmuş ve bu amaçla bugüne kadar gelmiştir. Bugün çok şükür hem Türkiye'nin yönetim anlayışı hem dünyadaki gelişen şartlar bizi çok daha büyük bir avantaja sahip olduğumuz döneme doğru getirmiştir. Artık söz sırası, sorumluluk sırası bizlerdedir, sizlerdedir."

Konuşmanın ardından TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye Maarif Vakfı Genel Başkanı Mahmut Özdil, mütevelli heyeti ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi.

 
ETÜ’de Teknoloji zirvesi
 
‘Kalıcı eserler üretmenin çabasındayız’
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti'ye 3 milletvekili katıldı
İYİ Parti'den istifa eden İstanbul Milletvekili Mehmet Salim Ensarioğlu ...
'Kar, bora, fırtına dinlemiyoruz'
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti ...
MHP'de Eğitim Programı tamamlandı
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) tarafından düzenlenen İl Başkanları, ...
 
AK Parti'den Türkiye'de bir ilk
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Türkiye'nin ilk "İklim Kanunu ...
‘Gazze insanlık meselesi haline geldi’
TBMM Başkanı Kurtulmuş, resmi temaslarını sürdürdüğü Japonya’da, Nagoya ...
‘Seçimler vaktinde yapılacaktır’
Kurtulmuş, Türkiye'de erken seçimi gerektiren bir durum söz konusu değildir. ...
 
Aydemir: ‘AK Parti bir dava hareketidir’
Aydemir, "AK Parti sadece bir siyasi parti değildir; bir dava hareketidir. ...
AK Siyasette ‘Ortak Akıl’ vurgusu
Kandemir: "Biz de, kongreler CHP'deki tartışıldığı haliyle bir şaibeye ...
‘Bahçeli’nin hayat macerası bir Türkmen şahlanışı’
TBMM Başkanvekili Celal Adan, "Aziz Türk milletinin son yıllarında bu ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
İslam'ın Işığında İnsan Olmak Üzerine
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Riyakarlık (2) Ruhlar pazarı ve sahtekarlık
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Umudun Yönü
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Cennetin sırrı
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
LGBT ahlaksızlığının hedefi
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Firavun’un Aynasında Kendini Görmek
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva